Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis'in “Maraş konusu, Türkiye’nin Avrupa sürecini sekteye uğratır” sözlerini “Var olan gücünün ötesine geçen bir açıklama” olarak değerlendiren Kudret Özersay, Rum liderin “Kıbrıs Rum yönetimi Kapalı Maraş’ın eski sahiplerine iadesini istemiyor mu? Sakinlerinin geri dönmesini istemiyor mu? Kapalı Maraş’ın askeri bir yasak bölge olarak kalmasını mı istiyor? Hayalet kent olarak kalmasını mı tercih ediyor?” gibi soruları yanıtlaması gerektiğini ifade etti. 
Uluslararası hukukla uyumlu, mülkiyet haklarına saygılı, eski sahiplerinin haklarını da dikkate alan bir tutumla askeri bir bölgeyi sivil bir bölgeye dönüştürecek bir adımın bugünkü statükoya göre çok daha iyi bir durum ortaya çıkaracağını, ekonomik bir haraketlilik getireceğini, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkının ilişki kurabilecek olmasını görmek istemediklerini ve bundan endişe duyduklarını aktaran Özersay, şu sözlerle konuşmasını sürdürdü:  
“Kıbrıslı Rumlar bu gelişmelere olumlu sinyal veriyor ve bu da yönetimi endişelendiriyor. Bunu yapmak için onların rızasını almaya ihtiyacımız yok. Onlarla oturup pazarlık yapmaya ihtiyacımız yok. Atacağımız bu adımla aslında adadaki statükoyu çatırdatacak, kısır döngüyü bozacak. 5 yıl önce bu projeyi gündeme getirdiğimde gülümseyen, hafife alanlar vardı. Bugün geldiğimiz noktada bunun yapılabileceğini herkes söylüyor. Uluslararası topluma da bunu doğru anlattığımız için görüyoruz ki; yeni bir Güvenlik Konseyi kararı veya başka bazı adımlarla Kıbrıslı Rumlar buna engel olamayacaklar. Yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimiyle göreve gelecek yeni cumhurbaşkanının uluslararası alanda bunu çok iyi anlatabilecek olan, uluslararası hukuk ve politika bağlamında dünyadaki aktörleri de buna iyi hazırlayabilecek bir cumhurbaşkanı olması, Kapalı Maraş’ın açılmasına katkı yapacaktır.”