Bağımsızlık Yolu Gazimağusa Milletvekili Adayı Umut Ersoy, halkın yüzde 2 ila 5’ini oluşturan bir kesimden servet vergisi alınması gerektiğini savundu. Bağımsızlık Yolu’ndan verilen bilgiye göre, Umut Ersoy, katıldığı bir programda halkın çıkarı için servet vergisi alınması gerektiğini, ekonomiye katkısı olmayan ve toplumun sadece yüzde 2 ile 5 arasındaki bir kesimi temsil eden kesimlere uygulanacak vergiyle çok ciddi bir kaynak yaratılabileceğini, servet miktarına göre farklı oranlarda uygulanması önerilen servet vergisinden elde edilecek kaynakların ise eğitim, sağlık ve ulaşım sektörlerine aktarılması gerektiğini söyledi. Zenginlerin krizin içinde daha da zenginleştiğini savunan Ersoy, krizin emekçi halkı fakirleştirdiğini savundu. ÖZELDE SENDİKA ŞART Özel sektör çalışanlarının ise sendikasız oldukları için sessiz kaldığını ifade eden Ersoy, “Kendi hayatları ile ilgili söz söyleme hakkı alınmış özel sektör çalışanlarının tek çaresinin sendikalaşma olduğunu ifade etti” dedi. Ülkemizde yaşanan ekonomik çöküşte asgari ücrete yapılan artışın yetersiz olduğunu belirten Ersoy, "Asgari ücret, iş yasamıza göre haftada 40 saat üzerinden ücretlendirilir. Ama ülkemizde asgari ücretle çalışan insanlar 48-60 saat çalışıyor ve bu insanlar zaten asgari ücretin altında çalıştırılmış oluyor" dedi. Ersoy, Bağımsızlık Yolu'nun Asgari Ücret Tespit Komisyonunun lağvedilmesini, asgari ücretin kamudaki en düşük maaşa endekslenmesi ve iki ayda bir hayat pahalılığı ödeneğinin yansıtılmasını savunduğunu kaydetti. Bağımsızlık Yolu'nun partileşme ve seçime girme sebebinin, sermaye kesimleri ve emeğe, emeği ile geçinen insanlara, kadınlara ve doğaya karşı mücadele vermek olduğunu söyleyen Ersoy, muhalefet programında yer verilen alanlarında vaat değil, mücadele sözü verdiklerini vurguladı. Hükümetlerin emekçilerin çıkarları yerine sermayeden yana olduklarını belirten Ersoy, Bankaların kar oranlarını biraz azaltarak borçların ertelenmesinin, dövize endeksli kira ücretlerinin yasaklanmasının veya esnafın elektrik ücretlerinde indirim yapılmasının mümkün olduğunu, ancak hükümetlerin bu çözüm yollarını seçmeyi tercih etmediklerini belirtti.