Gazimağusa’da bugün saat 16.00 sıralarında evinden atılan Haluk Yıldırım ve eşi Sıdıka Yıldırım evinin önünde isyan etti. Dün akşam karakola ifade vermek için giden vatandaşlar nezarethanede 1 gece kaldıklarını dile getirerek, eve geldiklerinde eşyalarının dışarıda olduğunu gördüler. Çaresiz Vatandaşların yardımına Gazimağusa Belediyesi yetişti. Gazimağusa Belediyesi aileye ev bulana kadar bir otele yerleştirileceğini ve ailenin eşyalarını da ev bulana kadar depoda muhafaza edeceğini dile getirdi. Yıldırım ailesi isyanını şu şekilde dile getirdi: “Benim adım Haluk Yıldırım, Türkiye’liyim. Evi yaptım bitirdim devletten bu evi yaptığıma dair evrakları versinler ki işlemlerini bitireyim, tapumu almak için. Bana bu dükkânın üzerinde haciz var yapamazsınız, niçin yapamam, önce hacizin kalkması lazım cevabını verdiler. Benim de aile avukatım var, avukatıma gittim bütün meseleyi anlattım. Ne yapabiliriz diye sordum. 500 TL takipçilik parası ver, ben senin tapunu alacağım, hacizi kaldırtacağım. Biz de tamam dedik. Sonra davayı açtık ve davayı bekliyoruz. Davayı beklerken bir evrakımız daha var dükkanla ilgili 500 daha verdik oldu 1000 TL. Adam hacizi kaldırıp bize tapumuzu verecekti. 1 sene bir şey geçmedi, hacizi kaldırıyor, eski mal sahibi ile anlaşıp tapuyu üzerine çevirtiyor. O günden beri avukatımızla mahkemedeyiz. Her mahkemeye girdiğimizde biz duruşmayı kazanıyoruz. Avukat bize öyle söylüyor. Eve geliyoruz haciz geliyor. Bu bize 4. hacizin gelmesidir. Dün de evi boşaltmaya geldiler, tüm olanların hepsini hepiniz gördünüz. Olaylardan sonra polis çağırdı, ifadenizi alıp sizi bırakacağız dedi. Karakola ifade vermeye diye çağırıp beni ve eşimi hücreye attılar. Planlı olarak bizi hücreye kapattılar ki evimiz boşaltılar. Benim 2 küçük çocuğum var, bir sürü havyalarım var bunlar ne olacak? Hepsi dışarıda biz dışarıdayız. Benim parayı ne zaman verecekler. Ben öldükten sonra mı? Yoksa rezil olduktan sonra mı? Avukata vira para ver, kime para versek mahkemeyi kazandık dedi. KKTC garibanlara ne güzel sahip çıkıyor! O zaman biz ne yapalım kime sığınalım? Bu çocuklarla bu eşyalarla nereye gidelim? Gideceğim yeri göstersinler! Sıdıka Yıldırım; Eşime engel olmak için dün dama çıktım. Hiçbir şey yapmadığım halde bana dava okudular. Beni bir bokun içinde yatırdılar. Benim suçum neydi? Eşime engel olmak mı? Evimi boşaltmaya gelen 2 kişi benim çocuklarımı azarlıyor. Ne hakla benim evime giriyorlar. Türkiye elçiliği nerede? Cumhurbaşkanı neredesin? Elçilik neredesin? Her şey ortada, nereye gideceğim ben? Yanımda olacaktınız. Kapı mı var Allahtan başka? "ifadelerini kullandılar(MHA)