Öğrencileri ve velileri mağdur etmemek için uzaktan eğitime devam edileceğini duyuran KTOEÖS,  KTÖS ile hazırladıkları ortak yazıda Eğitim ve Sağlık bakanlıklarını görüşmeye çağırdıklarını duyurdu. 

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, konuyla ilgili yazılı açıklamasında, “Yönetim Kurulumuz, eğitim çalışanları aşılanmadan, hiçbir hazırlık yapılmadan, öğrencilerin görüşü dahi alınmadan 12. sınıfların 29 Mart tarihinde yüz yüze eğitime başlama kararını, bu kararın hazırlığı niteliği taşıyan PCR test uygulamasını kabul etmeme kararı almıştır. Bununla birlikte öğrencilerimizi ve velilerimizi mağdur etmemek için uzaktan eğitime devam etme kararı almıştır” ifadelerine yer verdi. 

“YÜZ YÜZE EĞİTİMDE KAYIP RİSKİ ÇOK DAHA YÜKSEK”

Gökçebel, 12. sınıfları yüz yüze eğitime başlayacak olmasıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Pandemiden dolayı seyreltilmiş olarak sadece 19 gün eğitim süresi kalmıştır. Uzaktan eğitimle bu sürenin iki katından fazla bir süre ile daha çok soru çözme, daha çok ders yapma imkanı olacaktır. 12.sınıflar dışında da uzaktan eğitime devam edecek olan öğretmenlerimiz okullardaki internet yetersizliğinden dolayı, 12. sınıflar dışındaki derslerini yapamayacaktır. Özellikle A Level, GCE öğrencileri sadece sınav sonuçlarını yollamayı beklemekte, okula ders işleme amacıyla gelmek istememektedir. Yıllardır Nisan-Mayıs aylarında 12.sınıf öğrencilerine üniversite sınavlarına odaklanmaları için izin verilmektedir. Yüz yüze eğitimde olası pozitif, temaslı öğretmen ve öğrencilerin ders kayıpları karantina, tedavi süreçleri, olası bulaş gibi etmenlerden dolayı uzaktan eğitime göre daha çok kayıp riski taşımaktadır. Farklı bölgelerden gelecek öğrencilerin, taşımacılıkta ve okul içerisinde bir araya getirilecek olması artan vakaları tetikleyecektir. Sadece 12’lere uygulanan bu prosedür meslek liseleri, 5.ve 8. sınıflar ile diğer sınıflar arasında eşitsizlikleri derinleştirecektir. Farklı alanlara yönelen çocuklara tüm dersleri tekrar vermek anlamı olan bu karar öğrencilerin okulda tüm dersler yerine dershanelerde belli derslere yönelmesini getirecektir. Bu durum dershane patronlarına yarayacaktır.”

EĞİTİMDEKİ EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ

Gökçebel, açıklamasında eğitimin günübirlik, bilimsel olmayan, plansız, programsız şekilde yönetildiğini, eğitimdeki eşitsizliğin derinleştiğini, bakanlığın sorumluluk almak yerine yükü eğitim çalışanlarına yıktığını da savundu.

Uzaktan eğitime 1 yılın sonunda yüzde 85 oranında erişim sağlandığını belirten Gökçebel, öğretmenlerin ve denetmenlerin katkılarına rağmen Eğitim Bakanlığı bünyesinde oluşturulan moodle eğitim portalının geliştirilmediğini, ithal EBA’ya milyonlarca lira aktarıldığını öne sürdü.

“Müfredat seyreltilmedi, devam-devamsızlık, sınıf geçme sınav tüzüğü, disiplin tüzüğü, yasal çerçeve oluşturulmadı, seçmeci-elemeci sınavlar kaldırılmadı, internet alt yapısı yetersiz bırakıldı, serverler çoğaltılmadı” diyen Gökçebel, kapanma döneminin devam etmesi halinde karnelerin nasıl verileceğinin de ortaya konmadığını söyledi.

Eğitim Bakanı’nın okulların kapanması ve açılmasıyla ilgili farklı açıklamalar yaptığını belirten Gökçebel, uzaktan eğitime erişemeyen öğrenciler konusunda ağır yük altında kalan öğretmenlerin günübirlik kararlarla, belirsizlik ve kaos içinde yalnız bırakıldığını savundu.

Sağlık Bakanı gibi yetkililerce öğretmenlere hakaret edildiğini de iddia eden Tahir Gökçebel, “Öğretmene sahip çıkması gereken Eğitim Bakanı ne yazık ki olanları sessizce seyrediyor” dedi.