Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, üreticiler ve Toptancılar Birliği ile ortak basın açıklaması yaptı.
Çavuş UBP’nin geçmiş hükümet dönemlerinde üreticiye olan yakınlık ve dostluğuyla daha sonra mevcut hükümetin yaptığı icraatlar ve üreticiye bakış açısıyla, özelde şahsının üretici kimliğiyle üreticiye verdikleri desteğin öneminin ortada olduğunu vurguladı.
Sadece üreticiye verdiği destek değil aynı zamanda ülkenin gıda güvenliği noktasındaki sorumluluk bilinciyle yaptıkları çalışmanın da olduğuna dikkat çeken Çavuş, son dönemlerde gerek hükümetin, bakanlığın ve şahsına yapılan bazı sosyal medya hesaplarından birtakım açıklamalar yapıldığını söyledi; geçmişte yaptıklarının kişinin aynası olduğunu, geçmiş dönemde şeffaf olduklarını bugün de şeffaf olmaya devam ettiklerini kaydetti.
Toptancılar Birliği’ne karşı yapılan bazı açıklamaların hem de üreticilerin arzu etmediği açıklamalar olduğunu ve üreticilerin yanı sıra vatandaşı da üzdüğünü dile getiren Çavuş, “Göreve geldiğimiz günden itibaren aldığımız test numunelerini artırdık. Veteriner Dairesi’nin yapmış olduğu hijyen denetimlerini de artırdık.” ifadelerini kullandı.
Eylül ayı içerisinde Veteriner Dairesi’nin 220 denetim yapıldığına dikkat çeken Çavuş, Tarım Dairesi’nin yaptığı denetimlerin iki katına çıkarıldığını kaydetti ve test sayısının 3 bin 500 teste ulaştığını kaydetti.
Yasalar çerçevesinde yapılan denetimleri, vatandaşlarla basın aracılığıyla paylaştıklarını dile getiren Çavuş, hem üretici hem Toptancılar Birliği ile yaptıkları toplantılar sonucunda da ortaklaşa basın açıklaması yapma gereği duyduklarını belirtti.
Göreve geldikleri günden itibaren özellikle domateste Eylül ayı içerisinde verdikleri izin rakamının 350 ton olduğunu dile getiren Çavuş, yapılan tüm toplantılara üreticiler ve toptancıların da katıldığını ve ülkenin ihtiyacının ve üretilen rakamların ortaya konarak gıda güvenliğini garanti altına alarak yaptıkları bir takım çalışmalar neticesinde çıkan rakamı izinlendirdiklerini anlattı.
Eylül ayı içerisinde yapılan bir toplantıda kendilerini eleştiren bazı üreticilerin tek seferde 300 ton izin verilmesi gerektiğini yoksa ülkede domates olmayacağının söylendiğini dile getiren Çavuş, yapılan müzakereler sonucunda diğer üreticilerin ortaya koyduğu rakamların ellerinde mevcut olduğunu, toptancıların ortaya koyduğu rakamlar doğrultusunda bu rakama ihtiyaç olmadığının görüldüğünü ve getirip satılabilecek rakamların da 100-130 ton olarak belirlendiğini belirtti.
Askere verilen izinlerin piyasaya girdiğinin öne sürüldüğünü dile getiren Çavuş, askere verilen domatesin piyasaya girmesinin mümkün olmadığını, askere verilen domatesin bardak domates olduğunu ve bunun piyasada görülmesinin de mümkün olmadığını vurguladı.
Yaptıkları yeni uygulama ile ülkeye giren ürünlerin sadece arkadan açılıp kontrolünün değil elle muayene ile depoya indirilerek tek tek muayene edildiğini vurgulayan Çavuş, inen ürünün de izinlerinin aşikâr olduğunu, yapılan eleştirilerin tamamının mesnetsiz açıklamalar olduğunu söyledi.
Üretici ve toptancılar ile yapılacak toplantıların canlı olarak da verilebileceğini ifade eden Çavuş, tüm vatandaşlara eşit mesafede olduklarını ve olmaya devam edeceklerini kaydetti.
Çavuş, üretime katkıları olduğu gibi topraktan sofraya giden bu yolculukta da paydaşların tamamına katkı koyduklarını ve koymaya da devam edeceklerini vurguladı.
Yapılan çalışmalarla üreticinin talepleri doğrultusunda çıkan sonuçla birlikte hareket ettiklerini dile getiren Çavuş, ülkedeki gıda güvenliğini garanti altına alabilmenin önemine vurgu yaptı.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, ülkede üretimle ilgili sıkıntıların muhakkak olduğunu kendilerinin de görevinin bu sıkıntıları minimize etmek olduğunu dile getirerek, yaptıkları çalışmalar ve ödemelerin ortada olduğunu, 2024 yılı bütçesinde hükümetin ortaya koyduğu politikanın da bütçe açıklandıktan sonra da hep birlikte görüleceğini söyledi. Çavuş, üreticiye her geçen gün daha da fazla desteği artırarak ülkenin gıda arzını karşılamakla mükellef olduklarını kaydetti.
Geçmişte yaptığı çalışmaların şeffaf olduğunu bugün ve bundan sonraki süreçte yine aynı şekilde şeffaf çalışmalara devam edeceklerini kaydeden Çavuş, üretici kimliğinin her şeyin üzerinde olduğunu söyledi ve üretici kimliğiyle vatandaşın gıda arzını korumakla mükellef olduklarını kaydetti.
Basına yapılan yalan yanlış açıklamaların sadece üretici veya toptancıya değil vatandaşı da yanıldığına dikkat çeken Çavuş, üretimden sonraki sürecin de önemini anlatarak en sağlıklı çözüm yönetiminin müzakere olduğunu belirtti.
Göreve geldikleri günden itibaren denetimleri artırdıklarını, elle muayeneyi hayata geçirdiklerini, üreticinin verdiği bilgi doğrultusunda izinler verildiğini ve ülkenin gıda arzını karşılama noktasındaki görevlerini yerine getirdiklerini ve getirmeye de devam edeceklerini dile getiren Çavuş, basına yapılan doğru olmayan açıklamaların sadece kendilerini değil üretici ve toptancıları da üzdüğünü kaydetti.
Üretimde büyüme sözü verdiklerini anımsatan Çavuş, “Göreve geldiğimiz gün üretimde büyüme sözü verdik, büyüyoruz. 'Gıda güvenliğindeki denetimleri artıracağız' dedik artırtıyoruz. Bakanlık olarak emrivaki yapmıyoruz. Aynı hassasiyeti üreticimizde ve toptancıda görüyoruz. Gailemiz gıda güvenliğini en iyi şekilde halkımızla buluşturmaktır” dedi.
Bir soru üzerine Bakan Çavuş, UBP’nin hükümeti olarak tozlu raflardaki tüm yasaları çalıştıklarını ve hayat buldurduğunu buldurmaya da devam edeceğini söyledi.
Hayali olan “Hal Yasası'nın” 20 yıldan beri tozlu raflarda kaldığını, şu anda Başbakan’ın talimatıyla tozlu raflardan indiğini ve Meclis'ten geçtiğini dile getiren Çavuş, tüzüklerinin de tamamlanmasının ardından bu yasa ile kayıtlılığı artırmayı ve üretimi kayıt altına almayı hedeflediklerini vurguladı.
Tarım entegre sistemini hayata geçirmeyi ve Hal Yasası ile birleştirip üretimi planlamayı hedeflediklerini dile getiren Çavuş, hızlı çalıştıklarını ve asrın projesiyle ülkeye gelen suyun vatandaş ve narenciye üreticileriyle buluşturduklarını söyledi. Çavuş, 3 yıl sonra suyun iç ovaya gelmesiyle üretimi planlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Harnup fiyatlarıyla ilgili sorulan bir soruya karşı Çavuş, hükümetin bu yıl ilk kez harnuba büyük destek verdiğini kaydetti ve harnubun serbest piyasa ürünü olduğunu söyledi.
Çavuş, bu yıl gerek dünya ülkelerdeki istikrarsız politikalarla gerekse harnubun muadili çıkan diğer üründe kimyasal çıkmasıyla çekirdek fiyatının 20-23 TL’den 3 TL’lere düşmesiyle bu yıl harnup borsasının çalışmadığını kaydetti.
İtalya’da borsanın açılmadığını, Türkiye’de ise harnup fiyatının 6 TL olduğunu ve hasadının yapılmamakta olduğunu dile getiren Çavuş, ülkedeki çekirdek harnubun ağırlığının yüzde 8 ve 12 olduğunu buna rağmen dünyadaki harnup aromasının ülkede olmasından ve devamlılığının arzu edilmesinden dolayı hükümetin tarihte ilk kez harnuba 10 TL kilosu destek açıkladığını vurguladı.
Harnubun alımı ile ilgili Binboğa’nın hazırlıklarını tamamlamasını beklediklerini dile geçiren Çavuş, bu ürünü en geç Pazartesi alabileceklerini ve önemli olanın ürünün doğru şekilde alması olduğunu belirtti.
Basın toplantısında üretici ve toptancılar da konuştu.
Tepebaşılı üreticilerden Fırat Yoran, bu yıl ürünlerinin tarlada kalmadığını, önceki yıllarda yaşadıklarını sorunları yaşamadıklarını kaydederek, Tarım Bakanı’nın üreticiyle de toptancıyla da iletişim kurduğunu söyledi.
Üretici Necati Kararlı, domatesin azaldığı dönemde tüccarlarla Tarım Bakanlığı’nda bir araya gelerek, ülkenin domates ihtiyacını belirlediklerini, küçük bir sıkıntı yaşandığını ancak bunun da çözüldüğünü dile getirdi.
Üretici Barış Ozan, sıcak havanın, maliyet yüksekliğinin, suyun az oluşunun üretimi zorlaştırdığını belirterek, üretimdeki sorunların konuşarak çözülebileceğini, üreticilerin ferdi açıklamalarını kabul etmediklerini belirtti.
Basın toplantısında söz alan toptancılardan Hasan Onbaşı, bir üreticinin toptancıları, üreticileri hatta bakanlığı sıkıntıya sokacak açıklamalar yaptığını belirterek, bu açıklamadan duydukları rahatsızlığı ifade etti.
Murat Koçak, üreticileri ve toptancıları açıklamalarıyla rahatsız eden söz konusu kişinin yaklaşık 6 ay önce kendisinden kredi aldığını, şimdiyse telefona çıkmadığı savundu.