6-7.10.20 tarihinde Suriye uyruklu 32 mültecinin Karpaz bölgesindeki KKTC’ye bir sahilden tekne ile KKTC’ye gayrı yasal yoldan girip aynı şekilde GKRY’ne geçmelerine yardımcı olan sanık Süleyman Barut aleyhine insan kaçakçılığı suçlamasıyla dava dosyalanmıştı. Zanlı aleyhine insan kaçakçılığıyla ilgili tanzim edilen insan kaçakçılığı dosyası bugün Gazimağusa Kaza Mahkemesi’nde oturumlarına devam eden Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülüp karara bağlandı ve sanık 4 yıl hapis cezası aldı. Başkan kıdemli yargıç Fatma Şenol, kıdemli yargıç Ayşen Toroslu ve üye yargıç Hazan Aksun’dan oluşan Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanık aleyhindeki karar başkan kıdemli yargıç Fatma Şenol tarafından okundu. Şenol sanık aleyhine getirilen davada sanık 2,3,4 ve 5 ile ilgili takipsizlik dosyalandığına değindikten sonra sanık aleyhine insan kaçakçılığı suçlamasıyla dava dosyalandığını belirtti. Sanığın aleyhine getirilen suçu kabul ettiğini söyledikten sonra savunma avukatının mahkemeye yapmış olduğu beyanı ile ilgili özetleme yaptı. KKTC vatandaşı olan sanığın 5,10 ve 12 yaşlarında 3 evladı olduğunu, 11 yılı aşkın bir süre belediyede temizlik işçisi olarak görev yaptıktan sonra mali sıkıntılar nedeniyle işinden ayrıldığını, eşi ile 2017 yılında ayrıldığını eşinin de çalışmadığını ancak sanığın ailesine maddi ve manevi desteğini devam ettirdiğini bölgesinde sevilen birisi olduğunu, kolay yönlendirilebilen bir yapıya sahip olduğunu, mültecilere kısa süreli olsa bile yiyecek ve içecek yardımında bulunduğunu, sanığın bu eyleminden dolayı 2000 dolar (15000 TL) kazanç temin ederken organizatörlerin mültecilerden yaklaşık 900 bin TL menfaat sağladığını ve suç örgütünün son halkası olduğunun anlaşıldığı yönünde beyanda bulunduğuna değinildi. Bu olayda sanığın bir yerden alıp bir yere götürme görevi üstlendiğini, gelecek kişilerin kaç kişi olduklarını bilmediğini amacının ülkesinden kaçan insanların daha iyi bir yaşam sağlamalarına yardımcı olduğunu belirten savunma avukatı, esas olanın suç örgütü oluşturup bu organizasyonda görev alanların tespit edilerek ağır cezalandırılmaları gerektiğini belirterek sanığın bu konuda yardımcı olmaya hazır olduğunu dile getirildiğinin aktarıldığını belirten kıdemli yargıç Şenol, savunma avukatının ceza takdir edilmesinde sanığa mülayim davranılmasını talep ettiğini söyledi. Sanığı aleyhine getirilen insan kaçakçılığı suçundan suçlu bulup mahkûm ettiklerini belirten kıdemli yargıç Şenol, sanığın itham edildiği suçun yeni yasa ile tadil edilen insan kaçakçılığı suçu olduğunu ve 5 yıla kadar hapislikle cezalandırılan bir suç olduğunu söyledi. Bu suça mağdur olan kişilerin 18 yaşından küçük veya bedenen veya aklen savunmasız olmaları durumunda cezanın 10 yıla kadar yükseldiğine vurgu yaptı. Mülteci olaylarının her geçen gün ülkemizde artış gösterdiğine dikkat çekilen kararda bu tür suçlara heveslenen şahıslara karşı caydırıcı cezalar verilmesi mücadelede önem arz etmektedir denildi. Suçu organize eden suç örgütlerinin tespit edilerek caydırıcı cezalar verilmesi suçun önlenmesi için önemli bir gerekçe olduğuna dikkat çekilen kararda insan kaçakçılığını diğer suçlardan ayıran en önemli unsurun insan hayatı olduğu belirtildi. Sanığın işlemiş olduğu suçu kabul ettiğini, bu olayda aktif rol almasının ağırlaştırıcı unsur olarak değerlendirildiğini söyleyen kıdemli yargıç Şenol, sanığın 43 yaşında 3 evlat sahibi olduğunu, 2 evladının işitme engelli olup özel eğitim gördüğünü, eşinden ayrı olmasına rağmen desteğini ailesine devam ettirdiğini, alacağı cezadan çocuklarının ciddi şekilde etkileneceğinin dikkate alınarak sanık lehine unsurlar olarak değerlendirildiğin, ayrıca 15.10.2020 tarihinden beri merkezi cezaevinde hükümsüz tutuklu olarak bulunan sanığa ceza takdir edilirken hafifletici sebep olarak dikkate alındığına dikkat çektikten sonra sanığa oy birliğiyle 4 yıl hapis cezası verildiğini açıkladı. (MHA)