Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Necdet Osam Rektörlük görevi ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
Rektörün görev süresinin Haziran 2021’de tamamlanacak olmasına rağmen, hükümet değişikliği ve mevcut Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun Temmuz 2019’da görev başına gelmesinden sonra, Rektörün, öğrenci sayısını düşürdüğü, Üniversiteyi mali krize sürüklediği ve hükümet karşıtı olduğu gibi gerçek dışı söylemlerle, olumsuz algı yaratılması süreci başlamıştır.


Rektörlüğün hazırlayıp Üniversite Yönetim Kurulu’nun (ÜYK) oyçokluğu ile (1 Dekan hariç) onayladığı 2020 Mali Bütçesinin Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) tarafından “reddedilmesi” sonrası VYK ile Rektörlük arası ilişkilerin kopma noktasına gelmiş olduğu ve zayıflatılan bu ilişkinin aslında hiç de basit bir durum olmadığı yakinen yaşanmıştır. 
Vakıf Yöneticiler Kurulu, maddi kaynak bulunması ve üniversitemize mali desteğin sağlanması gibi çok önemli bir görevi yerine getirememiştir. Gelirleri sadece öğrenci harçları ve çok büyük gideri maaşlar olan mali yapımızda, bir ‘devlet üniversitesi’ olarak almamız gereken devlet katkısını hükümetin atadığı Vakıf Yöneticiler Kurulu sağlayamamış ve ‘bananeci bir tutum’ içerisinde kalmıştır.  Halbuki, Kuruluş Yasamızda, “Vakfın bütçesine, genel giderlerin karşılanamadığı hallerde Bakanlar Kurulu kararıyla Devlet katkısı yapılır” denmektedir.


VYK'nın kendisini engellemeye çalıştığını, üniversitenin borçlanmadığını tam tersine borçlarını ödediğini, gelecek olan yeni rektöre de kasada para bıraktığını söyledi.  Yaptığı açıklamada VYK tarafından sürekli engellenip, Daü’yü bir nevi Kıbrıs Türk Hava Yollarına yaptıkları gibi bitirme çabasına girmişlerdir umarım ki haksız ben çıkarım ve DAÜ başarılarla devam eder dedi. Yapılan siyasi algı operasyonu nedeniyle Başbakanın bile kendisini hiçbir şekilde dinlemediğini aktardı.
Vakıf Yöneticiler Kurulu’nda iken ‘uluslararasılaşma’ gibi Üniversitemiz için hayati öneme sahip bir konuda, hiçbir destek verilmemiş, engeller konmuştur. 

Tüm bunlar ve benzeri koşullar altında, Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından yaşatılan bazı sıkıntılar hatırlatılacak olursa: 

•    Başlatılan Müdürlük münhal süreçlerinin mülakat aşamasında Rektörlüğe danışılmadan iptal edilmesi
•    Rektörlüğün TİS görüşmelerinden dışlanması
•    DAÜ ve Rektörü hedef alan itibarsızlaştırma çalışmaları yapan online gazetelere mali boyutu bulunan sözleşmelerin imzalanması (bu konuda Rektörlüğün yazılı uyarılarına rağmen)
•    Rektörlüğün İcra yetkisine VYK’nın müdahil olması 
•    Üniversite içi ve dışına, özellikle politikacılara ve siyasi otoriteye mali tablonun çok kötü hatta üniversitenin batmış olduğu bilgisinin amaçlı biçimde VYK eliyle yayılması
•    Maliye Bakanlığı ile uzun uğraşlar sonucu imzalanmış olan protokolün itibarsızlaştırılması için çalışmalar yürütülmesi
•    Rektörlüğün bilgisi dışında Döner Sermaye Yönetim Kurulu Yetkilerinin tüzük değişikliği yapılarak Rektörlükten VYK’ya alınması
•    Doğa Okullarının sözleşmesinin Rektörlüğün bilgisi dışında VYK tarafından yenilenmesi

Basın toplantısında Maliye Bakanlığından aldığı “ÜNİVERSİTE’NİN BORCU YOKTUR BELGESİNİ” basın mensuplarına gösterdi.
Yapılan tüm engelere rağmen üniversiteyi en önemli başarlı üniversiteler arasına ve uluslararası üniversitelerde de adının duyulmasını sağladı."Eğer söylendiği gibi borcumuz olsaydı bugün diş hekimliği fakültesini açamazdık. Bu bina tamamen kendi bütçemizden, Türkiye'den gelen parayla değil kendi emeğimizle yaptığımız bir binadır." 
Emeği geçen tüm akademisyenlere, belediye başkanına, rektör yardımcılarına ve destek olan herkese teşekkür edip biz onurumuzla ayrılıyoruz diyerek  istifasını sundu. (MHA)