Ülkeye milyonlarca Euro şüpheli para getirdiği için tutuklanan Selim Tayşi
ve aynı ismi taşıyan oğlu Selim Tayşi’nin aleyhindeki karar açıklandı. Lefkoşa Ağır Ceza
mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Şerife Katip ve Yargıç Murat Soytaç’dan
oluşan mahkeme heyetinin oy birliği ile vermiş olduğu kararı Fadıl Aksun, sanıkların
işledikleri suçun Para ve Kambiyo Yasası’na Aykırı Hareket suçundan mahkum olduklarını
belirtti.
Başkan Aksun: “Sanığın mahkûm olduğu davalar Para ve Kambiyo yasasının 7. Maddesine
aykırılık olup bahse konu yasa mahkûmiyet halinde 1 milyar TL ve 10 yıla kadar hapislik
öngörmektedir. İlgili yasaya bağlı çıkarılan tebliğe göre ülkeye 10,000 Euro üzerinde
getirilecek para veya eşdeğer kıymetlerin gümrük makamlarına beyan edilmesi zorunludur.
Sanık 1 ülkemize giriş yaptığı mutelif tarihlerinde yanında bulundurduğu toplam 1,450,000
Euro sanık 2 ise 1,750,000 euro para getirmişlerdir. Sanıklar bu paraları ülkemize getirirken
KKTC’ye giriş yapıp Ercan Havalimanı içerisinde bu paraları bir kişiye teslim edip genellikle
aynı gün hatta aynı uçakla adadan ayrılmışlardır. Yine sanıklar ülkeye giriş yaparken
yanlarında bulunan bu paralar hakkında ya hiç beyanda bulunmamış yada gümrük
memurlarına paraları “iş kurma veya ticari amaçla kullanılacak” maksatlı olarak getridiği
beyanını yapmışlardır. Sanıklar “iş yapma maksadı” veya “ticari maksat” olarak açıkladıkları
para getirme amaçlarını hiç bir şekilde hayata geçirmemiş ve gerek rakamsal anlamda gerekse
paranın kullanım niyeti anlamında gerçeğe uymayan beyanlarda bulunmuşlardır. Böylelikle
sanıklar Para ve Kambiyo Yasası Madde 7 altında çıkarılan tebliğin 5. Maddesine aykırı
olarak yanlış, gerçek dışı beyanda bulunmuş ve bu hareketi ile tebliğ gereğince hiç beyanda
bulunmamış yükümlü sınıfına girmişlerdir” dedi.
Başkan Fadıl Aksun kararına şöyle devam etti: “Sanıkların beyansız ve yanlış beyanları
birden fazla kez yapmış bulunmalarını aleyhine değerlendirmemiz gerekmektedir. Sanık 2’nin
Sanık 1 ile ortak bir amacı gerçekleştirme maksadı ile hareket ettiklerini gördüğümüzden
sanıklar arasında bir rol ve ceza ayrıştırmasına gitmeyi uygun bulmadık ve sanıkların fiillerini
bir bütün olarak değerlendirmeyi uygun bulduk. Yine beyansız veya tutarız beyanlarla ülkeye
sokulan toplam meblağın da 3,200,000 Euro gibi yüksek bir meblağ da oluşunu da sanıkların
aleyhine değerlendirdik. Sanıkların vurguladığımız üzere KKTC’ye getirdikleri parayı Ökkeş
Taş’ın çalışanı olarak bildikleri Hasan Kaya isimli kişiye teslim ettiklerini ancak böyle yüksek
miktarda paraların teslimi esnasında herhangi bir belge veya tevsik enstürmanı temin
etmediklerini görmekteyiz. Bu durum sanıkların diğer fiileri ile birlikte değerlendirildimizde
kayıt dışılık unsurunu perçinlemektedir. Sanıkların tutuklanmasının ardından yapılan
soruşturmada Hasan Kaya isimli şahsın ülkeden ayrıldığı ve paraların da bulunmadığı
görülmektedir. Sanıkların bu paraları teslim ettiklerini ifade ettikleri Hasan Kaya isimli
şahıstan belge temin etmedikleri bir yana bu şahsın dava konusu paraları alıp ortadan
kaçmasına ragmen bugüne kadar kendisinden şikayetçi olmadıklarını da görmekteyiz” dedi.
Başkan Fadıl Aksun kararda ek olarak şöyle devam etti. “Sanığa polis tarafından 06.08.2022
tarihinde kendisine paraların nerde olduğunun sorulması üzerine “bir arkadaşa emanete
bıraktım” diyerek yine 07.08.2022 tarihinde tutuklanmasının ardından “paraların nerde
olduğunu size söyleyemem” ifadelerini kullandığını yine sanık 1’in ilk gönüllü ifadesinde de
bu hususta bir açıklama yapmaktan kaçındığını görmekteyiz. Böylelikle polisden bu bilginin
gizlenmesi ve böylelikle parayı muhafaza eden kişinin adadan ayrılmasına fırsat yaratıldığı bu
olgular sonucunda net bir şekilde önümüze çıkmaktadır.

Tüm bu olguları birlikte değerlendirdikten sonra sanıkların ülkemize yüklü miktarda
getirdikleri paranın kimin tarafından tasarruf edildiği noktasında ilk nazarda gerçeği polisten
gizleyerek paranın bulunamamasına yol açmalarını ve parayı getrime amaçlarının ne olduğu
konusunda teyit veya tekzip edici şahadet toplanma ihtimalini de ortadan kaldırdıklarına ve
böylelikle adaletin tecellisine zarar verdikleri noktasında bulgu yaparız” dedi.
Başkan Aksun “Kontrolsüz para harekettlerinin yaratacağı sonuçlar bir ulusu değil tüm
dünyayı etkileyen global bir risktir. Bu bağlamda dünyada uluslararası ve ulusal normlar
getirilerek nakit hareketleri kontrol edilmeye çalışılmaktada olup ülkemizdeki düzenlemeler
de modern dünya ülkeleri ile entegredir. Sanıkların işlediği bu suçlar ülkemizi, dünya
ekonomisinden ve hukuk sisteminden kopuk bir ülke imajı oluşturup itibarsızlaşmasına yol
açacaktır. Bu çerçevede ülkemizin finasal güvenilirliğini yıpratacak ve ülkemizin kontrolsüz
finansal yapısı olduğu imajnı verip ülkemizin dünya ekonomisinden dışlanması sonucunu
doğuracak davarnışlara müsama gösterilmemesi kamu yararının bir parçasıdır” dedi.
Başkan Fadıl Aksun kararda şu husularada değindi “yurtdışından ülkemizde yatırım yapılması
ülkemiz ekonomisine katkı sağlasa da ülkemizin yasalarına uyulmadan yapılan bir yatırımın
kazandıracağı değer verilen kamusal zararın yerini dolduramayacaktır. Ülkemizin ihtiyacı
olan ekonomi ancak meşru temele dayanandır. Dolayısı ile kamu yararını önde tutarak
sanıklara hürriyeti bağlayıcı bir ceza takdir etmeyi uygun buluruz” dedi.
Başkan Fadıl Aksun heyet olarak son olarak aktarmış olduğu tüm hususlar ve bulgular
ışığında sanıkları işlemiş oldukları suçlardan ötürü suçlu bulup mahkum ettiklerini ve ceza
takdir ederken netice olarak sanıklara caydırıcı ceza vermeyi uygun bulup 4 yıl hapis cezası
ile cezalandırdıklarını açıkladı. (Kamalı Haber)