İŞAD yazılı açıklamasında, “ülkenin kanayan yarası” olarak nitelediği elektrik konusunun, “elektrik talebinin karşılanamaması, ülkenin karanlığa mahkum edilmesi, yolların karanlık olmasından kaynaklı can kayıplı trafik kazalarının meydana gelmesi, hastaların zor durumda kalması, üretimin ve turizmin en büyük girdi kalemi elektrik teşviklerinin verilememesi, bir çok esnafın en büyük gider kalemi olan elektrik ve aşırı pahalılık yüzünden işletmelerini kapatması” sebebiyle en önemli gündem maddelerinden olduğunu kaydetti.

İŞAD, tüm bu konuların çözümü için araştırmalar yaptığını ve çözümler aradığını ifade ederek, şunları dile getirdi:

“Siyasi yapının istikrarsızlığı sürekli değişen bakan ve yönetici kadrolar, hantal kamu yapısı, art ve rant niyetli sendika yöneticileriyle iş tutan iş dünyası bazı kişileri yüzünden birçok konu gibi bu konuda hala bir çözüme kavuşturulamamıştır. Peki bu duruma boyun mu eğeceğiz? Elektriği pahalıya kullanmaya devam mı edeceğiz?. Dört ana elektrik tedarik yöntemini kullanıyoruz; Teknecik santralinden (40 USD/CENT ve üzeri), Aksa enerjiden (20 USD / CENT), Güney Kıbrıs Rum Kesiminden (45 EURO/CENT), GES tarlalarından…

Tüm bu yöntemlerle tedarik sağlanmasına rağmen alt yapı yetersizliğinden kaynaklı alternatif enerji modellerine yönelemediğimizi öğrendik. Uzun vadede bu alt yapı sorunu çözülürse veya Enterkonnekte hat bağlanırsa alternatif enerji kaynakları kullanımı arttırılabilir ve elektrik maliyeti düşürülebilir.

Araştırmayı derinleştirdiğimizde ise bu doğal gaz ve sıvı yakıt ile çalışan yüzen santrallerin olduğunu, ülkemize elektrik tedarik etmesi açısından hiçbir engeli bulunmadığını ve en önemlisi şu an tedarik ettiğimiz fiyatların yarısı hatta bazısının üçte birine (11 – 19 arası USD/cent) tedarik edebileceğimizi öğrendik. Neden bu kadar ucuza elektrik tedariği yapabilecekken yapmıyoruz, KKTC halkı ucuz elektrik kullanmayı hak etmiyor mu?.”