Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eşi Sibel Tatar ve Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin de katıldığı konferansta, Kanser Araştırma Vakfı’nın kurucusu Prof. Dr. Mustafa Camgöz, on başlık altında tıptaki yeni gelişmeler üzerine sunum yaptı.

Prof. Camgöz, kanser alanında, hastalığın teşhisi ve tedavisine yönelik yürütmekte olduğu çalışmalarla ilgili detaylı bilgiler de paylaştı.

TATAR

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konferansın başında yaptığı konuşmada, Mustafa Camgöz ile 30 yıllık bir dostluğu bulunduğunu, bir Kıbrıslı Türk olarak Camgöz’ün ortaya çıkardığı değerlerin dünya tıp literatürüne geçmesi bakımında KKTC’nin de onur ve haysiyeti olduğunu belirtti.

Tatar,  Cumhurbaşkanlığı Bilim ve Sağlık Komitesinde Camgöz’ün 11 projeye katkıda bulunmasının çok değerli olduğunu belirtti.

Kansere çare bulunması için en kritik aşamalardan geçilmekte olduğunu, o nedenle Camgöz’ün çalışmalarının devamının da önemli olduğunu kaydeden Tatar, ülkede de sağlık sisteminin daha iyi bir noktaya taşınabilmesi için çalışmaların devam etmesi gerektiğini kaydetti.

YILDIZ

Cumhurbaşkanlığı Bilim ve Sağlık Komitesi Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, Prof. Dr. Mustafa Camgöz ile Komitede birbuçuk yıldır birlikte çalışmakta olduklarını belirtti ve pek çok projeye katkı koyduğunu ifade etti.

CAMGÖZ’ÜN GEÇMİŞİ

Füsun Yıldız, Kıbrıs doğumlu olan Camgöz’ün, Imperial College London’da Kanser Biyolojisi Profesörü olarak görev yaptığını, bu dönemde kanserde erken teşhis ve toksik olmayan tedaviyi amaçlayan yeni bir alan açıp, teknikler ve yeni bir vizyon geliştirdiğini, 2020’de kendi buluşlarından oluşan yeni nesil kanser ilaçları geliştirmek için biyoteknoloji şirketi kurduğunu; Birleşik Krallık’taki En Etkili Türk (2019);  En İyi Türk Akademisyeni (2013, 2011) de dahil pek çok ödül aldığını, 4 kitap ve 200’üzerinde makalesinin yayımlandığını anlattı.

Yıldız, Camgöz’ün araştırmalarının pek çok kurum tarafından desteklenmekte olduğunun da altını çizdi.

GÜRKUT

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Özlem Gürkut, bilimin en hızlı gelişim yaşanan alanlarından birinin de tıp alanı olduğunu ve pandemide de dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarının bilgiyi paylaşmasıyla yol alınabildiğini kaydetti.

İnsan ömrünün uzamasıyla kronik hastalıklarda artış yaşandığına dikkat çeken Gürkut, sağlık bütçelerinin büyük bir bölümünün önlenebilir kronik hastalıkların tedavisi için harcanmakta olduğunu, burada da koruyucu sağlık hizmetlerinin öneminin her geçen gün artmakta olduğunu, ülkede de atılması gereken en önemli adımların başında koruyucu sağlık hizmetlerini oluşturmak olduğunu ifade etti.

Gürkut, bugünkü toplantıda kamu tıptaki yeniliklerin konuşulacağını ancak kamu hastanelerinde en temel tanı hizmetleri olanaklarının geliştirilmesi için mücadele verdiklerini kaydetti.