Cumhurbaşkanı Ersin Tarar, “Türkiye ile istişare içinde, 5’li konferansta da yapacağımız değerlendirme ile kendi düşünce ve fikirlerimizi beklentilerimizi ortaya koymak suretiyle bu süreci yönetmek, Kıbrıs’ta yan yana, işbirliği içinde yaşayabilecek iki devlet formülüyle bu işi sürdürüp başarabilmek tabi ki temennimiz ve niyetimizdir” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades’le bu akşam ara bölgede gerçekleştirdiği gayrı resmi görüşme sonrasında Cumhurbaşkanlığı’nda basına açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, kırıcı olmadan, iyi niyet çerçevesinde bir anlayışla bu akşamki toplantıdan ayrıldıklarını belirterek şöyle konuştu:

“Kıbrıs Türk tarafı yine iyi  niyetini göstererek, süreci ona göre yönetmek için üzerine düşeni yapabileceğini gösterdi. Bu müşterek bir davadır. Kıbrıslı Türklerin Türkiye Cumhuriyeti’yle yıllardan beridir sürdürdüğü bir ulusal davadır. Bizim Türkiye ile istişare içinde, 5’li konferanstan da yapacağımız değerlendirme ile kendi düşünce ve fikirlerimizi beklentilerimizi ortaya koymak suretiyle bu süreci yönetmek Kıbrıs’ta yan yana, işbirliği içinde yaşayabilecek iki devlet formülüyle bu işi sürdürüp başarabilmek tabi ki temennimiz ve niyetimizdir.”

Bu akşam BM gözetiminde Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades ile bir araya geldiklerini, görüşmenin gayrı resmi bir tanışma toplantısı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu akşamki toplantıda çok detaya girmeden çeşitli konuların ele alındığını söyledi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in yazdığı bir mektup olduğunu, kendisinin de o konuyla ilgili görüşlerini ifade ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, bu akşamki görüşmede, Kıbrıs’ın gerçekleri, kendisinin halktan aldığı onay, yetki ve bu doğrultuda yeni bir takım beklentilerin doğduğunu dile getirdiğini kaydetti.

“1977’DEN BU YANA SÜRDÜRÜLEN FEDERAL TEMELDE BİR ANLAYIŞ ARTIK UMUT VERMİYOR”

Kıbrıs Türk halkına 1977’den bu yana sürdürülen federal temelde bir anlayışın artık umut vermediğini ve dolayısıyla yeni fikirlerle masaya oturmanın zamanının geldiğini aktardığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, zaman geçtikçe Kıbrıs Türk halkının bu beklentilerini karşılama noktasında iradesini ortaya koyduğunu, bu meselenin daha da ileriye götürülmesi için BM Genel Sekreterinin uygun göreceği bir zamanda 5’li bir konferansta meselelerin değerlendirilebileceği, sürecin o şekilde yönetilmesinin konuşulup tartışıldığını vurguladı.

5’li konferans fikrinin önce Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, bu konun BM’nin mektubunda da yer aldığını, kendilerinin de böyle bir beklenti içinde olduklarını ifade etti.

Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades’in buna sıcak baktığını ifade ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu akşamki görüşmeleri içinde Maraş konusunun, hidrokarbon, Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargo ve izolasyonların artık kabul edilemez bir noktada olduğu, insan haklarına aykırı olduğunun konuşulduğunu kaydetti.

Karşı taraftan buna olumlu yanıt almanın beklenemeyeceğini, onların da kendi fikirleri görüşleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, bu süreci bu şekilde ileriye götürmek için bir süreç izleneceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz hiçbir zaman görüşmeye gitmeyiz, görüşmeden kaçıyoruz gibi bir düşünce içinde olmadık” dedi.

1977’den bu yana sürdürülen federal temelde bir anlaşma zeminin, Crans Montana’da son yaşananlardan sonra artık pek de umut vermediğini görüşmede yeniden dile getirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, çok kırıcı olmadan Kıbrıslı Türklerin pozisyonunu ortaya koyduklarını, müzakereciler olmadan sadece çerçevenin ele alındığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Tatar, BM’ye toplantı için teşekkür ederek, “Bundan sonraki süreç 5’li konferansta netleşecektir” dedi.  

“FEDERALİZM MÜZAKERELERİ 1977'DEN BERİ SONUÇ VERMEKTE BAŞARISIZ OLDU. BU BAŞARISIZLIK ÜZERİNE KAFA YORMAMIZ VE GERÇEKÇİ BİR KAZAN-KAZAN SONUCUNU KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN KALIPLARIN DIŞINDA DÜŞÜNMEYE BAŞLAMAMIZ GEREKMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Lider Anastasiadis’le görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Kıbrıs'ın ortak sahipleri olarak birbirimizin eşit statüsüne saygı duymalı ve işbirliğine dayalı bir ilişki için yapıcı diyaloğa girmeliyiz” dedi.

Federalizm müzakerelerinin 1977'den beri sonuç vermekte başarısız olduğuna dikkat çeken Tatar, “Bu başarısızlık üzerine kafa yormamız ve gerçekçi bir kazan-kazan sonucunu kolaylaştırmak için kalıpların dışında düşünmeye başlamamız gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ile gayrı resmi toplantıda ilk kez bir araya gelmesinin ardından yaptığı açıklama şöyle:

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Sayın Nikos Anastasiadis’le, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilmemin ardından bu akşam ilk kez gayri resmi bir toplantıda bir araya geldik.

Bu bir tanışma toplantısı idi.

TEŞEKKÜR…

Sayın Anastasiadis’e, Cumhurbaşkanı seçilmemden dolayı kutladığı için teşekkür ettim.

Ayrıca, Sayın Elizabeth Spehar ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Gutterres’le bana gönderdikleri tebrik mesajları için teşekkürlerimi ifade ettim.

Gayri resmi olmasına rağmen toplantı sırasında gerek ben gerekse Sayın Anastasiadis Kıbrıs konusuna ilişkin görüşlerimizi ayrıntılara girmeden dile getirdik.

Sayın Anastasiadis’e Kıbrıs’ta yaşayan iki halk olarak her birimiz kendi Devletimizde bu adayı paylaşmakta olduğumuzu ifade ettim. Dolayısıyla yan yana barış içinde yaşamak için bir işbirliği ilişkisi içinde olmamız gerektiğini ifade ettim.

Bunun için, Kıbrıs'ın ortak sahipleri olarak birbirimizin eşit statüsüne saygı duymalı ve işbirliğine dayalı bir ilişki için yapıcı diyaloğa girmeliyiz.

Federalizm müzakereleri 1977'den beri sonuç vermekte başarısız oldu. Bu başarısızlık üzerine kafa yormamız ve gerçekçi bir kazan-kazan sonucunu kolaylaştırmak için kalıpların dışında düşünmeye başlamamız gerekmektedir. 1960'lardan bu yana çok şey değişti ve yeni gerçekler ortaya çıktı.

“BİZ, İKİ TARAF ARASINDA ANLAMLI GÜVEN ARTIRICI ÖNLEMLERİ VE KAPSAMLI İŞBİRLİĞİ MEKANİZMALARINI DESTEKLİYORUZ”

Biz, İki taraf arasında anlamlı güven artırıcı önlemleri ve kapsamlı işbirliği mekanizmalarını destekliyoruz.

Bu bağlamda, hidrokarbon arama, çıkarma ve faydalanma konusunda işbirliği teklifimiz hala masadadır. Bu, karşılıklı refaha ve işbirliği için somut bir mekanizmanın kurulmasına katkıda bulunacaktır.

EGEMEN EŞİTLİK…

Görüşme sürecinin başlaması ile ilgili düşüncelerimizi ise kısaca şöyle ifade ettim;

Biz masaya kalıpların dışında yeni fikirler koymanın zamanının geldiğine inanıyoruz. Bunların başında egemen eşitlik gelmektedir.

Geçmişteki başarısızlıklara takılıp kalmaktansa, adamızın ve bölgemizin ihtiyaçlarını karşılayan gerçekçi ve sürdürülebilir düzenlemeler gerçekleştirmeyi amaçlayan ileriye dönük bir yaklaşım benimsemenin daha iyi olduğuna inanıyoruz.

Beşli Konferans bilindiği gibi Türk tarafının önerisidir. BM Genel Sekreteri uygun bir ortam ve aşamada böyle bir konferansı gerçekleştirmenin imkanlarının araştıracağını duyurmuştu. Böyle bir konferansın mevcut kalıplar dışındaki yeni düşünce ve yaklaşımlarımızı masaya koymak için bir fırsat olacağını değerlendiriyoruz.

Görüşme esnasında Sayın Anastasiadis’e izolasyonlar, Kapalı Maraş ve hidrokarbonlar konularındaki görüşlerimizi de aktardım.”