Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, sosyal medya hesabından siyasi partilere yapılan müdahaleleri kınadı.  Cumhurbaşkanlığı'nda UBP ile ilgili toplantı yapılmasını eleştiren Özersay ""Demokrasiye inanıyorsak sadece bize değil, demokratik süreçlere ve hangisi olursa olsun siyasi partilere yapılacak olan müdahalelere karşı çıkmamız, NORMALLEŞTİRMEMEMİZ, KANIKSAMAMAMIZ GEREKİR. Üstelik bu müdahale nereden gelirse gelsin! 'çakma kurultay' yapılması için temaslar yapmaya başladığı konuşuluyor" ifadelerini kullandı.

Özersay'ın açıklaması şöyle: 

Geçen gün Cumhurbaşkanlığında toplantılar yapılarak yine “tek adaylı” göstermelik bir kurultay yapmak için birilerinin düğmeye bastığını yazmış ve Ünal bey ile Ersin beye sorular sormuştum, kendilerinden ses seda çıkmadı ama bugün o toplantının ve olayın, yani kurultay müdahalesi olayının doğru olduğu ortaya çıktı. Bir kez daha vurguluyorum: siyasi partilerin iç meselelerine müdahale etmek demokrasiyi de, halk iradesini de yıpratır ve bu ülkeye zarar verir.

Bir partide ve bir devlette görevi demokratik yoldan seçilmiş olana vermezsen, başkasına verirsen seçimler de, demokrasi de, devlet de değersizleştirilir, anlamsızlaştırılır. O saatten sonra kimse seçim sandığına ya da kurultay sandığına da gitmez, bütün mesele kimin daha fazla kişisel menfaat vererek sandığa taşıyacağına indirgenir. “UBP’nin ne hali varsa görsün” ya da “UBP’deki iradeye müdahale bizi ne ilgilendirir, oh olsun” demek bize yakışmaz. Demokrasiye inanıyorsak sadece bize değil, demokratik süreçlere ve hangisi olursa olsun siyasi partilere yapılacak olan müdahalelere karşı çıkmamız, NORMALLEŞTİRMEMEMİZ, KANIKSAMAMAMIZ GEREKİR. Üstelik bu müdahale nereden gelirse gelsin! 

Şimdi de memlekete deniz aşırı bir ekibin geldiği ve “çakma kurultay” yapılması için temaslar yapmaya başladığı konuşuluyor. Bu ülkede partisi içinde desteği olmayan ve bu nedenle temsiliyet ve meşruiyet sorunu bulunan kişiler Türkiye tarafından desteklense dahi İSTİKRARSIZLIĞA neden olmuş, kayda değer bir reform yapamamış, sandıkta kalmış, fiyasko ile sonuçlanmış ve hepsinden önemlisi de demokrasimiz ve irademiz zarar görmüştür. Kıbrıs Türkünün özgüveni de Türkiye ile olan ilişkileri de zarar görmüştür. Eğer çakma kurultaylarla, meşru olmayan bir hükümete meşruiyet kazandıracağınızı zannediyorsanız çok ama çok yanılıyorsunuz!