Eğitim Bakanlığı ve hükümetin yüz yüze yükseköğretim için ciddi faaliyet içinde olması sevindiricidir. Üniversitelerimizin ve akademisyenlerin yüz yüze öğretim ve eğitim istedikleri ortadadır. Bu her şeyden önce pedagojik ve yasal gerekliliktir. Uzaktan eğitimin daha fazla sürdürülmesi, üniversite kavramına ciddi zarar vermektedir. Bununla birlikte yerel bulaşın artması yüz yüze öğretimi yeniden riske atmaktadır ve başta hükümet olmak üzere tüm paydaşların çabalarını anlamsız kılmaktadır. 
 
Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli BRT1 kanalında yayımlanan Basın Odası isimli programda Yükseköğretimde yüz yüze eğitime geçilebilmesi için yerel bulaşın bitirilmesi, bunun için de bir süre kapanma gerektiğini söylemiştir. Sayın Bakanın bu tespiti doğrudur. Yerel bulaşın durdurulmadığı bir ortamda çok mobil 60 bin kişinin adaya getirilmesi ve üniversitelerin açılması ülkedeki durumu riske atacaktır. Bu nedenle bulaş kontrol altına alınmalı, eğitimcilerin aşılanması öncelikli kılınmalıdır. Pandeminin sonuna yaklaştığımız bu dönemde dikkatli ve sabırlı olmalıyız. Ama en önemlisi doğru bir iş yapmaya çalışırken kötü sonuçlara neden olmamalıyız. 
 
Sendikamız, 2019-2020 Akademik Yılı Güz dönemi başlamadan, daha Yaz ortasında yerel bulaşın bitirilmesi gerektiğini, ekonomik aklın da burda olduğunu söylemişti. Ancak özellikle ekonomik çevrelerin "mahalle baskısı" gerekli önlemlerin alınmasına engel olmuştu. Bu ise öğretim ve eğitimin çevrimiçi yapılmasına yol açmıştı. Bu hatanın yeniden tekrarlanmamasını umuyoruz. Sağlık Bakanının bizimle aynı noktaya gelmesi sevindirici ve geleceğe dair umut vericidir.