Doğu Akdeniz Üniversitesi Atatürk Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAÜ-ATAUM) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Turgay Bülent Göktürk, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97. Yıldönümü nedeniyle bir bildiri yayınladı. Yrd. Doç. Dr. Turgay Bülent Göktürk bildirisinde şu ifadelere yer verdi:

Ağustos ayı, Türk milletinin, Türk tarihinin zafer ayıdır. Ağustos 1071’de Malazgirt’te Alparslan Anadolu’yu fethetmiş, Ağustos 1526’da Mohaç’ta Kanuni Sultan Süleyman Mohaç Zaferi ile Avrupa’daki topraklarını genişletmiş, Ağustos 1922’de Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz sonucunda ulaştığı zaferle Anadolu’yu yeniden vatan yapmış, Ağustos 1974’de ise Kıbrıs’ta Mehmetçik ve Mücahit omuz omuza İkinci Barış Harekatı ile Kıbrıs Türkü’ne özgürlük getirmiştir.

Bu zaferler içerisinde 30 Ağustos 1922’de kazanılan Büyük Zafer’in ayrı bir yeri vardır. Bugün, Ulu Önder Atatürk'ün Samsun'a ayak basarak başlattığı Ulusal Kurtuluş Mücadelemizin Eylem Safhası’nın son adımının atıldığı gündür. Bugün, bir milletin tüm yokluklara ve zorluklara karşın “Ya bağımsızlık ya ölüm…” parolası ile başladığı Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’ni başarıya ulaştırdığı ve yurdu emperyalist işgal güçlerinden kurtardığı gündür. Atatürk’ün kendi ifadesiyle; “30 Ağustos Zaferi, Türk Tarihi’nin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur, ama Türk Ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbelli ki yeni Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.”

Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen “Büyük Taarruz”un başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilmiş; 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları işgal kuvvetlerinden tamamen temizlenmiştir.

Bu zafer ile Türk Milleti’nin varoluş iradesini kıracak hiçbir gücün olmadığı tüm dünyaya bir kez daha gösterilmiştir. Birlik ve beraberlik içerisinde; kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere, 30 Ağustos Zaferi ile unutulmayacak bir ders vermiş olan milletimiz, hiçbir şekilde bağımsızlık ve hürriyetinden ödün vermeyeceğini, sonsuza kadar var olacağını tüm dünyaya en güçlü şekilde bir kez daha kabul ettirmiştir.
Bu anlamlı günde, Yüce Önder’in “Zafer, ‘Zafer benimdir’ diyebilenindir. Başarı ise,‘Başaracağım’ diye başlayarak sonunda ‘Başardım’ diyebilenindir” şeklindeki sözlerini hatırlayarak, başta Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu toprakları vatan yapmak uğruna toprağa düşmüş olan tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükran duygularımızla anıyor, 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı kutluyorum.