Gazeteler, rapor taslağında net eleştiriler bulunduğuna dikkat çektiler. Geçitkale Havalimanı’nda İHA konuşlandırılmasına değinilmeyen, Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri nedeniyle Türkiye’nin sorumlu tutulmadığı ve doğal kaynaklardan her iki toplumun da yararlanması gereğine işaret edildiği vurgusunu yapan gazeteler, taslakta değişiklik yapılması olanağının da çok kısıtlı olduğuna dikkat çekti. Politis “BM Genel Sekreteri’nden Eleştirili Rapor… Spehar’dan Lefkonuk’taki (Geçitkale) Türk Drone Üssüne Hiçbir Atıf Yok… Kıbrıs MEB’indeki Gerilim Konusunda Türkiye Sorumlu Tutulmuyor” başlık ve spotlarıyla aktardığı haberinde, rapor taslağının Güvenlik Konseyi’nde 20 Ocak’ta tartışılmasının ve 30 Ocak’ta da oylanmasının beklendiğini yazdı. Gazete, Genel Sekreter’in Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Elizabeth Spehar tarafından hazırlanan rapor taslağının içeriğinde “bazı noktalarda noksanlık, ihmal veya sorunlu ifadeler” bulunduğunu öne sürdü. Habere göre artık taslak üzerinde özlü değişiklik yapılması olanağını sınırlı bulan diplomatik kaynaklar, BM düzeyindeki diplomatik eylemlerin, “taslaktaki noksan ve ihmal veya sorunlu ifade bulunan bazı noktalarının BM’de anlaşılmasını sağlamak” üzerinde yoğunlaşacağını söylediler. Kaynaklara göre hedef, taslağın ele alınacağı 20 Ocak’ta Spehar’ın bu “noksanlık, ihmal bulunan noktaları veya sorunlu ifadeleri izah etmesidir. Artık önemli olan 30 Ocak’ta benimsenecek raporun içeriğidir. Raporun, herhangi bir dipnot veya ön şart olmadan benimsenmesi ve bunun için Spehar’ın ABD dış politika unsurları ve diğer Güvenlik Konseyi üyelerinin daimi temsilcileriyle temasları hayati önem taşıyor. ANASTASİADİS GEÇİTKALE HAVALİMANI’NIN VE DENİZ ÜSSÜ PLANLARININ DA DAHİL EDİLMESİNİ İSTEDİ AMA… Haberde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Geçitkale Havalimanı’na İHA konuşlandırılması ve Boğaz’da deniz üssü planlarının da rapora dâhil edilmesinin Rum tarafı açısından önemini vurgulamış olmasına rağmen bunların taslakta yer almadığına işaret edildi. Ayrıca, doğal gaz ve Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği MEB içerisindeki gerilim konusunda, BM’nin açıkça eşit mesafede durduğu hissi yaratan ifadeler kullanıldığına dikkat çekildi, benzer duruşun, zaman zaman ara bölgede cereyan eden olaylar konusunda da sergilendiği hatırlatıldı. “MEB’DEKİ MEYDAN OKUMALAR BAĞLAMINDA TÜRKİYE’YE ATIF YAPILMIYOR” Habere göre taslaktaki önemli unsurlardan biri de bölgedeki doğal gaz ile ilgili meydan okumalar söz konusu olduğunda Türkiye’ye atıf yapılmaması. BM endişe belirtmekle yetiniyor ve taraflara, iki toplumun çıkarına olacak faaliyet çağrısı yapıyor. Genel Sekreter, doğal gazın bütün taraflar için çözüm yönünde güçlü teşvik olması gerektiğine atıf yapıyor ve yaratanın kim olduğuna işaret etmeksizin daha fazla gerginlikten kaçınmaya çalışılması çağrısı yapıyor. RUM TARAFININ “TANIMA ÇEKİNCESİNE” ATIF Rapor taslağında iki toplumlu teknik komitelerin rol ve çalışmalarına ve son dönemdeki güven yaratıcı önlemlere geniş yer veriliyor, taraflara bu çabalara devam etme çağrısı yapılıyor. Kıbrıs Rum tarafına, tanıma endişesi nedeniyle bir çekingenlik atfediyor ve her iki tarafa da iş birliğinin sağlamlaştırılması için hareketlerine daha da yoğun devam etme çağrısı yapıyor. Genel Sekreter, tarafların askerî temas mekanizması kurmayı taahhüt etmelerine rağmen bu mekanizmanın detaylarına dair anlaşmazlıkları aşmayı başaramamalarından duyduğu üzüntüyü de dile getiriyor. Taraflara, özellikle Pile’de kamu düzeni ile ilgili olanlar da dâhil temel siyasi konularda yeni veya güçlendirilmiş şekilde iş birliğinin genişletilmesi için gerçekten çaba harcama çağrısı yapıyor. Pile, Akyar ve ara bölgeye atıf yapılarak taraflara, statüsüne saygı gösterme çağrısı da yer alıyor. MARAŞ’TA FİİLİ DURUMDAN SORUMLU OLAN TÜRKİYE… BM’nin, Maraş’ta fiili durumdan sorumlu olanın Türkiye hükümeti olduğu görüşünde olduğuna işaret edilen raporda, Kıbrıs Türk tarafından yapılan açıklamalara ve Türk bakanlar ifade edilmeksizin, üst düzeyli kişilerin kapalı Maraş’a ziyaretlerine atıf yapılıyor. Ayrıca BM Barış Gücü varlığının Türk kuvvetleri tarafından kısıtlanmasından söz ediliyor. Fileleftheros ise Genel Sekreter Antonio Guterres’in taslağı Güvenlik Konseyi üyelerine sunulan raporunda, Kıbrıs sorunuyla ilgili gayrı resmî görüşmeyi uygun zamanda çağıracağını yinelediğine dikkat çekti. BERLİN GÖRÜŞMESİNDEN SONRA HAL ÇARESİ BULUNABİLECEĞİ UMUDUNU SÜRDÜRÜYOR Gazete, New York çıkışlı haberinde Genel Sekreter’in, “İki liderle 25 Kasım’da Berlin’de yaptığı samimi ve odaklı görüşmeden sonra, Kıbrıs sorununa sürekli bir hal çaresi bulunabileceğini ummaya devam ettiğine” işaret ettiğini yazdı. Habere göre Berlin açıklamasının bazı maddelerine değinen Guterres, özellikle “Görüşme sonrasında söylediğim gibi, en kısa zamanda aşamalı, özlü ve sonuç odaklı müzakerelere referans olarak kullanılacak referans şartlarını başarma çabalarımı genişletmede mutabık kaldım” ifadesine yer verdi. Liderlerin iki bölgeli iki toplumlu, Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararında belirlendiği şekliyle siyasi eşitliği olan federasyona dayalı bir hal çaresi başarma kararlılık ve taahhütlerini kutlayarak “Kıbrıslı Türk lider, Kıbrıslı Rum lider ve garantör güçler ile uygun aşamada 5+ BM’nin katılacağı gayrı resmî bir görüşme çağırma olanaklarını araştırma taahhüdümü yineliyorum” dedi. Haravgi haberi “Berlin’den Sonra Ümit Etmeyi Sürdürüyor… BM Genel Sekreteri BM Barış Gücü’nün Görev Süresinin Uzatılmasını Öneriyor” başlığıyla aktardı. Gazete haberinin “BM Barış Gücü’nden Maraş’ta Uydu İzleme” başlığıyla ayırdığı bölümünde ise taslakta, kapalı Maraş’ın iskâna açılmasına dair açıklamalar ve üst düzeyli kişiler tarafından bölgeye yapılan ziyaretlere işaret edildiğini yazdı. Habere göre BM Barış Gücü’nün Maraş içerisindeki hareketlerinin Türk askeri tarafından kısıtlanmaya devam ettiği, Barış Gücü’nün de bu hassas alanda izlemeye ve rapor sunmaya devam etmek için uydu görüntüleri de dahil, elindeki teknolojik imkanları kullandığı belirtilen rapor taslağında BM’nin Türkiye hükümetini, Maraş’ın fiili durumunun sorumlusu olarak görmeye devam ettiği de kaydedildi. Alithia haberi “Guterres’in Barış Gücü İle İlgili Genel ve ‘Özel İlgi’ İfadesi Olmayan Raporu… 6 Ay Uzatma Öneriyor, 5+1 Gayrı Resmi Görüşme Taahhüdünü Yineliyor” başlığıyla aktardı.