Elon Musk Twitter’ı satın aldı. Soru şu; dünyanın en etkili sosyal medya platformlarından birini, öncelikle 436 milyon kullanıcıyı ve dolaylı olarak etkiledikleri milyarlarca kişiyi bu gelişme nasıl etkileyecek?

Musk’ı bir tür “deli dahi” ya da “dünyamıza kötülük tohumları ekecek işadamı” olarak görenler de var; ya da tam tersi, onu; yenilikçi, devrimci, dünyamızı fosil yakıtlardan kurtaran ve bizi yıldızlara taşımaya kararlı bir vizyoner olarak gören de.


Onun aşırlıklarını; dengesizlik olarak görenler, “kendi ajandasını dayatmaya çalışmakla” suçlayanlar kadar; bu aşırılıkları “çocuksu heves ve heyecana” hatta “onun naifliğine” bağlayanlar da var.

Her ne olursa olsun, Twitter’ın yeni yönetimiyle birlikte, dünyamız muhtemeldir ki yeni bir “sosyal deneye” tanıklık edecek. Tıpkı Donald Trump gibi, bu küresel deneyde Elon Musk’ın kişisel yönelimleri, tercihleri de anlık olarak izlenecek, her hamlesi, ortaya koyacağı iş modelleri tartışılacak, dünya gündemini belirleyecek.

Arap Baharı başta olmak üzere pek çok küresel hareketliliğin kaynağı haline gelen Twitter, bundan sonra hangi rotada ilerleyecek, hikayesi nasıl şekillenecek?

Gelin önce, Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasıyla birlikte bu konuda uzman gazeteci ve akademisyenlerin kaleme aldıkları makalelere bakalım. Ve sizinle birlikte, Twitter’ın geleceği hakkında dikkat çekici önermeleri “okuyalım”.

ELON MUSK'IN “İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ” VİZYONU TWİTTER İÇİN KÖTÜ OLACAK

Tesla CEO'su platformu çirkin şekillerde kullandı. Şimdi de şirketin politikalarını şekillendirecek. Musk'ın Twitter yönetim kuruluna gelmesi, tekelci zenginlerin sıradan insanların kullandığı iletişim kanallarını kontrol etmek istemesine bir örnek.

Eşitlik ve hesap verebilirliği önemseyen bizler için Musk'ın her gün yüz milyonlarca kullanıcıya hizmet veren bir platformda böylesine önemli bir role atanması son derece rahatsız edici, hatta yüz yüze bir tokat.

Her şeyden önce, sosyal medya platformlarının düzenlenmesine ihtiyacımız var. Başlangıç olarak, tacizin ve kişisel gizliliği ihlal eden içeriğin tutarlı tanımlarına ihtiyacımız var. Çoğu şirket, sanıyorum ki, bu tür düzenlemeleri memnuniyetle karşılayacaktır: Çünkü yöneticilere, “yapılması gerektiğini bildikleri ama denemekten korktukları” siyasi tepkilerden veya bazı kullanıcıların isyanından korktukları şeyler için koruma sağlayacaktır.

Platformlar - bu tür düzenlemeler olmadan - ne pahasına olursa olsun büyümeyi zorlamaya devam ederse insanlar zarar görmeye devam edecektir. Zarar görenler orantısız bir şekilde yüzyıllardır zarar görenler olacaktır, yani; kadınlar ve marjinalleştirilmiş ırksal ve etnik grupların üyeleri. Görüşlerinin sınırsızca genişletilmesinden yararlananlar ise, yüzyıllardır bu ayrıcalıktan yararlanan gruplar, tekelci zengin zümre ve ona bağlı kişiler olacaktır.

ELON MUSK GERÇEKTEN O KADAR KÖTÜ MÜ?

Elon Musk'ı sevmek zor. Ancak insanlığa yaptığı katkıların derinleşebileceğini takdir etmek için Musk'ı kişisel veya politik olarak çekici bulmaya gerek yok.

Güneş enerjisi ve elektrikle çalışan araba üretme çabalarıyla Musk, iklim değişikliğiyle mücadele için, adını anabileceğiniz herhangi bir solcu çevre aktivisti veya politikacısından daha fazlasını yaptı. Musk, dünya çapındaki diğer milyarderlere karşı değerlendirildiğinde daha da iyi görünüyor. Onunki miras yoluyla, aptal şansıyla, tekelleşme veya sübvansiyonlarla ortaya çıkmış bir zenginlik değil. Yakından baktığımızda bu adam, aslında aralarında savunma müteahhitleri, kamu hizmetleri, petrol şirketleri ve içten yanmalı motorlu otomobil üreticilerinin de bulunduğu, gezegendeki en zararlı ve politik olarak yerleşik endüstrilerden bazılarını baltalamaya çalışıyor. Musk'ın hikayesinde açıkça ilham veren bir şey var.

Musk'ın Twitter'ı satın almak için belirttiği nedenlere gelince, bunlar oldukça belirsiz ve naif. Platforma “ifade özgürlüğü” getirmek istediğini söylüyor, ancak bunun tam olarak ne anlama geldiği ve bunu nasıl yapacağı bir muamma iken, Twitter’ın zehirli bir nefret ve taciz çukuruna dönüşmesini engelleyen duvarlarını yıkmanın maliyetini belli ki hesaplayamıyor.

Musk'ın kendi Twitter varlığı dayanılmaz olabilir. Tweet'leri genellikle kaba, çocukça ve kadın düşmanıdır; bu özellikler onunla ilgili belki de en nahoş şeyin temelidir. Ama daha önce yazdığım gibi, onun çocuksu ruhunda dünyayı değiştirmek isteyen bir güdü var. Mesela, “elektrikli otomobil” ulaşım için her derde deva değil - ama dünya, Musk'ın bu tuhaf rüyayı gerçeğe dönüştürmekteki kararlılığı sayesinde şüphesiz daha iyi bir yer.

Musk'ın benzer şekilde Twitter'da devrim yaratacağına söz veremem. Ancak ondan daha az vasıflı ve daha çok hesapçı sayısız milyarder patron sayabilirim. Elon Musk’ın vizyonerliği, çocuksu heyecanları ve tutkusu, umarım bu önemli sosyal mecrada karşılık bulur.

Farhad Manjoo - The New York Times

ELON MUSK TWİTTER İÇİN NEDEN KÖTÜ OLACAK?

Musk, yeni teknolojiler geliştirmede oyunun kurallarını değiştiren ilk Tesla elektrikli arabaları ve daha yakın zamanda SpaceX ticari roket gemileri gibi örneklerle son derece başarılı oldu. Twitter’ı satın alırken kendisini; “ifade özgürlüğü savunucusu” şeklinde tanımlayan Musk, Twitter'ın şu anda “dünya çapında özgür konuşma platformu" olarak “hizmet görevini ve toplumsal zorunluluğunu" yerine getirmediğini iddia ediyor.

Twitter’ın her şeyin özgürce konuşulabildiği küresel bir kent meydanı olacağını vaat eden Elon Musk, kendisiyle ilgili eleştirilere daha önce verdiği sert tepkiler nedeniyle “tartışılıyor”. Üstelik bu sosyal platformu, demokrasi ve ifade özgürlüğü için en iyisinin ne olduğuna dair Musk’ın kendi kişisel vizyonunu dayatmak için kullanma olasılığı, sıkça dile getiriliyor. Doğrusu, Elon Musk’ın, bu endişelere yol açan kabarık bir sicil dosyası var. Şiddet eğilimi, nefret söylemi, ırkçı üslup, hakaret, kadın ve çocuk düşmanlığı, yanlış bilgilendirme ve komplo teorileri konusunda kötü sınav vermiş birinin, “ifade özgürlüğü” adına Twitter’ı daha da kötü bir noktaya götürme olasılığı, hiç de yabana atılacak endişe değil.

Özetle; Musk'ın bu sektöre girmesinin, ihtiyaç duyulan reformların herhangi birinin gerçekleşmesine yardımcı olacağına dair, çok az umut ışığı var.

Michael Posner - Forbes

ELON MUSK, TWİTTER'DA “TÜM GERÇEK İNSANLARI DOĞRULAMAK” İSTİYOR. BU NE ANLAMA GELİYOR?

Musk'ın aklında ne olduğunu tahmin edemiyoruz, ancak her kullanıcıyı “Twitter'ı kendi beğenisine göre şekillendirmek için” birkaç olası yol sunacağı anlaşılıyor. Bu elbette zor bir iş. Özellikle “avatar” ile konuşan ve milyonlarca takipçisi olanlar açısından zorlu bir tercih. Kullanıcı ise acaba nasıl bir versiyonu tercih edecek? Ortaya çıkacak en kötü versiyon, dünyadaki tüm kötülükleri yayacak bir platforma mı dönüşecek? Bunları bilemiyoruz.

"Kimlik doğrulama" fikri, platformla ilgili en büyük sorunlarından birinden kaynaklanıyor: Spam hesaplar, özellikle de kripto para dolandırıcılığını teşvik eden hesaplar. Ancak, hangi yöntem ya da versiyon seçilirse seçilsin, uzmanlar ,Musk'ın iki ana kategoriye giren zorluklarla karşılaşacağını söylüyor: Erişim ve mahremiyet. Erişim, Twitter'ı kullanmak isteyen herkesin platforma girmesini sağlamakla ilgili. Burada abonelik sistemi gelebilir, ama bu defa kimliğiniz ortaya çıkarsa. Gizlilik ya da mahremiyet ise sosyal platformların asıl cazibesini oluşturan unsur. Bu basit tercihler bile; "tüm gerçek insanları doğrula" gibi kulağa basit gelen bir ilkeyi, işlevsel bir ürün özelliğine çevirmenin ne kadar karmaşık olabileceğine işaret ediyor.

Twitter aslında bunu yıllardır yapmaya çalışıyor ve sanırım Elon Musk da yakında bunun çözülmesi kolay bir sorun olmadığını anlayacak.