Halkın Partisi (HP) Milletvekili Ayşegül Baybars, hükümetin meclise getirdiği ve başta gazeteciler olmak üzere, toplumun geniş bir kesimi tarafından tepkiyle karşılanan fikir ve ifade özgürlüklerini kısıtlayıcı yasa tasarılarına dikkat çekerek, “Birileri bir yerlerde bir şeyler hazırlıyor. Bakanlar Kurulu aracı kurummuş gibi hareket ediliyor” dedi.

    ‘Yasalar acildir’ denildiğini ancak gerekli çalışma ve tartışma yapılmadan, Avrupa İnsan Hakları sözleşmelerine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına, KKTC Anayasası’na uygunluğuna, mahkeme kararlana dikkat edilmeden yasaların geçirilmek istendiğine dikkat çeken Baybars, muhalefetin meclisteki savunması ve basının, gazetecilerin yaptığı girişimler, eylemler nedeniyle yasa tasarılarının komite görüşülmesinden vazgeçildiğini vurguladı.

   Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kendisine yapılan eleştirileri yargıya taşımasıyla ve düzenleme yapılmasını istemesiyle ilgili konuşan Baybars, cumhurbaşkanının bir partinin değil tüm ülkenin cumhurbaşkanı olduğunu unutmadan hareket etmesi ve tarafsızlığını yitirmemesi gerektiğini kaydetti.

    Ayşegül Baybars, Haber Kıbrıs Web TV’de yayınlanan “Markaj” programına katılarak, Ali Baturay’ın sorularını yanıtladı.

“‘Yasalar acildir’ deniliyor ancak gerekli  çalışmalar yapılmadan, geçirilmek isteniyor”

Hükümetin meclise getirdiği ancak daha sonra geri çektiği  “Ceza (Değişiklik) Yasa Tasarısı”, “Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması (Değişiklik) Yasa Tasarısı” ve “Müfsidane Yayınlar (Değişiklik) Yasa Tasarısı”yla ilgili konuşan Baybars, “Birileri bir yerlerde bir şeyler hazırlıyor. Bakanlar Kurulu aracı kurummuş gibi hareket ediliyor. ‘Yasalar acildir’ deniliyor ancak gerekli çalışma ve tartışma yapılmadan, uluslararası sözleşmelere, KKTC Anayasası uygunluğuna dikkat edilmeden yasalar geçirilmek isteniyor” dedi.

“Muhalefet mecliste geri adım attırdı”

   Muhalefetin meclisteki savunması ve basının yaptığı girişimler nedeniyle yasa tasarılarının geçmesinin engellendiğini aktaran Baybars, “Muhalefet görevini yapmasaydı, iktidar milletvekilleri bilmedikleri, okumadıkları, toplumu baskı altına alacak antidemokratik yasa tasarıları geçirilecekti. Muhalefetin konuşmaları nedeniyle hükümettekilerin bazıları elini bile kaldırmadı. Toplumda ve basında yapılan dayanışma sonucu yasaları komitede görüşmekten vazgeçtiler” ifadelerini kullandı.

“Arıklı, 4-5 yıldır yargıya müdahale edilmesini istiyor”

   BRT müdürü Meryem Özkurt’un seçim yasaklarını çiğnediği gerekçesiyle hapis cezası alması ve bazı hükümet yetkililerinin yargıyı eleştirmesiyle ilgili konuşan Baybars, “Meryem Özkurt’un yargılanması devam ediyor. Bu şekilde açıklamalar, mahkeme kararlarına saygısızlıktır ve suçtur. Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yargıç atamalarına dahi dil uzattı. Arıklı, 4-5 yıldır yargıya müdahale edilmesini istiyor. Yargının bağımsız olmasını, kendi adına tehdit olarak görüyor” diye konuştu.

“Ekonomik kriz olduğunda suni krizler yaratılıyor”

   Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kendisine yapılan eleştirileri yargıya taşımasıyla ve düzenleme yapılmasını istemesiyle ilgili konuşan Baybars, “Cumhurbaşkanı bir partinin değil tüm ülkenin cumhurbaşkanı olduğunu unutmadan hareket etmeli, tarafsızlığını yitirmemeli. Eğer hakaret varsa gereği yapılmalı ancak siyasi olarak hareket edilmemeli. Ekonomik kriz olduğunda suni krizler yaratılarak yaşanan sıkıntılar unutturulmaya çalışılıyor” dedi.

“Hayat pahalılığı ödeneği maaş artışı değildir”

   Hayat pahalılığı ödeneğinin yüksek maaş alanlara daha az, düşük maaşlılara daha çok verileceğiyle ilgili soruyu yanıtlayan Baybars, “Hayat pahalılığı ödeneği maaş artışı değildir. Herkesin aynı oranda etkilendiği için kaybının giderilmesidir. Değişmesi için yasada düzenleme gerektirir. Meclisin kapanmasını bekleyip kanun gücünde kararname ile değiştirilmesini sağlayabilirler” diye konuştu.

“Dava açtım ancak hakkımı koruyamadım”

   Kendisi hakkında bir gazete yapılan ve sonuç alınamayan olumsuz yayınlar hakkında bir izleyiciden gelen soruyu cevaplayan Baybars, “Dav açtım ancak hakkımı koruyamadım. Yasalarda eksiklikler var, giderilmeli. İnsanların hürriyetini kısıtlamak yerine hukuk yönüyle yayınların durdurulması sağlanmalı” ifadelerini kullandı.