Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum lider Anastasiadis’e, veto ve direkt uçuş engellemesi ile Kıbrıs Türklerine büyük haksızlık yapıldığını söylediğini aktararak, “O da bana, ‘ama biz direkt uçuşlara müsaade edersek KKTC’yi tanımış oluruz’ dedi. Dedim ki; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti zaten vardır, ister tanısınlar, ister tanımasınlar, devletimiz bizimdir. Sonuna kadar kurum ve kuruluşlarımızla hep birlikte bu devlete sahip çıkma adına yaptığımız çalışmalar da her zaman ortadadır” diye konuştu. 
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Otelciler Birliği’nin (KTOB) 30. Olağan Genel Kurulu’nun açılış toplantısına katıldı. 
Genel Kurul’un açılışında yaptığı konuşmada, pandemi dönemini yönetirken çok yıprandıklarını ama mevcut imkanlar ve Türkiye’nin de çok önemli katkıları ve bunun sektörlere yansıtılması ile süreci iyi yönettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, pandemi sürecindeki katkıları nedeniyle Otelciler Birliği üyelerine teşekkür etti. 
“KKTC SINIRLARI İÇERİSİNDE OLAN BÖYLE BİR ZENGİNLİK NEDEN BİZİM EKONOMİMİZİN GELİŞMESİ İÇİN KULLANILMASIN?” 
Maraş konusuna değinerek, “Neden KKTC sınırları içerisinde olan böyle bir zenginlik bizim ekonomimizin gelişmesi için kullanılmasın?” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş açılımı ile “KKTC ekonomisinin ana direğinin turizm olduğu” mesajının verildiğini ifade etti. Tatar, şöyle konuştu: 
“Maraş 1974’ten önce Kıbrıs Cumhuriyeti’nin gayri safi milli hasılasının yarısını kazanan çok önemli bir destinasyondu. Şimdi bu destinasyon KKTC sınırları içerisindedir. Bunun çeşitli polemikleri olabilir. İşte bütünlüklü bir çözümün parçası olarak iade noktasında elimizde tutulan bir zenginlik ama 46 yıl sonra mademki masada bir çözüm umudu yoktur, neden KKTC sınırları içerisinde olan böyle bir zenginlik bizim ekonomimizin gelişmesi için kullanılmasın? Haliyle ne diyoruz, Taşınmaz Mal Komisyonu marifetiyle zaten eski sakinlerine iade edilecektir. Eski sakinleri ister gelirler orada çalışmalarını sürdürürler veya devrederler, satarlar ve başka yatırımcılar gelir. Önemli olan, Gazimağusa’nın hemen hemen içinde olan bu zenginliğin, bu dünya destinasyonunun KKTC’nin ekonomisine kazandırılmasıdır. Turizmin daha da geliştirilmesidir.”  
“BU ÜLKEYE, BU ÜLKENİN GELECEĞİNE İNANDIK” 
Cumhurbaşkanı Tatar, direkt uçuş olmamasına, tüm haksız rekabet ve diğer sıkıntılara rağmen bir marka olarak turizmin KKTC ekonomisi içerisinde yaratıldığını ve başarılı bir şekilde de sürdürüldüğünü kaydetti. 
Cumhurbaşkanı Tatar, “Hepinizin büyük yatırımları vardır. Neden vardır? Bu ülkeye inandık, bu ülkenin geleceğine inandık. KKTC’de turizm bir marka olarak başarılı bir şekilde yoluna devam etmektedir. KKTC tarihiyle, kültürüyle, geçmişiyle, insan sermayesi ile bu sektöre yaptığı yatırımları ile ve çeşitli dinamikleriyle her türlü organizasyon yeteneği ve kabiliyetiyle turizmde bir marka olarak yoluna devam edecektir. Dolayısıyla sizleri bu Genel Kurul’da bir kez daha kucaklıyorum, hepinize bir kez daha hürmet ve saygılarımı ifade etmek istiyorum. Önemli olan birlik ve beraberliktir” diye konuştu.  
“ANASTASIADIS’E DEDİM Kİ; KIBRISLI TÜRKLERE YAPTIĞINIZ EN BÜYÜK HAKSIZLIKLARDAN BİRİ DİREKT UÇUŞLARA İZİN VERİLMEMESİ…” 
Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ile görüşmesine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, görüşmesinde geçen konuşmanın bazılarını şöyle aktardı: 
“Geçen akşam Anastasiadis’e ifade ettiğim gibi; Kıbrıslı Türklere yaptığınız en büyük haksızlıklardan bir tanesi 1974’ten bu yana 46 yıl sonra hala daha direkt uçuşların buraya müsaade edilmemesidir. ‘Onun da başlıca sorumlusu sizsiniz’ dedim kendisine. ‘Çünkü haksız yere 1964 yılında 186 no’lu kararla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bütün adanın hükümetiymiş gibi tanınması ve dolayısı ile sizlerin bizlere uyguladığı veto dolayısı ile buraya direkt uçuş yok, çünkü siz bunu bize reva görüyorsunuz, bize haksızlık yapıyorsunuz ve günün sonunda ekonomimizin gelişmesinin engellenmesi ve siz bize dayatma bir çözümle Kıbrıs meselesini çözeceğimizi zannedersiniz’ dedim. Bunun gerçekçi olmadığını, hiç bir zaman Kıbrıs Türkleri’nin dayatma bir çözüme onay vermeyeceğini söyledim. Günün sonunda bir anlaşma olacaksa egemen eşitliğe dayalı ve Kıbrıs Türkü’nün kendi kendini yönetebileceği ve anavatan Türkiye’nin tabii ki garantörlüğünün sürmesi durumunda bir anlaşma olabileceği, dolayısı ile eğer egemen eşitlik temelinde bir anlaşmaya gün gelir varılacaksa, artık böyle komplekslerden, böyle dar çerçeveli bir takım anlayışlardan kopmamız gerekmektedir. Bizim de eşitlik temelinde bir statüye varabilmemiz için hakkımızın bize teslim edilmesi gerektiğini kendisine vurguladım. O da bana dedi ki ‘ama biz direkt uçuşlara müsaade edersek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımış oluruz’. Dedim ki; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti zaten vardır, ister tanısınlar, ister tanımasınlar, devletimiz bizimdir. Sonuna kadar kurum ve kuruluşlarımızla hep birlikte bu devlete sahip çıkma adına yaptığımız çalışmalar da her zaman ortadadır” 
TURİZMCİLERE TEŞEKKÜR ETTİ 
Cumhurbaşkanı Tatar, aynı zihniyetle çalışmaları sürdürerek ülkeye sahip çıkacak yatırımları sürdüreceklerini belirterek, “Bu bakımdan sizleri bir kez daha kutlamak istiyorum. Bu pandemi döneminde, bu çalışmalarınız, istihdamın sürdürülmesi noktasında yaptığınız büyük fedakarlıklar, kendi öz sermayenizden yaptığınız büyük özveriler ile bugünlere kadar geldik, bundan sonra inşallah süreç daha kolay olacaktır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti turizmi yoluna devam edecektir. Bu konuda gerçekten umutluyum, çünkü sizlerin ne kadar özverili ve fedakarca çalıştığınızı biliyorum, sizleri tekrar tebrik etmek istiyorum, sizlere başarılar diliyorum” dedi.