Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri, bugün bir açık oturumla oylanması çağrısı yapılacak olan Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresinin uzatılmasıyla ilgili taslak karar metni üzerinde görüş birliğine vardı.

Güvenlik Konseyi taslak metninde, Genel Sekreter’in Kıbrıs’la ilgili Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumları liderleri artı garantör güçler arasında ilk fırsatta gayrı resmi ‘beş artı BM’ toplantı yapılması kararına tam destek verdi.  Taraflarla tüm ilgili katılımcılardan bu görüşmelere açıklık, esneklik ve uzlaşma ruhuyla katılmaları, Birleşmiş Milletler gözetiminde karşılıklı kabul edilebilecek bir çözümü serbestçe müzakere etmek için gerekli siyasi iradeyi göstermeleri ve taahhütleri yerine getirmeleri istendi.

Taslak metin, dün zımni kabul prosedürü (sessizlik) ile tamamlanarak sona erdi. Meksika’nın ‘düzensiz göç’le ilgili ifadeye tepkisi nedeniyle bir gecikme oldu; ifade metinden çıkarıldı.

Yedi günden beri devam eden görüşmeler sırasında metin, BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliği yapacağı Kıbrıs sorunuyla ilgili 5+1 gayrı resmi görüşmenin, Güvenlik Konseyi’nden katılımcılara mesajlar ileteceği dikkate alınarak hazırlandı.

Bir diplomatik kaynağa göre, metnin içeriğiyle ilgili koşullar gereğince, bir çözüm için esasın altının açıkça çizildiği kararda, şu ana kadar müzakerelerde yapılan çalışmalara saygı gösterilmesi, “Maraş’taki oldubitti kararın geri alınması gerektiği” belirtiliyor ve uluslararası hukuk esasında deniz sınırlarıyla ilgili anlaşmazlıklara bir çözüm bulunması çağrısı yapılıyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, diğer şeylerin yanı sıra bir çözüm bulma sorumluluğunun ilk başta Kıbrıslıların kendilerinde olduğunun altını çiziyor ve Birleşmiş Milletler’in öncelikli rolünün, kaçınılmaz olarak Kıbrıs’taki anlaşmazlığa ve adanın bölünmesine, kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözümde yardımcı olmak olduğunu yeniden teyit ediyor.

Güvenlik Konseyi, Genel Sekreter’in devam eden çabalarına tam destek verdiğini ifade ediyor, Genel Sekreter’in Kıbrıs’taki iki toplum ve garantör güçlerle ilk fırsatta gayrı resmi bir ‘beş artı BM’ toplantısı toplanması niyetinin, iki toplum liderinin taraflar arasında Kıbrıs sorununa ufukta görülebilen ortak zeminde sürdürülebilir kalıcı bir çözüm bulmaya yönelik olarak belirttiği kararlılığın memnunlukla karşılandığını vurguluyor.

BM Güvenlik Konseyi, statükonun sürdürülebilir olmadığına, bir anlaşma olmamasının siyasi gerginliğin ilerlemesine, iki toplumun uzaklaşmasına, zemin üzerinde değiştirilemez değişiklik riski ve bir çözüm beklentilerinin azalmasına neden olabileceğine dikkat çekiyor.

“MARAŞ İLE İLGİLİ ÖNCEKİ KARARLAR DIŞINDA HİÇBİR GİRİŞİM YAPILAMAZ”

Güvenlik Konseyi ayrıca, Maraş’taki gelişmelerden duyulan derin endişenin kaydedildiği Başkanlık Açıklamasını hatırlatarak; bu girişimin geri alınması çağrısı yapıyor; önceki kararlarda belirlenen Maraş’ın statüsünü yeniden teyit ediyor. Maraş ile ilgili bu kararlara uymayan hiçbir girişimin yapılamayacağını tekrarlıyor, adada gerginliği artırabileceği her türlü tek yanlı girişimlerden kaçınılması ve barışçı bir çözüm için beklentilerinin baltalanmaması gerektiğini belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Maraş’ın statüsüyle ilgili 550 (1984) ve 789 (1992) sayılı kararların da yer aldığı kararları, Maraş’taki gelişmelerden duyulan derin endişenin ifade edildiği Başkanlık Açıklamasını hatırlatarak, bu girişimin geri alınması çağrısı yapıyor ve UNFICYP’in hareket serbestliğine saygı gösterilmesini yeniden teyit ediyor.

Güvenlik Konseyi, özellikle 1251 (1999) sayılı kararı, ilgili tüm kararları yeniden teyit ediyor; Konsey’in 716 (1991) OP4’ü dâhil, ilgili tüm Güvenlik Konseyi kararlarında belirlenen, siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon esasında, adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm elde edilmesinin önemini hatırlatıyor.

“DOĞU AKDENİZ’DE GERGİNLİKLER AZALTILMALI”

Konsey ayrıca, Doğu Akdeniz’deki gerginliklerin azaltılması çağrısını tekrarlıyor; anlaşmazlıkların uygulanabilir uluslararası hukuka uyumlu olarak barışçıl çözülmesi gerektiğinin altını çiziyor; Kıbrıs’taki iki topluma ve ilgili tüm taraflara, başarı şansına zarar verebilecek her türlü olumsuz faaliyet ve açıklamalardan kaçınmaları çağrısında bulunuyor.