BM Barış Gücü’nde görev yapan rütbeli bir subayın Rum çiftçiye, Barış Gücü’nün olası bir olayda hayatlarını garanti edemeyeceğini, bir olay çıkmasını önlemek için Rumların, Kıbrıslı Türk çiftçiler bulup, ara bölgedeki tarlaları işlemeleri için Kıbrıslı Türk çiftçilere vermesini teklif ettiği öne sürüldü.

Haftalık Simerini “‘Tarlalarınızı Kıbrıslı Türklere Verin’… Barış Gücü Mensuplarından Kıbrıslı Rum Çiftçilere Benzeri Görülmemiş Teklif” başlığıyla manşete çektiği haberinde Rum çiftçinin “Barış Gücü subayının teklifini” reddettiğini, “hainlik etmeyeceğini, hayatı pahasına olsa dahi tarlayı işlemeye devam edeceği” cevabını verdiğini yazdı.

Haberde diğer Rum çiftçilerin ve yerel yönetim unsurlarının (muhtar), Barış Gücü subayının teklifi bağlamında Lefkoşa Uluslararası Havaalanı’na doğru, Astromerit’ten Mammari’ye kadarki bölgede halen ciddi sorun olduğunu, Türklerin, bölgedeki tarlaların Kıbrıslı Türklere ait olduğu düşüncesiyle bu bölgede ara bölge sınırlarını değiştirmek istediği görüşünü ortaya koyduğu kaydedildi.

Ara bölgenin ilgili noktasında, on yıldır BM Barış Gücü tarafından verilen izin belgesiyle Rum çiftçiler tarafından işlenen tarlalar da olduğuna işaret eden gazete KKTC makamlarının, Rumların bu tarlaları işlemesine artık izin vermeme kararı aldığını yazdı.

Kısa süre önce Kıbrıslı Türk çiftçilerin, Rumların izinli olarak işlediği tarlalara girerek sürdüklerini, Barış Gücü mensuplarının ise, Rum çiftçilerin mahsullerini korumak yerine tarlalara giren Rum çiftçilerden izin belgelerini istediğini ve mahsullerinin “çalınmasını engelleyecek bir şey yapmadığını” öne sürdü.

Gazete Barış Gücü subayının teklifinin, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’ın da bilgisinde olan ve ara bölgenin büyük bir bölümünü, Kıbrıslı Türk çiftçiler aracılığıyla KKTC’ye veren bir plan olduğu” sonucunu gündeme getirdiğini savundu.

Haberde Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in ara bölgeye müdahaleye hazır Türk komandolar olduğu açıklamasının da bu algıyı güçlendirdiğine, ara bölge içinde ve yakınında yaşayan Rumları korkuttuğuna dikkat çekildi. Rum çiftçi ve yerel yönetim unsurlarının şu sözleri aktarıldı:

“Dışişleri Bakanı sanki, ya tarlalarımızı terk etmemiz veya Barış Gücü subayının teklifini, yani bir bedel karşılığında tarlalarımızı Kıbrıslı Türklere teslim etmemiz gerektiğini söylüyor. Bakanlıktan ve devletimizden korkutma açıklamaları yapmak yerine bizi diplomatik girişimlerle savunmalarını beklerdik.”  

Haberde Kasulidis’in Türk komandolarla ilgili söylediklerinin RMMO’nun bilgisinde olmadığı, bölge sakini Rumların, Kasulidis’in söylediklerinin, RMMO’nun bir olay olması, müdahale etmesi gerekmesi halinde bunu yapamayacağı mesajı verdiğinden RMMO’nun itibarını ve bölge sakinlerinin güvenlik duygusunu zedelediği vurgulandı.