Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Denktaş’ın seçim bürosundan verilen bilgiye göre, Denktaş, resmi propaganda süreci başladıktan sonra yayınladığı videolu mesajla seçmenlere seslendi, vizyonunu anlattı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk Halkının; kendi geleceğini belirleme hakkı ile demokratik iradesinin, siyasi alana "devlet" olarak yansıdığına vurgu yapan Denktaş, 17 Şubat 2008 tarihinde Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan eden Kosova'nın da kendi kaderini tayin etme hakkını dünyaya ilan ederek "devlet kurduğunu" anımsattı. Denktaş şöyle devam etti: “Bu gelişme üzerine Birleşmiş Milletler, Uluslararası Adalet Divanından bağımsızlık ilanının uluslararası hukuka ters düşüp düşmediğini sormuştur. 22 Temmuz 2010 tarihinde, Uluslararası Adalet Divanı, 'Kosova halkının bağımsızlık ilanının uluslararası hukuka ters düşmediği' görüşünü açıklamıştır. Uluslararası Adalet Divanı, görüşünü oluştururken çeşitli devletlerden görüşler almıştır. Bu devletlerden bir tanesi de bizim kurucu ortağı olduğumuz, Kıbrıslı Rumların işgal altında tuttuğu ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ idi. Tabi, Kıbrıslı Rumlar 'işgal altında tuttukları devlet' adına sundukları görüşlerinde, Kıbrıslı Türklerin konu ile ilgili düşüncelerini yansıtmamışlardı. Kıbrıslı Rumlar, Uluslararası Adalet Divanına sundukları görüşlerinde, Kosovalıların; Sırp Cumhuriyeti içerisinde azınlık olduklarını, bir halk olmadıkları tezlerini ileri sürmüş; ancak sonunda Adalet Divanı, bu görüşü reddetmiştir. Kosova, hala BM üyesi olamasa da bugün artık birçok ülke tarafından tanınan, bağımsız bir cumhuriyettir. Bir başka uluslararası mahkeme olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ise, mülkiyetle ilgili verdiği kararın gerekçeleri arasında KKTC’yi ‘alt yönetim’ olarak tanımlamış ve o günden bugüne uluslararası arenada ‘alt yönetim’ olarak tanımlanmaktayız.” “ATALARIMIZ, BUNUN İÇİN ÖLMEDİ” Özgürlüğü için canını veren bu halkın kendi kaderini tayin etme hakkını kullanarak ilan ettiği KKTC’yi, bir 'alt yönetim' olarak göstermenin, 'verilen bağımsızlık mücadelesini hiçe saymak' demek olduğunu ifade eden Denktaş: “Atalarımız, bunun için ölmedi! Yazılan destanlar, 'alt yönetim' olmak için yazılmadı! Nasıl ki Kosovalılar, kendi kaderlerini tayin etme hakkını kullandı ve kabul gördü; bizler de bu yönde mücadele etmeliyiz!” dedi. "YENİ BİR CUMHURİYET!" Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 'yeni bir Cumhuriyet' dönemine geçilmesinin artık kaçınılmaz olduğuna değinen Denktaş, KKTC’yi 'alt yönetim' tanımlamasından kurtararak, halkı 'uluslararası toplulukla her alanda buluşturmak' gerektiğini kaydetti. Denktaş, şöyle devam etti: “Yeni bir Cumhuriyet, 'KKTC’nin ortadan kalkması' anlamına gelmemektedir; yeni bir Cumhuriyet, 'yeni bir Anayasa' demektir. Fransa, tarihinde 5. Cumhuriyet Dönemini yaşamaktadır. Tarihsel ve toplumsal olayların gelişimine bağlı olarak anayasal değişikliklerle Fransa, Fransa olmaya devam etmiştir. Yeni bir Cumhuriyet; 'kendimizi tarihin akışına bırakmamak', 'kendi tarihimizi yazacak koşulları yaratmak' demektir. Yeni bir Cumhuriyet, 'kaderimizi sadece masada federasyon görüşmelerine bağlamayacağımız koşulların yaratılması' demektir. Yeni bir Cumhuriyet; 'biz, Kıbrıslı Türklerin, kendi devletimizi; Kıbrıslı Rumların ise kendi devletlerini yöneteceği ve Kıbrıs adasını birlikte yöneteceğimiz, yeni koşulların yaratılması' demektir.” “MUTLU İNSANLARIN YAŞADIĞI BİR ÜLKE İNŞA ETMEK...” Denktaş, yeni bir Cumhuriyetin 'ne özel sektör yatırımcısının düşman görüldüğü ne kamu çalışanlarının koşullarına göz dikildiği ne de özel sektör çalışanının esnaf ve zanaatkarların üvey vatandaş olarak görüldüğü yeni bir toplumsal düzene geçiş' demek olduğunu kaydederek; 'daha fazla özgürlük, daha fazla eşitlik, daha fazla insan hakları ve uluslararası kurallara daha fazla uyum' anlamına geldiğini de belirtti. 'Sadece maddiyatın değer bulduğu toplumsal koşullar yerine; insanı, doğayı ve tüm canlıların yaşam hakkını savunan moral değerlere sahip olunan bir geleceği inşa etmek' gerektiğini vurgulayan Denktaş, 'mutlu insanların yaşadığı bir ülke inşa etmek gerektiğini' ifade etti. Denktaş video mesajını şöyle tamamladı: “Benim, bir hayalim var, böylesine! Bu yolda yürümeye kararlıyım! Atalarımızın bize bıraktığı mirasa sahip çıkarak, onu bizden sonra gelecek kuşaklara; daha iyi, daha güçlü bir durumda devretmek istiyorum. Geçen yıllar içerisinde hayallerimiz de elimizden alınmış, hatta hayal edebilme arzularımızı köreltmiş de olabilirler." “BİZ BAŞARIRIZ…” “Ancak, biz, Kıbrıslı Türkleriz! Kökleri, bu topraklara ‘argasti’ gibi yerleşmiş, bu vatanın sahipleriyiz! Biz, başarırız! Yeni Zamanlar, 'Yeni bir Cumhuriyet' hayal etmek zamanıdır! 11 Ekim 2020, bu hayali gerçekleştirebilmemiz için ilk eylem günümüz olacaktır. Gelin, ortak hayalimiz için güçlerimizi birleştirelim, yeni bir ülkeyi birlikte inşa edelim!”