Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, hükümet ortağı olarak Halkın Partisi’nin, Maraş’ın açılması için atılan adımlardan, önceden haberdar edilmediğini; Ersin Tatar’ın bu konuyu seçim malzemesi olarak kullandığını söyledi.

HP Basın Bürosundan yapılan yazılı açıklamaya göre, televizyon programına katılarak gelişmeleri ve partisinin hükümetten çekilme kararının nedenlerini paylaşan Rogers,  Maraş’ın hassas bir konu olduğunu, düşünmeden atılan adımların ülke için kritik önem taşıyan bu projeyi tehlikeye soktuğunu söyledi. 

“MARAŞ, HASSAS BİR KONUDUR, ‘BEN YAPTIM OLDU’ YAKLAŞIMINI KALDIRMAZ”
2015 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kudret Özersay’ın vizyonunun önemli başlıklarından birinin Kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk yönetimi altında açılarak eski sakinlerine verilmesi olduğunu dile getiren Rogers, bunların müzakerecilik döneminde konuya ilişkin yazdığı raporlarda olduğunu kaydetti.  

Maraş konusunun UBP–HP koalisyonunda da hükümet programının içinde yer aldığı ve Maraş konusundaki yetkinin Dış İşleri Bakanlığına verildiğini dile getiren Rogers, “Halkın Partisi olarak biz, Maraş açılımının her zaman hassas bir konu olduğunun, uluslararası arenada ülkeler, bu açılıma hazırlanmadan alelacele açılmasının riskleri olduğunun altını çizdik. Maraş açılımı da Kıbrıs sorunun parçası olan diğer konular gibi çok hassastır, ‘ben yaptım oldu’ gibi bir yaklaşımı kaldırmaz. O nedenle bu konuda atılacak adımların titizlikle belirlenmesi gerekir, bilimsel temelde ilerlenmesi şarttır.” dedi.

“DEVLET KURUMLARININ YOK SAYILMASI, KIBRIS TÜRK HALKININ İRADESİNE CİDDİ BİR DARBEDİR” 
“Seçime birkaç gün kala bu adımı atmak ya da atıyormuş gibi yapmak, bir şekilde Kıbrıs Türk halkının elini güçlendirmez. Yapılan da Maraş’ın açılması değildir; sahilin bir bölümünün kullanıma açılmasıdır” diyen Rogers, Yüksek Seçim Kurulunun getirdiği tören yasağı nedeniyle de zamanlamasının da yanlış olduğunu belirtti. 

Rogers sözlerini şöyle tamamladı:
“Maraş açılımı için kademeli bir plan vardır. Dış İşleri Bakanlığı tarafından bir envanter çalışması yapıldı, su ve elektrik altyapısının durumuyla ilgili bir rapor hazırlandı. Devlet kurumlarının yok sayılması, Kıbrıs Türk halkının iradesine ciddi bir darbedir. Ortada bir koalisyon hükümeti vardı ve bu hükümeti sandığa giderek irade ortaya koyan Kıbrıs Türk halkı belirlemiştir. UBP milletvekillerine dün sabah bilgi verildiği açıklandı. Böyle önemli bir konuda hükümet ortağı olarak Halkın Partisi’nin bu konuda hiçbir bilgisi yoktu. Dış İşleri Bakanı Kudret Özersay Ersin Tatar’ı arayarak doğru olup olmadığını sordu, aradığında da net bir bilgi alamadı. Bu doğrudan halkın iradesine yapılmış bir saygısızlıktır.”