Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, amaçlarının, kamu yararını göz ardı etmeden ülkede yenilenebilir enerji kapasitesinin sürdürülebilir biçimde artması, sektörün sürdürülebilirliğinin sağlanması olduğunu belirterek, “bunu enerji verimliliği ve çevre ile uyumlu şekilde yapamazsak yenilenebilir enerjinin avantajları yerine dezavantajlarını yaşamaya başlarız, ki bugünlerde yaşadığımız da tam olarak budur” dedi.
Aşıkoğlu, bu konuda çok planlı ve ciddi adımlar atmadan yenilenebilir enerji kapasitesinin mevcut kapasitenin üzerine daha fazla çıkarılmasının  bilimsel ve teknik olarak mümkün olmayacağını, yapılan tüm çalışmaların bu doğrultuda planlanması gerektiğini belirtti.
Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, Yenilenebilir Enerji izinlendirmeleri ile kamuoyunda oluşan bilgi kirliliğini gidermek, yeni tüzük çalışmalarında gelinen noktayı açıklamak ve şebeke tarafında yaşanan sorunlar ile ilgili tüm tarafları aydınlatmak sebebiyle açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu belirtti.
“GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİNİN YOĞUN OLDUĞU BAZI BÖLGELERDE ANORMAL VOLTAJ YÜKSELMELERİ ORTAYA ÇIKTI”
Güneş enerji sistemlerinin yoğun bir şekilde faaliyette olduğu bazı bölgelerde anormal voltaj yükselmelerinin ortaya çıktığını ifade eden Aşıkoğlu, “9 Nisan 2021 tarihinde yenilenebilir enerji kurulumu yapan bazı firmalar ile yapılan toplantıda onların da bu konudan haberi olduğu anlaşılmıştır. Voltaj yükselmesi elektrik cihazların zarar görmesine sebebiyet verebilecek olan önemli bir konu olup bu konuda tedbir alınmazsa, yenilenebilir enerji kurulumlarının sürdürülebilirliği tümden tehlikeye girebilir” dedi. 
“TÜZÜK YAYINLANANA KADAR YENİ YEK İZNİ BAŞVURU ALIMINI 12 NİSAN’DAN İTİBAREN DURDURMAYA KARAR VERDİK”
“Kurul olarak şebeke güvenliği ile kamu yararını ön planda tutarak yenilenebilir enerji kurulumlarının ülke şebekesine zarar vermeden, sürdürülebilir bir yapıya oturtulması için ivedi bir şekilde YEK Tüzüğünde düzenleme/değişiklik yapılmasına gidilmiştir” diyen Aşıkoğlu, aynı zamanda Kurul tarafından mevcut yaşanan voltaj sıkıntılarının yeni kurulumlarda ortadan kaldırılması ve olası spekülasyonlara fırsat verilmemesi gerekçeleri ile tüzük yayınlanana kadar, yeni YEK izni başvuru alımının 12 Nisan 2021 tarihinden itibaren durdurulmasına karar verdiklerini kaydetti.
“TÜZÜK ÇALIŞMASI 7 MAYIS’TA TAMAMLANARAK SAVCILIK DAİRESİNE GÖNDERİLDİ”
Aşıkoğlu şöyle devam etti;
“YEK Kurulu olarak yeni hazırlanan tüzük ile şebekeye en az sorun yaratacak yeni modellerin eklenmesi, enerji verimliliği ve çevre ile uyumlu şekilde izinlendirmelerin devam etmesi amaçlanarak tüzük çalışmamız 16 Nisan 2021 tarihinde tamamlanarak tüm paydaşlardan görüş alınması amacı ile Bakanlık resmi internet sitesinden yayımlanmıştır. 19 Nisan 2021 tarihinde gelen görüşler doğrultusunda Kurul tarafından yapılan toplantıda görüşler değerlendirilerek tüzük sonlandırılmış ve 22 Nisan 2021 tarihinde Bakanlığa sürecin yürütülmesi için taslak tüzük iletilmiştir. Bakanlık hukuk birimi tarafında çalışmalar 07 Mayıs 2021 tarihinde tamamlanarak Savcılık Dairesine gönderilmiştir. Bugün itibari ile elimizdeki bilgi de bu doğrultudadır.
Ayrıca izinlendirme sürecinin geçici olarak durdurulması gerekçesini de bir kez daha açıklamak gerektiği görülmektedir. Ülkemizde toplam kurulu santral kapasitesi 404 MW’dır. Şebekeye bağlı ve mahsuplaşmalı Güneş Enerjisi Sistemleri için yapılan toplam izinlendirme miktarı ise 141 MW’dır. Bu kapasitenin yaklaşık 90 MW’ı devreye girmiş durumda geri kalan miktarın ise bir yıl içerisinde devreye gireceği tahmin edilmektedir. 2022 yılı başı itibari ile ülkede beklenen kurulu Güneş Enerjisi kapasitesi yaklaşık olarak 130 MW’dır” 
“YENİLENEBİLİR ENERJİNİN ŞEBEKEYE ENTEGRASYONU SON DERECE ÖNEMLİ VE ZOR BİR KONU”
Aşıkoğlu, tüm dünyada olduğu gibi ülkede de yenilenebilir enerjinin şebekeye entegrasyonunun son derece önemli ve zor bir konu olduğunu, özellikle de KKTC gibi çok küçük kapasiteye sahip izole şebekelerde bu entegrasyonun daha da zor bir süreç yarattığını söyledi.
Bugüne kadar verilmiş tüm izinler KIB-TEK tarafından onaylanmış izinler olmasına karşın son bir yıl içerisinde şebekede gerilim yükselmelerine bağlı sorunların tüm ülke genelinde görülmeye başladığına işaret eden Aşıkoğlu, “Özellikle de konutlarda tüketimin olmadığı zamanlarda enerjinin şebekeye akması aşamasında gerilimlerin ciddi artış gösterdiği görülmektedir. Bu artış, kurulum yapan firmaların kurdukları sistemin, devre dışı kalmaması için inverter (çevirici) ayarlarını ülkemizdeki gerilim aralığının üzerinde ayarlamaları ile yaşanmaktadır. 
“KIB-TEK SAHA ÖLÇÜMLERİNE BAĞLI ÇALIŞMA BAŞLATTI”
Herşeyden önce şu an mevcut olan bu sorunların tespit edilerek çözüm üretilebilmesi için KIB-TEK tarafından saha ölçümlerine bağlı çalışma başlatıldığı bilgisi tarafımıza iletilmiştir. Bu ölçüm çalışmalarının bir süre daha devam edeceği de ayrıca belirtilmiştir. Bu hususta halen mevcut kurulumlar ile bile ciddi sorunlar yaşar noktasına ulaşılmış ve hasar tespit çalışmaları sürerken yeni izinlendirmelerin yapılması ülke şebeke sistemine geri dönülmez zararlar verebilecektir” dedi.
Kurulan sistemlerin devredışı kalmaması için inverter (evirici) voltaj aralıklarında yapılan oynamalar neticesinde ülke genelinde yaşanan voltaj sıkıntıları nedeni ile vatandaşların evlerindeki cihazların da etkilenerek zarar görebileceğinin bilincinde olduklarını belirten Aşıkoğlu, YEK Kurulu’nun gerekse de ilgili diğer otoritelerin öncelikli amacının kamu yararını ön planda tutmak olduğunun unutulmamasını istedi.
Aşıkoğlu açıklamasını şöyle sonlandırdı;
“Hepimizin amacı, kamu yararını gözardı etmeden ülkemizde yenilenebilir enerji kapasitesinin sürdürülebilir biçimde artması, sektörün sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. Fakat bunu enerji verimliliği ve çevre ile uyumlu şekilde yapamazsak yenilenebilir enerjinin avantajları yerine dezavantajlarını yaşamaya başlarız, ki bugünlerde yaşadığımız da tam olarak budur. 
Yenilenebilir enerjiye geçişte tüm dünyada kabul edilen çok önemli dört parametre vardır. Bunlar; Depolama, Enterkonnekte Bağlantı, Talep Yönetimi, Şebeke’nin Dijitalleşmesi (veri toplanması ve uzaktan kontrol) ve Şebeke Kapasitesinin Artırılması. Bu konuda çok planlı ve ciddi adımlar atmadan yenilenebilir enerji kapasitemizi mevcut kapasitenin üzerine daha fazla çıkarmamızın bilimsel ve teknik olarak mümkün olmayacağını, yapılan tüm çalışmaların bu doğrultuda planlanması gerektiğini belirtir, tüm kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız”.