Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), “Kıbrıs Türk toplumunu uçuruma, bilinmezliğe sürüklemeye ve bölünmüşlüğü kalıcı hale getirmeye çalışan politikalara geçit vermeyeceklerini” bildirdi. 

KTOEÖS Örgütlenme Sekreteri Duygu Geylan imzasıyla yayımlanan açıklamada, BM gözetiminde gerçekleşen Cenevre görüşmelerinde Kıbrıs sorununa çözüm arayışlarının satranç oyununa döndüğü belirtildi.

3 gün devam eden görüşmeler sonucunda Birlemiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in “Kıbrıs sorununun çözümü amacıyla resmi görüşmelerin başlaması için yeterli ortak zemin bulamadık” açıklamasıyla görüşmelerin sonlandırıldığını duyurduğu belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Türk tarafının ‘eşit haklara sahip iki egemen devlete dayalı çözüm’ önerisi BM parametreleri temelinde federasyona dayalı çözümün alternatifi olarak kabul edilmemektedir. Türk tarafı Cenevre’de iki ayrı egemen devlet önerisini ortaya koyarak görüşme sürecinin sona ermesine katkı koymuştur. Oysa federasyon Türk tarafının ortaya koyduğu bir çözüm modeliydi ve bu çözüm modelini BM ve Kıbrıs Rum liderliğine kabul ettirmek için geçmişte büyük bir çaba sarfedilmişti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 541 sayılı kararı hala ortada dururken federasyon temelinde bir çözümü zorlamaktan başka bir seçeneğimiz yoktur.

Kıbrıslı Türkleri bilinmezliğe sürüklemeye ve bölünmüşlüğü kalıcı hale getirmeye çalışan zihniyete Kıbrıslı Türk barışseverler geçit vermeyecektir.

Geçmişte yaşanan derin acıları sürekli gündemde tutarak, ısrarla düşmanlık tohumları ekmeye çalışanlar ülkemizin bölünmüşlüğünden beslenenlerdir. Kıbrıs’ın, bölünmek için çok küçük fakat hepimizin bir arada barış içerisinde yaşayabileceği kadar büyük olduğunu unutmamalıyız. Yaşananların bir daha yaşanmaması ve acılarımızın bir kez daha tekrar etmemesi, adamızın kalıcı federal bir çözüme ulaşabilmesi ile mümkün olacaktır. 1950’li yılların başından beri Türkiye ve Yunanistan’ın dış politikasındaki en önemli sorun olarak devam eden Kıbrıs sorununun çözülmesi, sadece Kıbrıs’taki halklar için değil, Doğu Akdeniz’deki istikrarın sağlanması açısından da büyük bir kazanım olacaktır.

İki devletli bir çözüm modelini masaya getirerek sürecin daha başlamadan tıkanmasına yol açanlar, bunu başarı hikayesi olarak Kıbrıslı Türklerin önüne koyanlar, federal çözümden uzaklaşarak Rum tarafının ekmeğine yağ sürenler; harikalar diyarındaki uykunuzdan ne zaman uyanacaksınız?.”