Ülkemizde bir dönem daha çevrimiçi eğitime devam etmek toplumu psikolojik ve ekonomik olarak, öğretimi de pedagojik olarak yıpratacağı gerçeği karşımızda durmaktadır. Yüz yüze eğitimin devre dışı kalması artık ciddi toplumsal zarar verecek noktaya gelmiştir. Bir nesli kaybetmek üzereyiz. Mesleki eğitim tehlike altındadır. Her yaştan öğrenci zor durumdadır. Veliler zor durumdadır. Ana sınıftan, üniversiteye kadar yüz yüze eğitim, çevrimiçi eğitim teknolojilerinin sağladığı avantajlar da kullanılarak, sağlık riskini asgariye düşürerek, seyrekleştirme yöntemleri kullanarak başlamalıdır. Ülkemizde bir buçuk yıldır yüz yüze eğitim verilmemektedir. Dünyada ve Güney Kıbrıs’ta yüz yüze modeli ciddi kesintilere rağmen bu kadar uzun süre durdurulmamıştır. Bununla birlikte dünyada olduğu gibi bizde de yüz yüze eğitimin sürdürülebilir olması ve en son kapanacak kategoride değerlendirilmesi gerekmektedir.

KKTC Bakanlar Kurulu aldığı kararla 2021-2022 akademik yılında yükseköğretimde eğitimin yüz yüze yapılması uygun bulunmuştur.

Eğitim seyreltilmiş olarak, güvenli mekanlarda maskeyle, aşılı veya PCR’lı katılımla, kontrollü olarak yapılabilir. Başta Amerika Birleşik Devletleri ve adamızın güneyi olmak üzere dünyada, önlemler alınarak, bu dönem tümden yüz yüze eğitime geçilmiştir. Önlemlerin arasında aşı olma şartı ilk sıradadır. Halkımızın çoğunluğu yeterince aşı olmasa da üniversite personelimizin çoğunluğu aşılıdır.


Yaşanan esas sorun ülkedeki sağlık şartlarıdır. Hükümet, ülkedeki sağlık riskini azaltacak ve kontrol altına alacak bir plan ortaya koymamıştır. Aşılamada da başarı sağlanmamıştır: Bilim insanları toplumun bağışıklık kazanması için aşılanmışların %80 olması gerekliliğini vurgulamaktadır ancak ülkemiz bu orandan oldukça uzaktır. Daha eğitim başlamadan pandemi hastanesi ve yoğun bakım üniteleri dolmak üzeredir. Bu şartlarda ilk ve orta öğrenim ile yükseköğretimi uzun süre açık devam ettirememe riski ortadadır. Sendikamız iki ay önce tam olarak bu yönde uyarılarda bulunmuştu. Yüksek vaka sayılarının ve ölümlerin sağlık sistemini çökerteceği ve eğitim kurumlarında yeni kapanmalara yol açacağı açıktır.

Elbette, Doğu Akdeniz Üniversitesi gibi altyapısı ve insan kaynakları zengin kurumlar bir günde tüm eğitimi çevrimiçine taşıyacak kapasitededir. Ancak bu bizi başladığımız noktaya geri götürecektir. Bu nedenle hükümetin, yüz yüze başlayacak eğitimi yeniden kapatma noktasına gelmemek için çok sıkı önlemleri daha bugünden almalıdır. Bunun yanında öğrencilerimize sadece tek bir aşı değil tüm aşılar sunulmalıdır. Hükümetin, yüz yüze eğitimi durduracak noktaya gelmeden adım atması gerekmektedir.


Hükümeti, Eğitim ve Sağlık Bakanlarını yüz yüze eğitimi sürdürülebilir kılmaya yönelik, daha bugünden hastane kapasitelerini zorlayan vakaları nasıl düşüreceğine dair planlarını paylaşmaya çağırıyoruz. Bunun yanında YÖDAK ve üniversitelerin bu konuda baskı unsuru olmaları gerekmektedir. (MHA)