Pandemi sürecini ve ekonomik etkilerini değerlendiren Halkın Partisi (HP) Milletvekili Tolga Atakan, “Bahar aylarında aşının gelmesiyle de yol katedilecek ama içinde bulunduğumuz durumun 2020’nin de yansımalarıyla beraber ekonomimize getireceği olumsuz etkiler bugünleri aratacaktır. Böylesine bir tablo varken, hükümet edenlerin ‘Ben kimseden akıl alacak değilim’ egosunu bir kenara bırakmalıdır. Gün siyasi hesap yapma, beklentiye girme günü değildir. Kapalı ekonomisi olan bir ülke olarak bizim yaralarımızı sarma hızımız diğer ülke ekonomilerine göre çok daha uzun zaman alacaktır. Hükümet, siyasi partilere akıl danışmak istemiyorsa da sağlık ve ekonomi konularında partilerden bağımsız, toplumdan gelen fikirleri, paylaşılan önerileri dinlemelidir. Ortak akılla hareket edilmelidir. ‘Ben bilirim, ben yaparım’ tavrının faturası hepimiz için beklediğimizden de ağır olur” ifadesini kullandı.

“TUTARSIZLIKLARIN HAKİM OLDUĞU BİR SÜREÇ YAŞIYORUZ”

Pandemi konusunda bir yıllık bir tecrübeye sahip olunduğunu ancak buna rağmen mevcut hükümetin süreci yönetemediğini aktaran Tolga Atakan, Halkın Partisi’nin hükümette olduğu dönemde Bakanlar Kurulu toplantılarının 8-9 saat sürdüğünü, kararların ilgili sektörlerin uzman görüşlerinden yararlanılarak alındığını belirtti.

Şu anda alınan kararların tutarsızlıklar içerdiğine işaret eden Atakan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Birçok ülke zaman zaman zorluklar yaşadı. Bugün ülkemizde yaşanan tam kapanma ilk kez tecrübe edilmiyor. 2020’de bazı kararlar alınırken sektörler bazında değerlendirmeler yapıldı, yansımaları konusunda da istişare sürecinden geçildi. Şu anda hükümet karar alarak fırınları açık tutuyor ama ana maddeyi sağlayacak uncular kapalı veya süpermarketler açık ama gece yarısı tedarikçilerden ürün alınabiliyor. Tutarsızlıkların hakim olduğu bir süreç yaşıyoruz.”

“ÜLKENİN EKONOMİ KONUSUNDA KOLEKTİF BİR PLANLAMAYA İHTİYACI VAR”

HP Milletvekili Atakan, 2021 bütçesinin %25’inin sanal olduğunu yani Türkiye Cumhuriyeti’nden gelecek hibe ve kredilere ayrıldığını ancak şu anda ortada 2021 yılına yönelik bir ekonomik protokol olmadığının altını çizdi. “Dolayısıyla bu %25’in nasıl realize olacağı, hayata nasıl geçirileceğiyle ilgili hiçbir şey bilmiyoruz. Dileriz ki, TC Cumhurbaşkanı Fuat Oktay’ın ziyaretiyle birlikte bu ekonomik protokol hayata geçirilir ve şeffaf bir biçimde kamuoyuyla paylaşılır” diyen Atakan, aynı zamanda seçim yılı olan 2021’de mali açıdan karamsar bir tablo olduğunu aktardı.

Atakan, “Dörtte biri soru işareti olan bir bütçeyle girdiğimiz yılın genel bütçedeki maaş ödemeleri çıkarıldıktan sonra %10’unun da bir kesintiye uğradığı bilgisini aldık. Mali açıdan son derece karamsar bir tablo, önünü göremeyen bir yapı var. Ülkenin kamu, ekonomi, iş hayatı gibi alanlarda daha kolektif bir planlamaya ihtiyacı var. Bu şekilde siyaseten de ekonomik olarak da sürdürülemez. 2018’de biz global olmayan, bölgesel bir kriz yaşadık. Ancak bugün dünyada bir kriz var. Ülkemizde insan hareketine dayalı bir ekonomik yapı var ve şu anda bu insan hareketinin ne zaman, nasıl, hangi şartlarda, hangi yoğunlukta başlayabileceğine dair bir öngörü de yok. Her şeyi bir kenara bırakıp özellikle ekonomi konusunda hükümet edenlerin ortak akılla, kolektif bir şekilde saha çalışması yaparak bu süreci yönetmesi gerekiyor” diye konuştu.