“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’ine Giden Yol” isimli belgeselin gösteriminde konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkü’nün Anavatan Türkiye’ye büyük şükran ve minnet duyduğunu belirtti, “Biz büyük ve güçlü bir milletin kopmaz parçalarıyız” dedi. Gösterime katılan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop da Kıbrıs’ta çözümün ancak eşit ve egemen iki devletle mümkün olacağının ayan beyan ortaya çıktığını, bu yoldan dönmeyeceklerini vurguladı.

Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve BAÜ Medeniyet Araştırmaları Merkezi ortaklığında hayata geçirilen ve yönetmenliğini Görkem Özok’un yaptığı “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’ine Giden Yol” isimli belgeselin gösterimi bu akşam Lefkoşa Concord Hotel’de yapıldı.

Etkinliğe Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ve KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ve Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de katıldı.

Kokteyl ve piyano dinletisiyle başlayan etkinlikte daha sonra açılış konuşmaları yapıldı.

Tatar: Biz büyük ve güçlü bir milletin kopmaz parçalarıyız

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar etkinliğin açılışında yaptığı konuşmaya, dün İstanbul’da yaşanan bombalı saldırıyı kınayarak başladı. “Biz büyük ve güçlü bir milletin kopmaz parçalarıyız” diyen Tatar, Kıbrıs Türkü’nün Anavatan Türkiye’ye büyük şükran ve minnet duyduğunu belirtti.

Önemli olanın birlik ve beraberlik içinde kadim ve kutsal milli davayı sahiplenmek olduğunu ifade eden Tatar, egemen eşitlik temelinde KKTC’ye sonuna kadar sahip çıkanın önemine değindi.

Avrupa Birliği’nin açıklamalarını kınayan Tatar, Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa bunun mutlaka iki devletin iş birliğiyle olacağını dile getirdi.

Milli mücadele yıllarına işaret eden Tatar, o yıllarda da Türkiye’den umutların asla kesilmediğini anlattı.

 “Biz hep Beşparmaklar'dan Toroslar'ı seyrettik. Atatürk’ün İstiklal Savaşı’ndaki başarılarını izledik. Kıbrıs Türkü Anadolu’dan aldığı ilhamla mücadelesini sürdürdü” diyen Tatar, Mehmetçik’in caydırıcı bir güç olarak adada varlığını sürdürmesinin zaruri olduğunu vurguladı.

Erdoğan’ın BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmaya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye statüsü elde etmesine işaret eden Tatar, bunun mücadelede gelinen noktanın ifadesi olduğunu söyledi.

 “Biz doğru yolumuzda devam ediyoruz” diyen Tatar, bundan sonraki sürece de Türkiye ile birlikte devam edileceğini kaydetti.

Doğu Akdeniz’deki dengelerin, Kıbrıs’ın kuzeyinde bir Türk devletinin varlığının ne kadar önemli olduğunu gösterir nitelikte olduğunu belirten Tatar, konuşmasını Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ı ve Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ü yad ederek bitirdi.

Şentop: Kıbrıs’ta çözüm ancak eşit ve egemen iki devletle mümkün olacak

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Kıbrıs’ta çözümün ancak eşit ve egemen iki devletle mümkün olacağının ayan beyan ortaya çıktığını, bu yoldan dönmeyeceklerini söyledi.

Şentop, “Ayrıca, herkes şu gerçeği de açık bir şekilde bilmeli ve her daim hatırlamalıdır ki Kıbrıs davasının sahibi Türk milletinin tamamıdır, Türk milletinin her bir ferdidir” dedi.

 “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Giden Yol” belgeselinin gösterim etkinliğinde konuşan Şentop, Türkiye Cumhurbaşkanı ve Türkiye’deki tüm kardeşlerinin selam ve muhabbetlerini iletti; TC Cumhurbaşkanı’nı temsilen geldiği KKTC’nin 39’uncu yıl dönümü etkinliklerine böylesi anlamlı bir etkinlikle başlamaktan duyduğu mutluluğu ifade etti.

İstanbul Taksim’de dün meydana gelen terör saldırısını lanetleyen Şentop, hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diledi; “Milletimizin başı sağ olsun” dedi.

Türkiye’nin büyük mücadelelerle, büyük zorluklarla çarpışarak bugünlere geldiğine işaret eden Şentop, “Aşmadığımız zorluk yok; aşamayacağımız güçlük yoktur. Maruz kaldığımız ihaneti, hainleri, kuklaları kuklacıları iyi tanıyor, iyi biliyoruz. Devletimiz bu hain saldırının cezasını vermeye her zaman muktedirdir. Türkiye'yi huzursuz etmek isteyenler asla huzur bulamayacaklardır” diye konuştu.

Şentop, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Giden Yol” belgeseline emek verenleri kutladı.

 “Kıbrıs hem yar hem de yaradır”

 “Bu tür çalışmalara devam ederek Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bekasına, Kıbrıs Türkünün selametine hizmet etmeye devam etmelerini diliyorum.” diyen Şentop, şöyle devam etti:

 “Kıbrıs bizim için hem bir yar hem de bir yaradır. Kıbrıs bizde Kanlı Noel’in, Şehit Pilot Cengiz Topel’in, Binbaşı Nihat’ın masum ailesinin ve nice vatan evladının acı yarasıdır. Kıbrıs bize Hz. Peygamberimizin süt teyzesi Hala Sultan’ın; Kıbrıs Fatihi II. Selim Han ve Hocası Lala Mustafa Paşa’nın; Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık mücadelesinin liderleri Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ın; mücahitlerin ve nice şehitlerin emanetidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giden yolun ne kadar engebeli ne kadar dolambaçlı olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu devletin ve halkının bugünlere gelmesinde nasıl kan, gözyaşı ve alın teri döküldüğünü de biliyoruz.

Kıbrıs Türkünün mücadelesi ve tarih bunu bize defalarca göstermiştir ki; Türk Milleti esaret altında yaşayamaz, bağımsızlığından ve vatanından asla vazgeçemez. Dünya bunu Kıbrıs Türkü'nün onurlu duruşuyla bir kez daha, çok yakından görmüştür. Hamdolsun ki bu topraklarda sancak yere düşmemiş, ezan sesi dinmemiştir. Aksini savunanlara ve tahayyül edenlere duygularımıza tercüman olan Kıymetli Halk Ozanımız Âşık Mahzuni Şerif’in şu sözleriyle seslenmek isterim:

 ‘Siz de sizin güvendikleriniz de bizi yalnız İzmir'de değil, Çanakkale'de de iyi hatırlarlar. Anlarsınız bunu… Bu millet kırk milyon başıyla bir vücuttadır. Ya var ya yok oluncaya kadar insan özgürlüğü uğrunda tarihî görevini yapacaktır elbette! Selam, bayrağına sarılıp imanlara gömülen Yüce Türk milletinin şehitlerine’!”

 “Mücadele bitmedi”

TBMM Başkanı Şentop, Kıbrıs Türkü’nün mücadelesinin bitmediğini vurgulayarak, “Yarım asırdan fazla bir süredir eşitlik ve adalet mücadelesi veren siz Kıbrıslı kardeşlerimiz bugün halen bu mücadelenizi sürdürmektesiniz. Bu süreçte, Türkiye de Ada’da ve Doğu Akdeniz’de; adanın ve bölgenin huzuru ve barışı için çok çabaladı, çok emek verdi, yapıcı öneriler getirdi, istikrarı ve iş birliğini önceledi” dedi.

Kıbrıslı Türklerin Birleşmiş Milletler’in çabalarına destek verdiğini, iyi niyetli yaklaşımları desteklediğini, çözüm için her türlü gayreti gösterdiğini ve ortaya hep güçlü bir irade koyduğunu ifade eden Şentop, Rum tarafının ve Yunanistan’ın adımının ise uzatılan barış elini itmek, istikrarı ve iş birliğini baltalamak, eşitlik temelinde bir çözümü reddetmek, Türk’ün hakkını hiçe saymak olduğunu belirtti.

 “ Çözüm yolunu hep tıkadılar”

 “Çözüm yolunu hep tıkadılar. Çünkü çözümü samimi olarak asla istemediler” diyen Şentop, Rumların, bölgedeki zenginlikleri, Ada’nın zenginliklerini paylaşmak istemediğini, adeta Ada’daki ve bölgedeki yaşam haklarını yok saydıklarını, arkalarına aldıkları güçlere güvenerek şımarıklıklarından hiç vazgeçmediklerini kaydetti.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Bizler ise Ada’da kalıcı bir çözüm için her daim uğraştık, Kıbrıs Türkü her zaman kalıcı bir çözümün yanında oldu, ama Rum tarafı kendisine gösterilen sahte gülücükler ve sahte vaatlere kanarak çözümü hep iki elinin tersiyle itti” dedi.

Bugün halen Rum tarafında 1974 öncesi katliamların özlemini çekenler, katilleri kutsayanlar bulunduğunu kaydederek Kıbrıs Türkü’ne karşı soykırım isteğini sürdürenler olduğunu söyleyen Şentop, “Ama bu düşünceler içinde olanlara, yanlış hesapların ve kendilerini sıkıntıya sokacak hülyaların peşinde olmamalarını tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.

 “Türk halkı Kıbrıs’ta azınlık olmayı asla kabul etmez”

Kıbrıs Türk halkının; şehitlerinin kanıyla, canıyla, hayatıyla bedel ödediğini ve her bir ferdinin fedakârlığıyla kurduğu bu devletten de asla vazgeçmeyeceğini vurgulayan Şentop, şöyle devam etti:

“Türk halkı Kıbrıs’ta azınlık olmayı, haklarından vazgeçmeyi veya Rum tarafının tahakkümü altına girmeyi asla ve asla, hiçbir şekilde bir lahza bile olsun kabul etmedi, etmez ve etmeyecektir. Bu husustaki kararlılığı sorgulayanlar da hüsrana uğramaya mahkûmdur, bu husus böyle bilinmelidir. Günümüz medeni dünyasıyla asla bağdaşmayan, insanlık ve hukuk dışı engellemelere ve mevcut statükonun Rumlar tarafından ilanihaye sürdürülmesine yönelik çabalara asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum.”

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Bu noktada bugün artık şu gerçek ayan beyan bir şekilde ortaya çıkmıştır ki Kıbrıs’ta çözüm ancak eşit ve egemen iki devlet ile mümkün olacaktır. Bu yoldan dönmeyeceğiz. Ada’nın asli unsuru olan Kıbrıs Türkü’nün kendi vatanında azınlık yapılmasına hiçbir zaman izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Kıbrıs Türk halkının Kıbrıslı Rumlar kadar egemen eşit olduğunu tüm dünyaya kabul ettireceklerini kaydeden Şentop, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da birçok farklı platformda tekrarla altını çizdiği üzere artık bizim için Kuzey Kıbrıs, Güney Kıbrıs yoktur, sadece ve sadece bağımsız, eşit ve egemen devletler vardır. Bu noktada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye statüsü elde etmesi, anayasal adıyla uluslararası bir teşkilatın parçası olması haklı davamızda muzafferiyetimiz için milat niteliğinde bir aşamanın geçilmesi anlamına geliyor. Bu karar bizim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için sürdürdüğümüz çalışmalarımızda motivasyonumuzu arttıracaktır. Artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına Ada’nın gerçekliklerini izah eden Türk Milletinin her bir ferdi daha güçlü, daha yüksek sesle ve daha özgüvenli bir şekilde konuşacaktır” dedi.

Kıbrıs davasının sahibinin Türk milletinin tamamı, Türk milletinin her bir ferdi olduğunu vurgulayan Şentop, herkesin bu gerçeği açık şekilde bilmesini istedi.

Mustafa Şentop, binlerce yıllık tarihlerinde kendilerini bir millet yapan şeyin sayısız merhalelerde aynı değerler etrafında birleşmeleri, dil, inanç, kültür, sanat, tarih ve kader birlikteliğiyle ortak bir paydada, "biz olmaları" olduğunu vurguladı.

Devleti ayakta tutanın, fırtınalı dönemlerde istikameti kaybetmemelerini sağlayanın milli şuur olduğunu anlatan Şentop, adalet ve eşitlik mücadelesinin halen devam ettiği günümüzde Kıbrıs Türkü'nün pusulasız kalmasının, pusulasız hareket etmesinin düşünülemeyeceğini söyledi.

 “Kıbrıs’ta ortaya koyulacak güçlü bir milli şuur ve birlik, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklı ve meşru davasında muzaffer olması için vazgeçilmez bir unsur olarak karşımızda durmaktadır” diyen Şentop, tarih eğitiminin milli şuur inşasında en önemli unsur olduğunu kaydetti.

Şentop, bu itibarla, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’ne Giden Yol belgeselini; Kıbrıs Türkü’nün milli şuurunun ve birliğinin daha da güçlenmesi bağlamında önemli bir çalışma olarak addettiğini belirtti.

TBMM Başkanı Şentop, belgeseli hazırlayanları kutladı; egemenlik ve özgürlük mücadelesinin kadim neferleri ve Kıbrıs Türkü'nün ebedi sesleri ve önderleri merhum Doktor Fazıl Küçük ve kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ı saygıyla andı.

Dr. Küçük’ün “Bu davayı kazanmak artık bizim için bir onur meselesi olmuştur. Büyük Türk Milleti'nin kanını taşıyan biz yüz binlerce Türk ne bugün ne de yarın atıldığımız ve ant içtiğimiz bu zorlu uğraştan gerileyecek değiliz” sözüne atıfta bulunarak Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı; şehitlere rahmet diledi, gazileri ve mücahitleri andı.

Osmanlar: Biz hikayemizi doğru anlatmazsak birilerinin yanlı tarih anlatımına maruz kalırız

Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Eral Osmanlar da KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye statüsünü alması nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerini iletti.

 “Biz hikayemizi doğru anlatmazsak birilerinin yanlı tarih anlatımına maruz kalırız” diyen Osmanlar, bu nedenle BAÜ Kıbrıs olarak kahramanların yazdığı destanı sonraki nesillere ulaştırmak için bu belgeseli hazırladıklarını belirtti.

Milli mücadele yıllarında yaşananları anlatan Osmanlar, bize düşen bu cennet vatana sahip çıkmak ve yüceltmektir dedi ve belgeselin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Eren: Bizler için en önemli husus yaşadığımız acıları ve sıkıntıları unutturmamak

Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkanı Abdullah Eren de bir konuşma yaptı..

Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı olarak dünyanın dört bir yanında faaliyetler yürüttüklerini söyleyen Eren, “Bu faaliyetlerde millet olarak yaşadığımız acıları çok hatırlamak istemediğimizi gördük” dedi.

 “Bizler için en önemli husus yaşadığımız acıları ve sıkıntıları unutturmamak” diyen Eren, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı olarak Kıbrıs Türünün sıkıntılarını dünyaya duyurmak için üstlerine düşeni yapacaklarını ifade etti.

Eren Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı olarak verdikleri burslardan ve Kıbrıs’ta yürüttükleri faaliyetlerden bahsetti.

Karadeniz: Kıbrıslı Türklerin haklı mücadelesine destek vermek için bu adımı attık

Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz ise konuşmasında, Kıbrıs’ın stratejik konumuna işaret ederek tarihsel bilgiler verdi. BAÜ Kıbrıs olarak Kıbrıs sorununun dünyaya doğru anlatılması adına bu belgeseli hazırladıklarını dile getiren Karadeniz, Kıbrıslı Türklerin haklı mücadelesine destek vermek için bu adımı attıklarını belirtti.

Karadeniz belgesele katkı sağlayanlara teşekkür etti.

Konuşmaların ardından plaket takdimi yapıldı ve “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Giden Yol” isimli belgesel gösterildi.