İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Alkol ve Madde Bağımlılığı kongresine katıldı. Kongre sonrası Bakan Baybars’a, Madde Bağımlılığıyla mücadele konusundaki düşüncelerini sorduk.

BAYBARS, “BİLİMSEL ÇALIŞMALARI DESTEKLİYORUZ”
İçişleri Bakanı Baybars, Alkol ve Madde Bağımlılığı’nın hem ülkesel hem de küresel bir sorun olduğunu belirtti. Alkol ve Madde Bağımlılığına karşı dünyada geliştirilen yaklaşımları daha çok konuşmak, tartışmak gerektiğini ve multidisipliner bir yaklaşımla mücadele etmenin çok önemli olduğunu söyledi. Baybars, bu konuda devlet politikalarının geliştirilmesinde bilimsel çalışmalara çok ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Baybars, özelde madde bağımlılığı genelde her tür bağımlılıkla mücadelede toplumsal farkındalığın artırılması ve bu büyük sorun karşında çocukların, gençlerin ve risk grubunda bulunan bireylerin daha güçlü, bilinçli bireyler olarak yetişmesine katkı sağlamak noktasında yapılan çalışmalardan dolayı gelecek için umutlu olduklarını söyledi. Baybars, “Bizlere düşen bağımlılıkla mücadelede oluşturulan alternatif yaklaşımlar da dahil her tür yöntemin desteklenmesine olanak yaratmaktır” dedi.



Dört ay önce temmuz ayında gerçekleştirilen Başbakanlık Uyuşturucu İle Mücadele Komisyonu'nun organize ettiği “Bağımlılıkla Mücadelede Medya ve İletişimin Rolü Çalıştayı”da medya ayağındaki sorunların ele alındığını hatırlatan bakan Baybars, bağımlılıkla mücadelede medya ve iletişimin rolünün de ciddi mücadele enstrümanlarından birisi olduğunu ve mutlaka bu enstrümanın da kullanılması gerektiğine dikkat çekti.

İçişleri Bakanlığı bünyesinde merkezi cezaevinde bugün itibarıyla hükümlü ve tutuklu olarak bulunan kişilerin %28 gibi azımsanmayacak bir oranının uyuşturucu madde ithali, uyuşturucu madde tasarrufu suçlarından yatmakta olduğunu üzülerek görüyoruz diyen Baybars, “Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonumuz özellikle genç suçluların bağımlıktan kurtulması, rehabilite edilmesi konusunda ciddi destek vermekte, bu alanda birlikte yoğun çalışmalar yapmaktayız. Bakanlığımızın merkezi cezaevinde yürüttüğü mahkum ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları çerçevesinde özellikle 21 yaş altı mahkumların topluma kazandırılması, bilinçlendirilmesine yönelik birçok çalışma yürütüyoruz” dedi.
Baybars, Alkol ve Madde Bağımlılığı bağlamında “Tedavide alternatif yaklaşımlar: Yeni Umutlar” vizyonuyla gerçekleştirilen ve 130 dan fazla bilimsel bildirinin sunulacağı uluslararası katılımlı bu kongrenin gelecek nesillerin sağlıklı, huzurlu ve umutla geleceğe yürümeleri için oldukça önemli olduğunu belirtti. Hükümet olarak gerek uyuşturucu ile mücadele gerekse de tedavi ve rehabilitasyon bağlamında özellikle KKTC’de yapılan çalışmaların ileriye götürülmesi için siyasi irade ortaya konduğunu söyleyen Bakan Baybars, bilimin ve bilimsel çalışmaların önemine dikkat çekti.



BAYBARS, “TOPLUMLARIN GELİŞMİŞLİK DÜZEYİ BİLİME VE SANATA VERDİĞİ DEĞERLE ÖLÇÜLÜR”
Bilimin önemine vurgu yapan Bakan Baybars, bilim insanları ve filozofların sözlerinden de bahsetti. Aristoteles’in “Bilim, iyi zamanlarda servet, kötü zamanlarda bir sığınak ve iyi bir yol göstericidir” sözlerini anımsatarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanda ileriye doğru yol alması için bilimin ışığına ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.

Bilimsel çalışmaların gittikçe daha çok önem arzettiği 21. yüzyıl dünyasında, bilgiye sahip olanın ve bilgi üretenin daha güçlü olduğunu söyleyen Baybars, “çağdaş toplumların gelişmesinde bilimsel verilerin ve çalışmaların önemini çok iyi biliyoruz” dedi.  21. Yüzyılda Kıbrıs’ta sanat ve bilimin öne çıkması, doğru veriler üzerinden sorunların ele alınması, bilimsel çalışmalar ışığında planlama ve çalışmaların yürütülmesiyle geleceğin sağlam temellerde yükseleceğini belirten Baybars, Darwin’in “Bilim ve sanat, bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar” sözlerini hatırlatan Baybars, “bugün görüyoruz ki; toplumların gelişmişlik düzeyi bilime ve sanata verdiği değerle ölçülür” dedi.

Hükümet olarak, Kıbrıs’ta daha çok bilim insanımızı ağırlamak, bilim insanlarımızın çalışmalarına destek olmak, bilimsel araştırmaların önünü açmak, bilimsel kongre, panel ve çalıştayların adamızda yapılmasına imkan yaratmak vizyonuyla yola çıktıklarını belirten Baybars, “Kıbrıs’ı bilimin yeşerdiği bir ülke yapmalıyız” dedi. (MHA)