Nisan ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olduğunu açıklayan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Cumhurbaşkanı’nın partiler üstü ve halkın tüm kesimlerine eşit mesafede durabilen birisi olması gerektiğini kaydetti. Ülke içinde giderek bir kutuplaşma yaşandığını söyleyen Özersay, bir ülkenin cumhurbaşkanının bunun önüne geçmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanının en önemli görevinin ülke içinde toplumsal birlikteliği sağlamak olduğunun altını çizen Özersay, “Ülkede bütün kesimlerin sesini duyan, Kıbrıs Türkü’nün de sesini dünyaya duyuran bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Sesini duyabilecek, çözümüyle ilgili bir şeyler yapabilecek, insanları muhatap alacak bir devlet başkanına ihtiyaç var.

Cumhurbaşkanının en önemli görevi ülke içinde toplumsal birlikteliği sağlamaktır. Bunu yolu da herkesin sesini duymaktır. Benim temel iddialarımdan biri de budur” diye konuştu. Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Özersay, katıldığı bir televizyon programında yaptığı konuşmada,  2015’teki ilk adaylığında cumhurbaşkanının anayasadan kaynaklı yetkilerini ilk ortaya koyan adaylardan biri olduğunu söyledi. Özersay, “O yetkiler çerçevesinde içerideki sorunlara ilişkin de Cumhurbaşkanı’nın yapılabileceği şeyler var demiştim. O görüşlerim hiç değişmedi” diye konuştu. Özersay, Cumhurbaşkanının ihtiyaç gördüğünde, önemli bir konu olduğunda Meclis’i toplantıya çağırabileceğini; Bakanlar Kurulu’na başkanlık edebileceğini; istihdam, atama, tayin, terfi, disiplin cezasından sorumlu Kamu Hizmetleri Komisyonu’nun bütün üyelerini atayabileceğini; üst düzey kamu görevlilerinin, müdür ve müsteşarların atanmasında cumhurbaşkanının da üçlü kararnameyle bir rolü olduğunu kaydetti.


“SESİMİZİ DUYAN VE DÜNYAYA EN İYİ ŞEKİLDE DUYURAN BİR CUMHURBAŞKANI GEREKLİ”

Cumhurbaşkanlığına ilk adaylığında ülkenin neredeyse tamamına ulaşıp sorunlara nasıl çözüm önerisi geliştirdiğini anlattığını hatırlatan Kudret Özersay, şimdi çok daha güçlü ve daha kararlı bir şekilde ilerleyeceğini söyledi. Bağımsız aday olduğunu açıklarken ortaya koyduğu vizyonda önemli bir noktaya işaret ettiğini belirten Özersay, şu sözlerle devam etti:  “Ülke içinde giderek bir kutuplaşma yaşıyoruz. Bir ülkenin cumhurbaşkanının bunun önüne geçmesi lazım. Ülkede bütün kesimlerin sesini duyan, Kıbrıs Türkü’nün de sesini dünyaya duyuran bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Seçim dönemi yaklaştığında birkaç köye gidip fotoğraf verecek değil; oturup konuşacak, sesini duyabilecek, çözümüyle ilgili bir şeyler yapabilecek, insanları muhatap alacak bir devlet başkanına ihtiyaç var. Cumhurbaşkanının en önemli görevi ülke içinde toplumsal birlikteliği sağlamaktır. Bunu yolu da herkesin sesini duymaktır. Benim temel iddialarımdan biri de budur.

“ÜLKEMİZİN ARTAN ÖNEMİNE UYGUN PROAKTİF BİR DIŞ POLİTİKA ŞART”

Bölgedeki gelişmeleri de değerlendiren Kudret Özersay, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde atılan doğru adımlar sonucunda sahada dengenin kurulmaya başlandığını söyledi. “Bunca yıldır göz ardı edilmesine rağmen; son dönemde gözümüzü açtığımız, sahaya indiğimiz ve adım attığımız için sahada denge kurmaya başladık. Biz zannederdik ki; uluslararası toplum ya da dünya Kıbrıs sorununu çözme ve Kıbrıs sorunu müzakerelerinden ibarettir. Halbuki öyle değil. Birleşmiş Milletler himayesinde devam eden Kıbrıs istişareleri, görüşmeleri ve müzakereleri dışında bir hayat var” diyen Özersay, bölgede yaşanan gelişmeler nedeniyle Kıbrıs adasının ve KKTC’nin öneminin son dönemde ciddi şekilde arttığını belirtti, ülkenin artan önemine uygun, proaktif bir dış politikanın şart olduğunu sözlerine ekledi.