HP’den verilen bilgiye göre, Özersay, katıldığı bir televizyon programında, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan ekonomik işbirliği protokolünü değerlendirdi.

“Ekonomik protokol doğru yapılırsa önemlidir” diyen Özersay, protokollerin artık “Türkiye’nin burada yapacağı ve bitirmek üzere olduğu altyapı projelerinin devamına ilişkin bir çerçeve metne” dönüştüğünü savundu.

Ekonomik protokolün, KKTC’deki ekonomik krizi düzeltecek bir “tedbir paketi” olmadığını belirten Özersay, şöyle devam etti:

“Ekonomiyi canlandıracak bir paket de değildir, enflasyon, işsizlik gibi konulara çözüm üretecek değildir. Bunlar, eğer ülkemizde bir ekonomi yönetimi varsa Başbakan’ın ekonomik paydaşlarla ve muhalefetle istişare ederek yapması gerekenlerdir. Böyle bir kaotik dönemde nasıl bir yol izleneceği, nasıl bir kemer sıkma politikası uygulanacağı, nerde yatırım imkanlarını oluşturacağına ilişkin bir paket hazırlanması lazımdır. Bu hükümetin çözmesi gereken bir konudur. Protokollerin ekonomideki sorunlarımızın çözümünde reçete olamayacağını anlamalıyız.  Türkiye’nin ülkemizde yatırımları vardır ve KKTC bu açıdan Türkiye’ye minnettardır. Yatırımların sıralaması konusunda KKTC’nin öncelikleri giderek kayboluyor. Hükümetler itibar kaybettikçe öncelikler daha da kayboluyor. Karayolları, hastane, cezaevi gibi projeleri sorgulamıyoruz ama yeni meclis binası veya cumhurbaşkanlığı sarayı gibi konularda Türkiye’nin tercihleri öne çıkıyor. Böyle bir ekonomik kriz varken bu konulara öncelik verilmesi sıkıntı yaratıyor.”

“PROTOKOL METNİNİ NİYE AÇIKLAMIYORLAR”

Kudret Özersay, Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan ekonomik protokolün içeriğinin ve uygulanma şeklinin önemli olduğuna da işaret ederek, hükümetin henüz içerikle ve taahhütlerle ilgili hiçbir açıklama yapmadığını söyledi.

Halkın Partisi olarak Türkiye ile ilişkilerin doğru zeminde, iyi bir şekilde yürütülmesinden yana olduklarını belirten Özersay, şunları kaydetti:

“Protokoller uluslararası anlaşmalardır. Uluslararası anlaşmalar karşılıklı taahhütlerden oluşur. Biz KKTC olarak hangi taahhütlerde bulunduk. Türkiye belirlediği projeleri yaparken, biz ne için söz verdik. Başbakan hayat pahalılığı ve 13. maaşa ilişkin bir şey olmadığını söylüyor, o zaman neler olduğunun açıklanması gerekiyor. Doğrunun tamamını söylemediklerinde yalan söylemediklerini düşünüyorlar. Üzerinden bir gün geçmiş olmasına rağmen hala daha altına imza attıkları ilk iki sayfayı göremedik.”

Başbakan’ın kamu yönetimi ve maliye politikalarına ilişkin maddeler olduğunu söylediğini fakat altını doldurup ayrıntı vermediğini belirterek bunu eleştiren Kudret Özersay, “Neden çekiniyorlar da metni hala vermediler?” diye sordu.