Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, BRT’de yayınlanan ‘Manşet+’ programına katılarak, Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi projesi hakkında açıklamalarda bulundu. Projeye karşı çıkmadığını sadece zamanlamasına karşı çıktığını ifade eden Gürcafer, “aciliyeti olan başka konular olduğu için ilk günden karşı çıkmıştım” hatırlatması yaptı. Ancak o günlerde kimsenin kendisiyle hareket etmediğini ifade eden Gürcafer, kendisinin proje başlamadan yaptığı temaslarda gördüğü kararlılık karşısında da geri çekildiğini söyledi. Gürcafer “iş işten geçtikten sonra ben oraya gidip eylem yapmam. Ben olmayacak duaya amin demem. Atı alan üsküdarı geçti derim, yani olsaydı olması gerekenin daha önceden yapılması gerekirdi” dedi. İki milyar liralık bir işin söz konusu olduğuna işaret eden Gürcafer, şunları kaydetti: “İşi alan firma gelip bizim kapımızı çaldı. Hiçbir firmanın yapmadığını yaptı ve bize gelip, ‘biz bütün işi yerli firmalara yaptırmak istiyoruz. Yani alüminyum işini de kapı, pencere işini de hafriyat işini de kamyoncularınızı çalıştıralım, dozercilerinizi çalıştıralım’ dediler. Şimdi böyle bir sıkıntılı dönemde müteahhitler birliğinin böyle bir işe karşı çıkması doğru değildir. Bu noktadan sonra, ‘al sen Türkiye’den getir kendi adamlarını da yaptır işi’ demek olur bu durumda karşı çıkmak. Bunu yapmam, kesinlikle yapmam.” Projenin sadece zamanlamasını doğru bulmadığını yineleyen Gürcafer, “toplumun daha acil öncelikleri olduğunu ve bu paranın oraya kanalize edilmesi için üst düzeyde bir girişim başlatılmasını istedim. Olmadı, destek bulamadım bu isteğime. Bu noktadan sonra ben toplum olarak kendi yasalarımı ihlal etmeden ihlal edilmesine müsaade etmeden nasıl nemalanabilirim noktasına bakacağız” dedi. Gürcafer, proje başlamadan hareket geçmeyenlerin, proje başladıktan sonra eylem yapmalarının anlamsız olduğunu da sözlerine ekledi.