Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bugün Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) giderek, adaylık başvurusunda bulundu. Cumhurbaşkanı Akıncı, YSK’ya eşi Meral Akıncı ile birlikte gitti. Akıncı, başvurusunun ardından Mahkemeler önünde basına açılama yaptı. Akıncı’yı desteklemeye gelenler arasında TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, TKP Yeni Güçler Başkanı Mehmet Çakıcı, BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı ve bu partilerden temsilciler de vardı. “DÖRT BOYUTLU SİYASETTE YAPMAYA ÇALIŞTIKLARIMI DAHA FAZLASIYLA YAPMAYA ÇALIŞACAĞIM” Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 5 Şubat tarihinde adaylığını duyurduğunu ancak nisan ayında yapılması söz konusu olan seçimlerin salgın nedeniyle ekim ayına ertelendiğini, dolayısıyla başvurusunu ancak bugün gerçekleştirilebildiğini belirtti. Akıncı, beş yıllık hizmet dönemini kendi içinde de değerlendirerek, vicdan muhasebesini de yaparak ve halkın çeşitli kesimlerinden gelen mesajları da değerlendikten sonra bu adaylığın gerekli olduğuna inanarak başvurusunu yaptığını söyledi. Önümüzdeki dönemde ne yapacağına ilişkin sorunun cevabının yalın ve açık olduğunu dile getiren Akıncı, “Beş yıl boyunca öngördüğüm dört boyutlu siyasette yapmaya çalıştıklarımı daha fazlasıyla yapmaya çalışacağım” dedi. “ÇÖZÜM ODAKLI SİYASETE DEVAM EDECEĞİM” Kıbrıs sorununda çözüm odaklı siyasete devam edeceğini, bunun alternatifinin ne olduğunu çok iyi bildiğini söyleyen Akıncı, “Halkımız da bunun ne demek olduğunu çok iyi bildiği için çözüm odaklı siyasetten şaşmamak gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Çözüm deyince de mümkün olan çözümün ne olduğunun adını açık ve net olarak koymamız lazım. Bu BM parametrelerinde öngörülen iki kesimli, iki toplumlu, iki kurucu devletin siyasi eşitliğine dayalı federatif bir yapılanmadan başka bir şey değildir” dedi. Bu yönde uzattıkları el tutulur ve tüm taraflar Berlin’de ortaya çıkan mutabakatın gereğini yapmak için samimiyetle çalışırlarsa, bu sonuca ulaşmamak için bir neden görmediğini söyleyen Akıncı, Berlin’de BM Genel Sekreteri ve Rum lider Anastasiadis ile ortaya koydukları anlayışın yeni bir fırsat penceresinin olanaklı olduğunu gösterdiğini belirtti. Akıncı, bu nedenle BM Genel Sekreterinin de taahhüt ettiği gibi ve salgın koşullarının da elverdiği çerçevede, gayri resmi beşli konferansın toplanabilmesi için, BM Genel Sekreterinin seçimlerden sonra uygun bir zamanda harekete geçeceğini kaydetti. Akıncı, “Halkımız bize yetki verir ve göreve devam derse, ki bunun böyle olacağını ben anlıyorum, o zaman tüm gücümüzle çözüm odaklı siyasetin bizi çözüme taşıyabilmesi için elimden gelen gayreti göstereceğim” diye konuştu. “TÜRKİYE İLE SAYGIYA DAYALI, KİŞİLİKLİ BİR İLİŞKİ” Türkiye ile saygıya dayalı, kişilikli bir ilişkinin oluşabilmesi için tüm gücüyle çalışmaya devam edeceğini söyleyen Akıncı, böylesi bir ilişkinin her iki tarafın da yararına olacağını dile getirdi. Toplumsal konulara duyarlılığını sürdüreceğini kaydeden Akıncı, çevreden trafiğe, eğitimden sağlığa kadar rehberlik ve öncülük görevini eksiksiz yerine getirmek için gayretlerini sürdüreceğini ifade etti. “BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ KİMLİĞİMİ KORUYACAĞIM” Bağımsız ve tarafsız kimliğini koruyacağını dile getiren Akıncı, Cumhurbaşkanlığı makamının parti başkanlığı makamı olmadığını belirtti. Akıncı, salgın koşullarına yönelik Yüksek Seçim Kurulu’nun gereken tedbirleri aldığını söyleyerek, hem onlara hem de sağlık alanında çalışanlara teşekkür etti. “Seçimler ağustos ayı ortasında bitebilirdi eğer hükümet, muhalefet ve ana muhalefet bizimle birlikte düşünse ve hareket etseydi, 45 günlük bir seçim dönemi ardından bu seçimi bitirebilirdik” diyen Akıncı, şimdi seçimin sağlık açısında daha çetin ve zor koşullarda yapılacağını söyledi. Akıncı, kamuoyuna da, YSK, sağlık kurulları ve sağlık uzmanlarının öngördüğü kurallara, maske, sosyal mesafe ve hijyen koşullarına uyum gösterme çağrısında bulundu. “KIBRIS TÜRK HALKI, KENDİ ÖZGÜR İRADESİYLE KENDİ GELECEĞİNİ BELİRLEMEK İSTİYOR” Seçime yönelik halkta güven ve kararlılık gördüğünü dile getiren Akıncı, “Kıbrıs Türk halkı kendi geleceğini kendi özgün kimliğiyle var olma istencini açık ve net şekilde ortaya koymaktadır. Kıbrıs Türk halkı, kendi özgür iradesiyle kendi geleceğini belirlemek istiyor” dedi. “HERKESİN KIBRIS TÜRK DEMOKRASİSİNE SAYGILI OLMASI VE SAĞDUYULU OLMASI GEREKİR” Buna her kesimin ve herkesin saygı duyması gerektiğini söyleyen Akıncı, “Sadece izleyip sonuca saygı duyması gereken makamların taraf olmaya çalışmalarını kaygı ile izlemekteyim. Bu, seçimlerimize daha başlamadan kara bir leke sürülmesine zemin oluşturabilir. Bunun için herkesin dikkatli olması gerekir. Herkesin Kıbrıs Türk demokrasisine saygılı olması ve sağduyulu olması gerekir. Kıbrıs Türk halkı kendi aklı ve vicdanı ile kendi geleceğini belirleme hak ve yetkisine sahip olduğu gibi, yeteneğine de sahiptir. Bunu herkes böyle bilmelidir” Akıncı, seçimlerin hayırlı uğurlu olmasını diledi.