Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Ömer Köseoğlu, TIP-İŞ, KTAMS KAMUSEN,KTÖS ve KTOEÖS’ün bugün Kamu Hizmeti Komisyonu önünde gerçekleştirdiği ve hekim mülakatlarının hukuka uygun yapılmadığını iddia ettiği eylem ile ilgili Haber Kıbrıs’a açıklama yaptı.

Başkan Köseoğlu, mülakatın yasal çerçevede, hukuka uygun bir şekilde yapıldığını söyledi. Köseoğlu, tüzük gereği sendika temsilcisinin mülakatta gözlemci olarak bulunabileceğini ifade ederek temsilcinin belge veya not talep etme hakkı olmadığını söyledi.

Köseoğlu şöyle konuştu:

2005 Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü'nün Tefsir yan başlıklı 3. maddesi'nde " 'Gözlemci' kamu görevlilerinin bağlı bulundukları en çok üyeye sahip iki sendikanın Sözlü Yarışma Sınavı (Mülakat) esnasında hazır bulundurdukları birer temsilciyi anlatır." hükmüne amirdir.

Tıp-İş’in bugün basında açıkladığı ve sınav esnasında talep etmiş olduğu "Puanlama belgesi"/"Mülakat Listesi" tamamen bir iç düzenleme olmakla birlikte Mülakat'ın seyrinin daha kolay ilerlemesini sağlamak amacı ile Başkan ve Komisyon üyelerine bilgi amaçlı verilmektedir. Ayrıca, düzenlenen belge Bakanlık Danışmanı ve Sendika Gözlemcisi önünde "Aday"a okunmakta, "Aday"ın itirazı olması durumunda ise İtiraz değerlendirilmektedir. Ancak bu esnada Gözlemci ve/veya Danışman'ın buna itiraz hakkı bulunmamaktadır.

Düzenlenen bu puanlama belgesi içeriğinde bulunan bilgiler, Tıp-iş’in de üyesi olduğu "Bilimsel Kurul" tarafından hazırlanarak Bakanlık aracılığı ile Komisyonumuza ulaştırılmaktadır.

Ayrıca iddia edildiği gibi sözlü sınavın usule, hukuka ve hakkaniyete uygun yapılıp yapılmadığına ilişkin gözlem yapılabilmesinin mümkün olmadığına ilişkin olarak ise yapılan tüm Sözlü Sınav (Mülakat)lar ses ve görüntü şeklinde kaydedilmekte ve tüm şeffaflığı ile Danışman ve Gözlemci şahitliğinde yapılmaktadır.

Yapılan mülakatlar Yasalara ve/veya Tüzüklere uygun olup yasal ve geçerlidir.

Bunların yanı sıra, mülakat başlarken Tıp-İş gözlemcisinin yapmış olduğu konuşma ve hareketler ile Komisyona müdahale etmeye çalıştığı ve Mülakatı sabote ettiği gözlemlenmiştir.

Yukarıdakiler ışığında, söz konusu iddiaların gerek yasal gerekse uygulamalar çerçevesinde herhangi bir geçerliliği bulunmamaktadır.