Gündem

ERSİN TATAR;"TÜRK MİLLETİ DİYE BİR MİLLET YOKTUR,KIBRIS'TA TÜRK VE RUM VARDIR."DEDİ

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığı Halk Konseyi bilgilendirme ve istişare toplantısında yaptığı konuşmada, “Kıbrıs milletli diye bir millet yok. Kıbrıs’ta Türk ve Rum vardır.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığı Halk Konseyi bilgilendirme ve istişare toplantısında yaptığı konuşmada, “Kıbrıs milleti diye bir millet yok. Kıbrıs’ta Türk ve Rum vardır. Kıbrıs’ta dilleri, dinleri, kökenleri ve kültürleri farklı olan iki halk vardır. Kıbrıs’ta iki ayrı demokrasi vardır. Ortada bu gerçekler dururken, ‘Kıbrıs milleti var” söylemlerinin  geçerliliği yoktur, bu söylem halkımızı aldatmaya ve Türkiye ile  bağlarımızı koparmaya yöneliktir" dedi.

Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan Halk Konseyi’nin bilgilendirme ve istişare toplantısının ikincisi Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın başkanlığında dün yapıldı.

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Halk Konseyi'nin dünkü bilgilendirme ve istişare toplantısına dernek ile sivil toplum örgütleri katıldı. Bir süre önce yapılan birinci toplantıda muharip dernekler yer almıştı.

“FEDERASYON MÜMKÜN DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşmiş Milletler 78’inci Genel Kurul toplantısı, New York temasları, Kıbrıs konusu ve bölgede yaşanan son gelişmelerle ilgili bilgi verdiği konuşmasında, amaçlarının devleti, egemenliği ve halkı korumak olduğunu belirtirken “Bizim sevdamız vatan sevdasıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, BM 78’inci Genel Kurulu’nda tüm dünyaya bir kez daha “KKTC’yi tanıyın, Kıbrıs Türk halkına uygulanan zulüm niteliğindeki  ambargolara son verin” çağrısında bulunan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederken, şunları söyledi:

“New York’ta gerçekleştirdiğim temaslarda ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığım görüşmede Kıbrıs konusunda Türkiye ile birlikte belirlediğimiz yeni siyasetimizi  yeniden anlattım. Federal temele dayalı bir çözüm şeklinin mümkün olmadığını da belirtirken, bölgenin ve Kıbrıs’ın yararına olacak tek çözüm yolunun egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm şekli olduğunun altını çizdim. Eşit egemenliğimiz ile eşit uluslararası statümüz tanınmadan müzakerelerin başlayamayacağını da ifade ettim.” 

Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Çok uzun yıllar devam eden müzakere süreçlerinde ve özellikle Annan Planı referandumu ve Crans Montana görüşmelerinde federal temele dayalı bir çözümün mümkün olmadığı görülmüştür. Bunun sonrasında Kıbrıs konusuyla ilgili yeni ve milli bir siyaset belirledik. Bu yolda da Anavatan Türkiye ile birlikte kararlı bir şekilde yürüyoruz. Rum-Yunan ikilisi ile destekçileri ise federasyon ve müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden başlaması yönünde dayatmalarda bulunuyorlar. Bunları kabul etmemiz asla mümkün değildir.  Rum-Yunan ikilisi ile destekçilerinin federasyon anlayışı ve hedefleri Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmayı, Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmayı ve devletimizi yok edip, halkımızı  Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalayıp, azınlık yapmayı içermektedir. Bunlara karşı direndik ve direnmeye devam edeceğiz, yeni ve milli siyasetimizden geri adım atmayacağız.”

AVRUPA BİRLİĞİ’NE ELEŞTİRİLER

Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasında Avrupa Birliği’ne yönelik eleştirilerde de bulunurken, “AB, Annan Planı referandumunda ‘evet’ diyen Kıbrıs Türk halkına verdiği sözlerin bir tekini bile yerine getirmediğini hatırlatırken, şöyle devam etti:

“Verdiği sözleri yerine getirmeyen AB, ‘evet’ diyen Türk tarafını cezalandırırken, ‘hayır’  diyen Rum tarafını üyeliğe alarak ödüllendirmiştir. Bu büyük bir haksızlıktır. AB üyeliğini kullanan Rum-Yunan ikilisi de tehdit ve şantajla istediği çözüm şeklini dayatmaya çalışmaktadır. Ama bu dayatmalar sonuçsuz kalmaya  mahkumdur.  Çünkü, Kıbrıs artık eski Kıbrıs değildir. Anavatan Türkiye bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi olup her zaman bizimledir. Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de ve Mavi Vatan’da haklarımızı Anavatan Türkiye ile birlikte korumaya devam edeceğiz. AB’ye çağrım ise ayırımcı tutumuna son vermesidir. AB ve diğer güçler istiyor diye Rum’a boyun eğecek değiliz.”   

“BİZ HALKIZ HER ZAMAN GÜÇLÜYÜZ”  

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında Halk Konseyi’nin oluşumu ve çalışmaları hakkında da bilgi verirken, şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanlığı Halk Konseyi bir ihtiyaçtan doğmuştur. Ana hedef, birlik ve beraberliği sağlamak, devletimizi, egemenliğimizi korumak,  halkımızı  bilgilendirmek ve  çeşitli tehditlere ve varlığımıza yönelik algı operasyonları ile beşinci kol faaliyetlerine karşı uyanık tutmaktır. Bilgilendirme ve istişare toplantılarımız da devam edecektir. Biz halkız ve her zaman güçlüyüz.”

“SORUNLAR AŞILACAKTIR”

Dünyayı ve ülkemizi etkisine alan covid salgını ile birlikte,  diğer ülkelerde olduğu gibi çeşitli sosyal ve ekonomik sorunların yaşandığını ifade eden  Cumhurbaşkanı Tatar,  bu sorunların Anavatan Türkiye’nin yardım ve desteğiyle aşılmakta olduğuna da işaret ederken, önemli olanın  birlik ve beraberliğin sağlanması olduğuna dikkat çekti ve şöyle dedi:

“Halkımız  geçmişte çok zor günlerden geçti. O zor günleri nasıl ki  birbirimize güvenerek, birlik ve beraberlik ruhuyla, dayanışma içerisinde aştıysak, yine aynı anlayış ve hareketle yaşanmakta olan  sorunları da aşacağımıza olan inancım tamdır.” 

“KIBRISLI DİYE BİR MİLLET YOK”

Rum propaganda birimleri ile içimizdeki bazı çevrelerin “Kıbrıs’ta Kıbrıs milleti var”  söylemleri ile algı operasyonlarına da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs milletli diye bir millet yok. Kıbrıs’ta Türk ve Rum vardır. Kıbrıs’ta dilleri, dinleri, kökenleri ve kültürleri farklı olan iki halk vardır. Kıbrıs’ta iki ayrı demokrasi vardır. Ortada bu gerçekler dururken, ‘Kıbrıs milleti var” söylemlerinin  geçerliliği yoktur, bu söylem halkımızı aldatmaya ve Türkiye ile  bağlarımızı koparmaya yöneliktir.  Buna dikkat etmemiz gerekir.”

 İSRAİL- FİLİSTİN SAVAŞI

Konuşmasında İsrail- Filistin savaşına da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle dedi:

"Bölgemizi etkileyecek  olan bu savaşı ve çatışmaları endişeyle izliyoruz. Temennim sorunların çatışma ve savaşla değil, diyalog yoluyla çözülmesidir. Savaşları ve büyük acıları yaşamış bir halkın Cumhurbaşkanı olarak beklentim budur. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da takdir edilecek şekilde bu savaşa ve çatışmalara son verebilmek için girişimlerini sürdürüyor. Bu arada, dünyanın diğer bölgelerinde de yaşanmakta olan savaşlar, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünün ne kadar önemli ve gerekli  olduğunu bizlere bir kez daha göstermektedir. Bu nedenle Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinden vazgeçmemiz asla mümkün değildir. Bu gün Kıbrıs’ta barış ve huzur varsa bununu Türk ordusuna borçluyuz. Allah, Türk ordusunu korusun, güç versin.”

Cumhurbaşkanı Tatar’a destek belirttiler

Toplantıda konuşan dernek ve sivil toplum örgütlerinin başkan ve temsilcileri  Cumhurbaşkanı Tatar’a güven ve desteklerinin tam olduğunu belirtirken, şunları ifade ettiler:

“Türkiye ile birlikte yürütülen yeni siyaseti destekliyoruz. İstediğimiz çözüm şekli federasyon değil, eşit egemen iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm şeklidir.”

Dernek ve sivil toplum örgütlerinin başkan ve temsilcileri yapmış oldukları konuşmalarda, ülkede yaşanan çeşitli sorunları dile getirirken, gençliğin  ve eğitimin önemine de dikkat çekip, önerilerde bulundular. Cumhurbaşkanlığı Halk Konsey bilgilendirme ve istişare toplantıları önümüzdeki günlerde de devam edecek.