Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nesrin Öcal, dünyayı etkileyen yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) seyrinden en çok etkilenen hasta gruplarından birinin KOAH ile astım hastalarının olduğunu belirterek, "Her iki hastalık da Kovid-19 salgınında risk gruplarını oluşturmaktadır. Bu nedenle bu süreç boyunca tedavilerini aksatmamaları, nefes alıcı ilaçlarını zamanında ve doğru bir şekilde kullanmaları çok önemlidir. Tedavilerini aksatmaları halinde atak geçirmeleri onların hayatını daha da fazla riske atacaktır." dedi. Doç. Dr. Öcal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm dünyada hızla yayılan Kovid-19'un Türkiye'de de büyük bir toplumsal sağlık sorunu halini aldığını belirterek, hastalığın seyrinin hiçbir bulgu vermeyen taşıyıcı tablodan (asemptomatik) ağır solunum yetmezliğine kadar geniş bir yelpazeye sahip olduğunu söyledi. Bu yelpazenin üzücü tarafında daha çok ileri yaş ve kronik hastalıkları olan insanların yer aldığını aktaran Doç. Dr. Öcal, bu riskli hastalar içinde kronik akciğer hastalığına sahip olanların solunum yetmezliği açısından en riskli grubu oluşturduğunu kaydetti. "HER İKİ HASTALIK DA KOVİD-19 SALGININDA RİSK GRUPLARINI OLUŞTURMAKTADIR" Doç. Dr. Öcal, Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı'nın (KOAH) toplumda sık görülen bir akciğer hastalığı olduğunu, özellikle sigara içme öyküsü olan kişilerde ve ileri yaşta daha fazla görüldüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti: "KOAH, akciğerin sağlam yapısında kalıcı harabiyet ve hava yollarında daralmayla karakterizedir. İlerleyen döneminde solunum yetmezliği de ortaya çıkabilir. KOAH tüm dünyada ölüm nedenleri arasında 3. sırada yer alır. Ancak iyi bir takip ve tedaviyle uzun yıllar yaşamaları da mümkündür. Dünyayı etkileyen Kovid-19 hastalığının seyrinden en çok etkilenen hasta gruplarından biri de KOAH hastalarıdır. Diğer yandan astım da hava yollarının ataklar halinde daralmasıyla karakterize bir kronik akciğer hastalığıdır. Astım, KOAH kadar ileri bir yaş ortalamasına sahip olmamakla beraber, ölüm oranları da daha düşüktür. Ne var ki polenlerin ortamda çok fazla arttığı bu bahar ayları astım hastaları için oldukça riskli dönemlerdir. Her iki hastalık da Kovid-19 salgınında risk gruplarını oluşturmaktadır. Bu nedenle bu süreç boyunca tedavilerini aksatmamaları, nefes alıcı ilaçlarını zamanında ve doğru bir şekilde kullanmaları çok önemlidir. Tedavilerini aksatmaları halinde atak geçirmeleri onların hayatını daha da fazla riske atacaktır." SOSYAL İZOLASYONA DİKKAT Doç. Dr. Nesrin Öcal, "Ayrıca bu hastaların sosyal izolasyona azami dikkat etmeleri de hayati öneme sahiptir. Sadece kendilerinin izolasyonu değil, beraber yaşadıkları aile bireylerinin de izolasyonu ve kronik akciğer hastalarına Kovid-19 taşımamak için her türlü tedbiri almaları çok önemlidir. Zira zaten azalmış olan solunum kapasiteleri, hastalığa yakalanmaları durumunda hastanın enfeksiyonla mücadelesinde çok büyük bir engel oluşturabilmektedir." diye konuştu. KOAH, astım gibi kronik akciğer hastalarının ve hasta yakınlarının bu dönemde izolasyon kurallarına çok sıkı uymalarınını gerektiğini belirten Öcal, bu hastaların başta eller olmak üzere hijyen kurallarına dikkat etmelerini, aile bireyleri ile havlu, bardak gibi ortak eşya kullanmamalarını ve en önemlisi nefes açıcı tedavileri düzenli uygulamaları tavsiyelerinde bulundu. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nesrin Öcal, hastaların raporlu olan ilaçlarını almak için salgın döneminde reçete yazdırmalarına gerek olmadan ilaçlarını eczanelerden temin edebileceğini hatırlatarak, "Bu uygulama gereksiz hastane başvurusu yapmalarını önleyerek KOAH ve astım hastalarının enfekte olma riskini azaltır. Ancak tüm tedbirlere ve ilaçlarını düzenli kullanmalarına rağmen yüksek ateş, öksürük, ilerleyici nefes darlığı gibi şikayetler ortaya çıkarsa geç kalmadan doktorlarına başvurmaları gerekir." dedi.