Hükümetin 2018 yılından bugüne TÜRK-SAT’a olan borçları nedeniyle yerel TV kanallarının uydudan çıkarılması sorunu, yapılacak 1,5 milyon TL’lik ödemeyle kısmen aşıldı

2018 YILININ ÖDEMESİ MALİYE’YE AKTARILDI

Başbakan Ersan Saner 2018 yılına ait ödemenin bugün Maliye’den Başbakanlık’a aktarılacağını ve TÜRK-SAT’a ödeme yapılacağını açıkladı.

Saner, 2018 yılına ilişkin ödemenin 254 bin dolar olduğunu da ifade etti.

Türk-Sat, Kıbrıs‘tan yayın yapan özel televizyon kanalarını geçtiğimiz hafta uydudan çıkarılacağını bildirmişti. Kararın, KKTC devletinin “borcu” nedeniyle alındığı ve BRT Müdürlüğü tarafından televizyonlara bildirildiği ortaya çıkmıştı.

SANER: TÜRK-SAT’A 254 BİN DOLAR BORÇ BİRİKTİ

Başbakan Ersan Saner, 2021 Mali ve İktisadi İşbirliği Protokolü’nde de medyaya belirli kriterlerde katkılar yapılmasının da yer aldığını kaydetti.

KKTC’de yayın yapan tüm televizyon kanallarının Türksat’a uydu ücreti olarak 4 megabitlik yayın için ayda 9 bin dolar ödemesi gerektiğini, BRT’nin de 2 bin dolar uplink ücreti ödediğini belirten Saner, tüm bunların 2018’den beri sürdüğünü ve şu anda 254 bin dolar borç biriktiğini anlattı.

Aslında uydu yayınlarının 31 Aralık’ta kesileceğini ancak zaman istedikleri için bugün kadar gelindiğini belirten Başbakan Saner, 2018’e ait borca karşılık 1 buçuk milyon TL’nin ödeneceğini ve yollarına devam edeceklerini söyledi.

ÖDEME BUGÜN YAPILACAK

Başbakan Saner, bu kadar ciddi sıkıntılar yaşanan bir dönemde Kıbrıs Türk halkının sesini dünyaya duyurmak için yarın sabahtan itibaren ödemenin geçekleştirileceğini, konulan kıstaslara da artık herkesin uyması gerektiğini belirtti.

Başbakan Ersan Saner, CTP milletvekili Erkut Şahali’nin yerinden sorusunu da yanıtladı ve imzalanan 2021 protokolünde yer alan basın yayın organlarına ödenecek miktarın hazırlanacak tüzüklerle ödenebileceğini dile getirdi.

Meclis Genel Kurulu, Yayın Yüksek Kurulu üyeliğine önerilen isimleri oy birliğiyle onaylayarak bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Komite Başkanı Yasemin Öztürk, Yayın Yüksek Kurulu üyeliği adaylarının değerlendirilmesine ilişkin raporu okudu.

DENKTAŞ: TC’DEN GELEN DEĞERLİ ÖĞRETMENLER SAYESİNDE BUGÜNLERE GELİNDİ

Daha sonra ilk sözü alan DP Milletvekili Serdar Denktaş, Türkiye’nin 1950’li yıllardan itibaren çok değerli öğretmenleri Kıbrıs’a göndererek bir neslin çok iyi eğitim alıp Türkiye üniversitelerinde okumasını sağladığını ve bu neslin bugünlere gelinmesinde önemli görevler yaptığını söyledi.

“Ne mutlu Türk’üm, ne mutlu Kıbrıslı Türk’üm” sözünden rahatsızlık duyanlar olduğunu kaydeden Denktaş, 1983’te ilan edilen cumhuriyetin adının da tartışma konusu olduğunu ancak o dönemde milli, coğrafi ve kültürel değerleri simgeleyen “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti”ni ilan ettiğini anlattı.

Denktaş, Kıbrıs Türk toplumunun Türkiye gibi onurlu bir mücadele vererek kendi devletini kurduğunu dile getirerek, giderek azalan “Kıbrıs Türk toplumu olmak yerine birleşerek güçlenen Kıbrıs Türk halkı olmanın yolunun Kıbrıslı Türk olmayı benimsemekten geçtiğini” söyledi.

“Bir devlette yaşıyoruz, bu devletin mensubuyuz, ne mutlu Türk’üm ne mutlu Kıbrıslı Türküm sözü Kıbrıs Türk halkı olarak birleşmenin yoludur” diyen Denktaş, ayrıştırma yerine Kıbrıs Türk halkı olarak birleşmek gerektiğini kaydetti. Serdar Denktaş, sloganla değil hedefleyerek Atatürkçülüğü yaşamak gerektiğini vurguladı.
Denktaş, hem Kıbrıslıyım hem de Türk’üm diyenlerin birleşeceği noktanın “Kıbrıslı Türk” olduğunu belirterek “Ben çok mutluyum Kıbrıslı Türk olmaktan, çok onur duyarım Kıbrıslı Türk olmaktan… Türklüğü reddetmek değildir bu” dedi.

Denktaş KKTC tanınmadığı için ve tüm dünya Kıbrıs’ı Rum Yunan propagandasıyla bir Elen devleti sandığı için Türklüklerini vurgulamak zorunda kaldıklarını söyledi.

Manevi değerlerin zayıf olmadığını, zayıf olsaydı camilerin olmayacağını kaydeden Denktaş, “Lütfen birbirimizi ayrıştırmak ötekileştirmek yerine hakikaten bu adanın kuzeyinde kendi devletimizde Kıbrıs Türk halkı olduğumuzu kabul ederek ve aynı kültür içinde bu adanın ve bu devletin insanı olduğumuzu hatırlayarak bütünleşeceğiz” diye konuştu.

Yayın Yüksek Kurulu’na yapılan atamaların hayırlı olmasını dileyen Serdar Denktaş, televizyonların kültürün yaygınlaşmasındaki en önemli araçlarından biri olduğunu söyledi. Denktaş, son zamanlarda uyduya çıkıp çıkamayacakları kuşkusu yaşayan televizyonlar konusunda kendi dönemlerinde Türksat ile yapılan anlaşma konusunda bilgi verdi.

“TÜRKSAT YAYINLARI DEVAM ETMELİ”

Türksat üzerinden yayınların devam ettirilmesi gerektiğini dile getiren Denktaş, bazı programcıların yaptığı yayınlara dikkat etmesini istedi; halkın moralinin bozulmaması için daha dikkatli ve iyimser olunması gerektiğini söyledi. Denktaş, ülkede problemler olduğunu ancak bunları her sabah bağırarak söylemenin doğru olmadığını ifade etti.

Denktaş, yayınların devamının olmazsa olmaz olduğunu kaydederek “Başka yerden gelen talimatla bu yayınlar durduruluyor noktasına taşımayın. Buna inanmıyorum” dedi.

Denktaş ayrıca, medyaya yapılan yardımların durması halinde birçok yayının durarak insanların işsiz kalacağını, demokrasiye ve çok sesliliğe zarar verileceğini söyledi.

ÇELER: TV’LERİMİZ REKLAM PAYI ALABİLMELİ

TDP Milletvekili Zeki Çeler de konuşmasında, ülkedeki televizyon kanalların reklam payını alabilmeleri için gerekli teknolojik uygulamanın artık yapılması gerektiğini kaydetti.

Güney Kıbrıs’ta ve Avrupa’da uygulanan sistemin artık ülkede de uygulanması gerektiğini dile getiren Çeler, Türkiye’deki TV kanallarında yayımlanan ve KKTC’de de satılan ürünlerin reklamları için ayrı bir vergilendirme konulmasını ve KKTC televizyon kanallarının desteklenmesi gerektiğini anlattı.

Başbakan’ın bu konuyu görüşüp Türkiye ile imzalanacak bir protokolle yayınların desteklenmesi gerektiğini dile getiren Zeki Çeler, artık bu söylenenlerin hayata geçmesini diledi.

ÖZDENEFE TV YAYINLARININ DEVAMI İÇİN NE YAPILDIĞINI SORDU

Daha sonra söz alan CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe de, özgür basının demokrasilerde dördüncü güç olarak literatürde yerini aldığını söyledi.

Özgür basının olabilmesi için de devletlerin çok önemli sorumluluğu olduğunu dile getiren Özdenefe, Cuma günü BRT tarafından TV kuruluşlarına gönderilen borçların ödenmemesi halinde gece yarısı Türksat’taki yayınların kesileceğine dair ihbar mektubunu anımsatarak yayınların devam etmesi için ne yapıldığını sordu ve bu konuda bilgi verilmesini istedi.

Daha önce yapılan anlaşmanın ardından kanalların Türksat üzerinden Kıbrıs paketi ile yayına çıkarıldığını anımsatan Özdenefe, o zaman yapılan protokolle karasal ve internet yayıncılığının alt yapısının güçlendirileceğinin söylendiğini anlattı.
Özdenefe, taşıma suyla değirmen dönemeyeceğini vurgulayarak, karasal yayınların ve IP tabanlı yayınların önünün açılması, televizyonların yayınlarını sürdürebilmesi için gerekli teknik altyapının hazırlanması gerektiğini söyledi.

Fazilet Özdenefe, TC televizyonlarının yayınlarındaki reklamlar nedeniyle KKTC televizyonlarının haksız rekabete uğradığına da dikkat çekti.

Yayınların denetimlerinde YYK dışındaki otoriteye fırsat vermeyecek şekilde altyapı güçlendirilmesine gidilmesinin şart olduğunu kaydeden Özdenefe, “Televizyonlarımız bizim otoritemiz dışında başka türlü kriterlere tabi olursa o noktadan sonra geriye dönüş olmaz” dedi.

SANER: “TÜRKSAT’A 1 BUÇUK MİLYON TL ÖDENİYOR”

Konuşmacıları yanıtlayan Başbakan Ersan Saner, 2021 Mali ve İktisadi İşbirliği Protokolü’nde de medyaya belirli kriterlerde katkılar yapılmasının da yer aldığını kaydetti.

TÜRKSAT’A BORÇ 254 BİN DOLAR

KKTC’de yayın yapan tüm televizyon kanallarının Türksat’a uydu ücreti olarak 4 megabitlik yayın için ayda 9 bin dolar ödemesi gerektiğini, BRT’nin de 2 bin dolar uplink ücreti ödediğini belirten Başbakan Saner, tüm bunların 2018’den beri sürdüğünü ve şu anda 254 bin dolar borç biriktiğini anlattı.

Aslında uydu yayınlarının 31 Aralık’ta kesileceğini ancak zaman istedikleri için bugün kadar gelindiğini belirten Başbakan Saner, 2018’e ait borca karşılık 1 buçuk milyon TL’nin ödeneceğini ve yollarına devam edeceklerini söyledi.

KIBRIS TÜRK HALKININ SESİNİ DUYURMAK İÇİN ÖDEME YARIN SABAHTAN İTİBAREN YAPILACAK

Tüm bu hizmetlerin BRT üzerinden verildiğini ve özel televizyonların ödemelerinin yapılmadığını anımsatan Saner, oluşan bu borcun bu kadar ciddi sıkıntı olunan bu zamanda Kıbrıs Türk halkının sesini dünyaya duyurmak için de bu ödemelerin yarın sabahtan itibaren geçekleştirileceğini, konulan kıstaslara da artık herkesin uyması gerektiğini belirtti.

Başbakan Ersan Saner, CTP milletvekili Erkut Şahali’nin yerinden sorusunu da yanıtladı ve imzalanan 2021 protokolünde yer alan basın yayın organlarına ödenecek miktarın hazırlanacak tüzüklerle ödenebileceğini dile getirdi.

Konuşmaların ardından siyasi partilerce Yayın Yüksek Kurulu üyeliğine önerilen tüm adaylar oylandı.

YYK’ya UBP’den önerilen Emir Hüseyin Ersoy, Feyzi Hansel, Yasemin Tanpınar, Şahap Tokatlı, CTP’den önerilen Direnç Civa Akgün ve Mert Özdağ, HP’den önerilen Ali Fahrioğlu ve Kemal Akkan Batman’ın üyelikleri oy birliğiyle kabul edildi.

Böylece Meclis Genel Kurulu bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Bir sonraki bileşim 18 Mart Perşembe saat 10.00 yapılacak.