Halkın Partisi Girne Milletvekili Erek Çağatay, Hukuk Komitesi, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın çalışmaları sonucunda hayata geçirilen Bilişim Suçları Yasası’nın, bilişim sistemine hukuka aykırı şekilde erişmeyi, müdahale etmeyi, bilişim verisi üzerinde sahtecilik yapmayı, başkasına ait banka kartı veya müşteri bilgilerini ele geçirerek bundan menfaat sağlamayı, bir fikri, sanat eserini izinsiz şekilde çoğaltmayı ve yayımlamayı engelleyeceğini söyledi.

Meclis Genel Kurulu’nda onaylanan yasayla ilgili detaylı bilgi veren Çağatay, bilgi çağında yaşadığımızı ve bu bilgiye en kolay ulaşılan mecranınsa internet olduğunu belirtti ve ekledi: “Hayatımızın her alanına giren internetin toplumsal yaşamın bir gereği olarak hukuki bir zemine oturtulması zaruridir.”

“VERİLERE HUKUKA AYKIRI ERİŞİM VE VERİLERİN KÖTÜYE KULLANIMI SUÇ KAPSAMINA ALINDI”

Bu yasa ile internet üzerinden bireylere, kurum ya da kuruluşlara kasten zarar vermek amacıyla yapılan saldırıların suç kapsamına alındığını anlatan Çağatay, verilere hukuka aykırı şekilde erişmek, müdahale etmek, verileri bozmak, silmek, değiştirmek, engellemenin suç sayılacağını ifade etti. Çağatay, “Bilgisayar yoluyla dolandırıcılık, sahtecilik, kişisel verilerin kötüye kullanımı, yasadışı yayın, terörist faaliyetler, çocuk pornografisi, hacking, fikri haklara, yazılım ve veri tabanı üzerindeki haklara yönelik ihlaller bilişim suçu kapsamına alındı. Yasayla içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcılarına yükümlülük ve sorumlulukları da düzenleniyor. Her türlü bilgi ve veriyi üreten içerik sağlayıcıları kullanıma sunduğu içerikten sorumlu tutulacak.” Dedi.

“İNTERNET HABER SİTELERİNE KÜNYE ZORUNLULUĞU GETİRİLDİ”

Bilişim Suçları Yasası’nda basın için de düzenleme yer aldığını anlatan HP Milletvekili Çağaty, internet üzerindeki tüm haber sitelerine künye bilgisi zorunluluğu getirildiğini, künyesiz haber sitelerine erişimin engellenebileceğini aktardı.

“Bu düzenleme, konunun yargıya taşınmadan çözülebilmesini öngörüyor. BTHK erişimi engelleyecek yetkili kurum olacak. Onur zedeleyici, kişiye doğrudan ya da dolaylı fiziksel veya zihinsel olarak zarar verme kastıyla yapılan yayınların erişimi engellenebilecek” diyen Erek Çağatay yasayla birlikte ayrıca, kişisel verilerin yasaya aykırı olarak elde edilmesi veya yayımlanması gibi özel hayatın gizliliğinin ihlali durumunda da mahkeme kararıyla erişimin engellenebileceğini söyledi.

Bilişim sistemlerinde ve yazılımlarında arama kopyalama ve el koyma faaliyetlerinin polis tarafından yapıldığını hatırlatan Milletvekili Çağatay, tasarıda bu konuyla ilgili de düzenleme yapıldığını belirtti. Çağatay, “El konan bilişim sistemi veya verilerinin incelenmesi ve verilerin kopyasının alınması mahkeme kararı olmaksızın yerine getirilemeyecek. El konulan bilişim sistemleri veya bilişim verileri, davanın açılmasından itibaren 3 ay içerisinde sahibine iade edilecek, bu süre mahkeme tarafından en fazla 6 ay daha uzatılabilecektir.” İfadesini kullandı.

“HALK SAĞLIĞINI MERKEZE KOYARAK BİLİMİN IŞIĞINDA KARAR ALMAK ÖNEMLİDİR”

Pandemi sürecini de değerlendiren Erek Çağatay, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Süreç hem bizi hem dünyayı daha önce yaşamadığı olaylarla yüzleştirdi. Mart ayından bugüne kadar yaşananlar değerlendirildiği zaman hükümetin hızlı karar alarak kapanma kararı almasının ve izole bir dönem geçirmesinin olumlu bir tablo sağladı. Bu başarı hem hızlı karar mekanizmasının hem de halkın kurallara uymasının sonucudur. Hükümet en baştan itibaren kademe kademe kapandığı gibi aynı şekilde kademe kademe açılacağını söylüyordu. Hükümet ilk kez karşılaştığı pandemi krizini yönetirken şartların değişmesi durumunda aldığı kararları hep yeniden gözden geçirdi ve şartlara göre revize etti. Esas önemli olanın halk sağlığı olduğu gerçeğini merkeze koyarak bilimin ışığında, akılla kararları şekillendirmek önemlidir”.

“HEPİMİZ ÖNLEM ALARAK YENİ NORMALE ALIŞMAK ZORUNDAYIZ”

Kapalı olduğumuz süre içinde bir tecrübe edinildiğini söyleyen HP Milletvekili Çağatay, kazanılan bu tecrübenin avantajını kademe kademe açılırken yaşayacağımızı belirtti: “Bu avantajı sağlık çalışanlarımızın yol göstermesiyle yaşamamız gerekir. Sağlık Bakanlığı, diğer ülkelerin durumunu, pandeminin seyrini inceleyerek yönlendirmede bulunmaya devam edecektir.”

1 Temmuz’la birlikte yeni bir dönem başladığı belirten Erek Çağatay, “alınan tedbirler bizim sağlığımız içindir. Bireyler de gerekli önlemleri almalıdır. Bu bir kültür meselesidir. Kıbrıs Türk Halkı kurallara uyduğu için başarı sağlandı. Önlem alarak yeni normale alışmalıyız. Steril ve izole bir halde yaşıyorduk, o nedenle biraz tedbirlerin gevşediğini gözlemliyorum. Kuralları bırakmayalım. Artık daha dikkatli olmalıyız. Sosyal mesafeyi koruyup, hijyen kurallarına uyup maskemizi mutlaka takacağız. Maske, bilimsel verilere göre bulaşma ihtimalini yüzde 1,75’e kadar düşürüyor. Karşılıklı maske takarak birbirimizi koruyabiliriz. Dünyaya kapalı kalamayız. Kademe kademe açılmayı zarar görmeden başarmalıyız. Bu kritik bir eşiktir, bilimin yol göstermesiyle bu süreci aşacağız.” şeklinde konuştu.

“PANDEMİ ÜRETİM EKSİĞİMİZİ HATIRLATTI, TARIM LOKOMOTİF SEKTÖR OLMALI”

Ekonomik yapıda sorun olduğunu belirten Erek Çağatay, ithalat ve ihracat dengesine bakıldığında görülen makasın en büyük eksiğin üretim olduğunu gösterdiğini ifade etti. “Üretime geri dönmeliyiz” diyen Çağatay sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi bize bu eksiğimizi hatırlattı. Cari açığımızı hizmet sektörüyle kapatıyorduk. Sağlığımızı iyi korur ve salgını iyi yönetirsek yüksek öğretim sektörüne olumlu katkısı olacaktır. Ancak tarımı yeniden gündemimize alıp reform niteliğinde adımlar atarak, niş ürünlerle lokomotif sektör haline dönüştürmeliyiz. Hellimi, narenciyeyi pazarlayabiliyoruz ama ihracat rakamlarına baktığımızda yeterli olmadığını görüyoruz. Toprağımız verimlidir. İlk etapta kendimize yetecek seviyede üretim yapmalıyız. Cari açığı kapatmak için tarımın diğer iki lokomotif sektörlerden yükü almalıdır. Tarıma ilave olarak yüksek öğrenimin bu derece öne çıktığı bir ülkede bilişim sektörü de geliştirilerek lokomotif sektörler arasında yer alabilir. Vergi reformu ve kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alarak ekonomimizi daha sağlam bir zemine oturtmamız gerekir.”