KKTC Turizmi Geleceğini Planlıyor” sloganıyla Girne Karakum’daki Vuni Palace Otel’de yer alan şura, yarın tamamlanacak.

Şuranın açılışına Başbakan Ersin Tatar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri bakanlar, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Serdar Çam, bazı parti başkanları ve sektör temsilcileri katıldı.

TATAR

Başbakan Ersin Tatar turizmi daha da geliştirebilmek için Kuzey Kıbrıs’ın çevre, tarih ve kültürünün dünyaya daha iyi anlatılması gerektiğini ifade etti.

Sektör paydaşlarının üreteceği yaratıcı fikirlerden yararlanmanın Hükümete düşmüş bir şey olduğunu kaydeden Tatar, yeni fikirleri yaratmanın öneminin altını çizdi.

NİTELİKLİ TURİST

Kuzey Kıbrıs’ta yılda 1.3 milyon turist ağırladıklarını kaydeden Tatar, gecelemenin de önemli olduğunu, nitelikli, harcama gücü yüksek ve daha uzun geceleme yapabilecek turist getirmek gerektiğini söyledi.

“5-10 YIL İÇİNDE 2-3 MİLYON TURİST GERÇEKÇİ BİR HEDEF”

Tatar, Kuzey Kıbrıs’ın 5-10 yıl içerisinde yılda 2-3 milyon turist yakalamasının, gerçekçi bir hedef olduğunu kaydetti.

“SAĞLIK VE SPOR TURİZMİ GELİŞTİRİLMELİ”

Ülkedeki turistik tesislerde çalışan yerli işgücünün oranında bazı sıkıntılar olabileceğini, meslek okullarında daha fazla turizme ağırlık verilmesi gerektiğini kaydeden Tatar, devlet politikası yapma noktasında çalışmalarının devam ettiğini, sağlık turizmi, spor turizminin de daha çok geliştirilebileceğini ifade etti.

Ülkedeki rakam ve yatırımlara bakıldığında turizmin gelişmekte olduğunun görüldüğünü kaydeden Tatar, direkt uçuş sayesinde turist sayısının 5 milyona çıkmasının da mümkün olduğunu ancak Güney Kıbrıs’ın bunu engellediğini vurguladı.

“DİREKT UÇUŞLAR İÇİN GİRİŞİMLER SÜRDÜRÜLECEK”

KKTC’ye direkt uçuşlar için girişimleri sürdürdüklerini kaydeden Tatar, KKTC’ye yılda 4 milyon geliş gidişin olduğunu, seyahat özgürlüğünün kısıtlamasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

ÖZERSAY
Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın turizmin 2020-2030 stratejik planının belirlenmesi amacıyla düzenlediği “Turizm Şurası”, yurt içi ve yurt dışından paydaşların katılımıyla başladı.  turizmi devlet politikası yapacak olanın, hükümet ve siyasiler değil sektörün kendisi olduğunu, bunun da turizm sektör temsilcilerinin siyasi ve karar vericileri marke etmesinden geçtiğini kaydetti.

Turizm paydaşlarının kendi içinde çok iyi organize olmuş durumda olduğunu, böyle bir durumda turizmin devlet politikası halinde gelmesinin daha da mümkün olduğunu kaydeden Özersay, turizm acentelerinin teşviklerden doğan geriye dönük alacakları konusunda geçmişten gelen bir sıkıntı bulunduğunu belirtti.

“TEŞVİKLERİN BİR BİÇİMDE ÖDENMESİNİN YOLUNU BULMAK ZORUNDAYIZ”

Özersay, “Bu sıkıntının aşılabilmesinde eğer normal mekanizma yardımcı olamazsa, bizim görevimiz farklı alternatif kaynaklarla, turizmi daha öngörülür yapabilmek için, geçmişte verilen sözlerin gereği olarak, geçmişteki turizm teşviklerinin bir biçimde ödenmesinin yolunu bulmak zorundayız. Aynen geleceğe dönük olarak turizm teşviklerinin gözden geçirmek zorunda olduğumuz gibi…” dedi.

ÜSTEL: “YENİ STRATEJİ VE VİZYON ZORUNLU”

Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel, şuranın ülke turizmin 10 yıllık geleceğine yön verilmesi amacıyla düzenlediğini, dünyada yaşanan gelişmelerin, turizm sektöründe “yeni strateji ve vizyonların hayata geçirilmesini zorunlu kıldığını” kaydetti.

“Hem sektörümüzün mevcut durumunu gözden geçirme, hem de geleceğe yönelik ulusal bir turizm politikası oluşturma şansını yakalayacağımızı düşünüyorum” diyen Üstel, şuradan çıkacak sonuçları “bir kılavuz olarak kabul edeceklerini” vurguladı.

Bugün 1,3 milyardan fazla gezgin bulunduğunu, bu rakamın 2030’larda 1,8 milyarı bulacağının öngörüldüğünü kaydeden Üstel,  “Turizm sektörünün hacminin 2020’de 2 trilyon dolara ulaşacağını ve ayrıca önümüzdeki 20 yılda da büyümeye devam edeceğini görüyoruz” dedi.

YENİ BİR TURİST PROFİLİ

Üstel, “Çağımızda daha fazla bireysel deneyim yaşamayı talep eden, yerel halk ile daha çok paylaşımda bulunmak isteyen, bunları yaparken sağlığını korumak ve geliştirmek arzusunda olan yeni turist profilinin isteklerini de dikkate alarak turizmimize yön vermeliyiz” dedi.

Turizmde “çeşitlilik yaratmanın, turizmde rekabet edebilirliğin de en önemli unsurlarından biri haline geldiğini” belirten Üstel, sosyal medyanın ve teknolojik uygulamaların turizm adına etkin şekilde kullanımının bir zorunluluk olduğunun altını çizdi.

Ülkede sürdürülebilir bir ekonomik yapının inşasında turizmin en temel unsurlarından biri olduğunu kaydeden Üstel, “Ülkemiz turizmi 912.4 milyon Amerikan Doları’na ulaşan büyüklüğü ile KKTC’nin dış ticaret açığının yüzde 53,2’sini karşılamaktadır” dedi.

Hükümetin, paydaşlarla birlikte, “turizmi bir devlet politikası haline getirmeye, sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmaya” hareket ettiğini ifade eden Üstel, bir yandan mevcut turizm faaliyetlerinin kalitesini artırmak, diğer yandan ise turizmde çeşitlilik yaratarak yeni turist profiline uygun ürünler geliştirmek için çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.