Cuma günü İngiltere'den gelen öğrencilerden Fikri Terkan bu süreçte yaşadıklarını ve duygularını anlattı. Fikri Terkan : "Cuma günü İngiltere’den gelen charter uçak içerisindeki öğrencilerden biri olarak dile getirmek istediğim bazı hususlar vardır. Bunlardan birincisi uçuşumuzu tamamen kendi cebimizden fahiş bir ücret ödeyip hava alanında bir üst düzey yetkilinin öğrenci olmayan tanıdığını uçağa bindirmek istemesinin üzerine, biletini kendi cebinden kesip 7 saat boyunca Stansted havalimanına gelmek üzere otobüs yolculuğu yapmış arkadaşımızın uçağa kabul edilmeyip onun yerine üst düzey yetkilinin tanıdığı uçağa yerleştirileceği konusu havayolu ve aracı şirket tarafından check-in de son dakika bizlere söylendi. Bunu kabul etmememizin üzerine cebimizden ödediğimiz uçağın kalkış yapmaycağı gündeme getirildi. Bagaj hakkımız 23 kg. İken 20 kg. Üzerinden zorunlu kılarak, bagajlarımızdan eşyalarımızı çıkartıp attırdılar. Bu kadar stresin üzerine Kıbrıs’ a gelip kalacağmız yurtalara girdiğimizde bazı odalarda ciddi bir hijen eksikliği ve güvenlik görevlileri tarafından hastalıklıymış gibi bir muameleye uğradık. Ardından River Side otele giriş yapmak üzere otobüslere binip Alsancak’ a vardığımızda ise Alsancak belediye başkanının yönlendirmesi ile Alsancak’lı halkın protesto ve nefret gösterisi ile karşılaştık. “ Bunları alın, buraya koymayın bizi da hasta edecekler, İngiltere’ye geri gitsinler” gibi söylemlerle karşılaştık. Oysa biz dünyada böyle bir kaos yaşanırken vatanımıza, ailelerimizin yanına gelmenin yorgun mutluluğunu yaşarken, sadece hijyen olan herhangi bir yerde sıcak bir ilgi bekliyorduk. Bizim için önemli olan 5 yıldızlı otel değil, hijyen bir ortamda sıcak bir karşılama ve ilgi ile 14 günü geçireceğimiz bir yerdi. Kendim ve Yurt dışında okuyan diğer arkadaşlarım adına söyleyeceğim, “biz sadece yurt dışında, adamızın eğitim şartlarının yetersiz oluşundan dolayı kendimizi geliştirmek ve ülkemiz için daha değerli bireyler olabilmek için eğitim almaktayız”. Seyahat boyu maske, eldiven vb... önlemler alarak, kendimizi koruma amaçlı tedbirler aldık. Bunun üzerine halkımız tarafından hastalıklıymışız gibi bir muameleye uğradık. Kendim ve benimle ayni durumda olan arkadaşlarım adına sadece ciddi bir üzüntü yaşıdığmızı vurgulamak isterim. Her ne kadar da halkımızın belli bir kesimi bizden ve geleceklerinden vazgeçmiş gibi konuşmalar yapsa da biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Gerekli önlemler alındığında ve okullarımıza devam etmemizin tamamen güvenli bir hal aldığını gördüğümüzde tekrardan eğitimimize devam etmek üzere İngiltere’ye dönmek için can atıyoruz. Vatanımıza biran önce dönmenin verdiği özlem ve son 1 hafta boyunca yaşadığmız stres ve belirsizlik sonucu evimize döndüğmüzde belli kesim vatandaşlarımız tarafından söylenmiş olan sözler hepimizi sadece üzdü ve inancımızı yargılamamıza neden oldu. Umarım hâla İngiltere’ den çıkamayan arkadaşlarım da en kısa zamanda evlerine dönüp ailelerine de kavuşurlar. Son olarak söylemek istediğim, bu kadar yoğun stresin üzerine, yaşanan olumsuzlukların geç de olsa iyileşmesine memnunum inşallah 14 gün boyunca başka olumsuzluk ve belirsizliklerle karşılaşmayız."