Mimar ve Mühendis Odaları Birliği, Bakanlar Kurulu’nun, ‘Külliye Projesi’nin ivedi olarak uygulamaya girmesi proje mimarına KKTC Vatandaşlığı verdiğini açıkladı, yapılanın ülke kimliğinin ve insanının yok sayılması yanında, mimarlık / mühendislikle birlikte tüm meslek ve sektörlerin de yok edilme çabası olduğuna vurgu yaptı.

Genel Başkan Seran Aysal imzalı açıklamada, yasal düzen ve uygulanacak prosedür ile izlenecek yollar belli olmasına rağmen 14 Eylül 2021 tarihinde verilen vatandaşlık kararı, sadece birliğe üye olan meslek odaları, meslek disiplinleri özelinde değil bu topraklara değer katan tüm meslekleri, sektörleri ve emek veren herkesi yok etme yolunda alınmış bir karar olarak değerlendirildiği belirtildi.

“Külliye mimarına vatandaşlık”

Açıklamanın tam metni şöyle:

“Tüm dünyanın olağanüstü bir gayretle mücadele ettiği pandemi koşulları içerisinde devlet yönetimlerinin önceliği halklarının hak ve menfaatlerini koruyup, kayıtsız şartsız her bir bireyin yanında olduğunu hissettirmektir.

İçinden geçmekte olduğumuz salgın süreci ve buna bağlı olarak ekonomik daralma, işsizlik, sağlık gibi konularda çözüm üretilmesi beklenirken; toplumsal ihtiyaçlarımızı karşılamayacak, toplumun her kesiminin gereksiz olduğunu söylediği Külliye Projesi’nin Ersan Saner Hükümeti’nin önceliği olduğunu görmek Külliye hayranlığından başka bir şey değildir.

“Külliye Mimarı” olan şahsın vatandaş yapılacağı söylemlerinin bugüne kadar sadece bir dedikodudan ibaret olmasını umuyorduk; fakat Bakanlar Kurulu’nun 14 Eylül Salı günü mesnetsiz istisnalar belirterek almış olduğu karar ile bahse konu şahsın KKTC vatandaşı yapıldığını öğrendik. Bu karar ardı arkası kesilmeyen özellikle istisnai vatandaşlıklardaki tehlikenin ve hedeflenenin açığa çıkmasıdır. Anayasal sorumlulukları yasaları uygulamak ve uygulanmasını sağlamak olanların Külliye Projesi gibi gereksiz bir projeyi deyim yerindeyse yasal zemindeymiş gibi kılıfına uydurma çabası olduğunu üzülerek takip etmekteyiz.

Vatandaşlık konusunda bugün yapılan ülke kimliğinin ve insanının yok sayılması yanında, mimarlık / mühendislikle birlikte tüm meslek ve sektörlerin de yok edilme çabasından başka bir şey değildir. Böylesi zor bir dönemde çözüm bekleyen önceliklerimiz yerine gündemde bile olmaması gereken Külliye Projesi’nin ivedi şekilde uygulanması için verilen bu vatandaşlık, hem kimliğimize hem de mesleki itibarımıza hükümet eliyle yapılan açık bir müdahaledir.

Kendisi de mimar ve üyemiz olan Başbakan Ersan Saner’in, bu toprakları en iyi bilen, yaşayan ve var eden ülke mimarlarımızın, mühendislerimizin, kamu ve özeldeki teknik insan kaynağımızın, akademisyenlerimizin külliye ve yaşanan süreç ile ilgili duruşları net olsa da görüşlerini alma ihtiyacı bile hissetmemesi hem düşündürücü hem de yasa gereği üye olarak onun da korumakla sorumlu olduğu mesleki itibar açısından camiamız özelinde unutulmayacak ve unutturmayacağımız bir hayal kırıklığıdır.

Ülkede yasal düzen ve uygulanacak prosedür ile izlenecek yollar belli olmasına rağmen 14 Eylül 2021 tarihinde alınan bu karar, sadece birliğimize üye olan meslek odaları, meslek disiplinleri özelinde değil bu topraklara değer katan tüm meslekleri, sektörleri ve emek veren herkesi yok etme yolunda alınmış bir karar olarak değerlendirmekteyiz.

Her geçen gün birileri tarafından dikte edilerek veya keyfi aldıkları kararlarla ülke insanının varlığını ve itibarını hiçe sayan Ersan Saner Hükümeti’nin hem bu kararını uygulanmasına hem de bu topraklarda yaşayan insanların bugününü ve geleceğini olumsuz yönde etkileyecek adımlarına asla izin vermeyeceğimizi, tüm platformlarda gereken mücadelenin yükseltilerek verileceğinin altını çizeriz. “