Zaroğlu, BRT’de yayınlanan 14.Saat programında Pembe Paşaoğluları’nın sorularını yanıtladı. Zaroğlu, siyasi partilerin içerisinde olduğu durumların sosyal medyada tartışılıyor ve detaylandırılıyor olmasını son derece yanlış bulduğunu ifade ederek, bu nedenle çok tercih etmese de bir çok konuya cevap vermek zorunda kaldığını söyledi. Seçim manifestosunu kamuoyuna duyurduğunu anımsatan Zaroğlu, YDP Genel Başkanı’nın ülke içerisinde demokrasi adına bir şey yapmak düşüncesi varsa önce parti içerisinde bunu yapabilmesi gerektiğini belirtti. Manifestoda ortaya koyduklarının içerisinde Genel Başkan’ın sadece “Yorulma” eleştirisini hedef alarak yanıtlar verdiğini ama aslında manifestoda önemli ve dikkat edilmesi gereken bir çok nokta olduğunu kaydeden Zaroğlu, Genel Başkanın fiziki olarak yorulduğunu kastetmediğini iş dünyası başta olmak üzere, basın ve bir çok çevre ile giriştiği kavgaların bunların bir göstergesi olduğunu dile getirdi. “VEFA DUYGUSU VE YOL ARKADAŞLIĞI ÇOK ÖNEMLİ” Zaroğlu, vefa duygusu ve yol arkadaşlığının siyasette çok önemli olması gerektiğini kaydederek bu noktada Genel Başkan ile 2016’dan başlayan bakış açısı ayrılıkları olduğunu ifade etti. Son dönemlerde hükümete gelmek ile birlikte yaşanılan sorunların farklı bir boyuta ulaştığını kaydeden Zaroğlu, hükümet kurulma noktasında bile Genel Başkanın “Ben bilirim, ben yaparım” mantığı ile hareket ettiğini, sonrasında ise atamaların 2,5 ay yapılamadığını söyledi. Adaylığını açıklamasının ardından Genel Başkanın ve etrafındaki bazı kişilerin aniden refleks gösterdiğini kaydeden Zaroğlu, aslında adaylık düşüncesini ailesinden önce Genel Başkan ile paylaştığını dile getirdi. Genel Başkan Arıklı’nın 2016’da ve sonrasındaki kongrede karşısına aday çıkmadığını kendisine “Partinin başına geç, biz de sana destek verelim” dediklerini ifade eden Zaroğlu, ancak sonrasındaki hiç bir kurultayda başka bir aday çıkmayacak diye bir konunun söz konusu olamayacağını ifade etti. “BÖLÜNME KORKUSU YARATILIYOR” Adaylığı ile bile bazı çevrelerin “bölünme” korkusu yaratmaya çalıştığını ifade eden Zaroğlu, bunun partinin birlik ve bütünlüğüne zarar verdiğini kaydetti. Ortaya çıkan reaksiyonlara üzüldüğünü ifade eden Zaroğlu, partinin bir ya da birkaç kişinin olmadığını büyük emek ve uğraşlarla, özverilerle kurulan bir yapı olduğunu vurguladı. Zaroğlu, Genel Başkan’ın “Seçilmezsem çeker giderim” söyleminin hala ortada olduğunu ve bu söylemin düzeltilmesi gerektiğine işaret ederek Arıklı’nın kurultay seçim sürecini bunun üzerine kurduğunu belirtti. Anket çalışması yapılmasını Genel Başkanın “Algı operasyonu” olarak değerlendirdiğini ifade eden bu firmanın Türkiye’den değil Arıklı’nın Bakanlığına bağlı Şirketler Mukayitlerine kayıtlı yerel bir firma olduğunu ve Arıklı’nın kendisinin de 2018 yılında bu firma ile fatura karşılığında iş yaptığını söyledi. Siyasi partilerin anket yaptırması kadar doğal bir şey olmadığını vurgulayan Zaroğlu, konuyla ilgili Türkiye’de AK Parti’den örnekler göstererek anketler vesilesiyle seçmenin nabzını ve şikayetlerini çok net anladıklarını ve buna göre politikalar üretildiğini ifade etti. Siyasetçinin kaybettiğini anladığı zaman korku siyaseti ürettiğini ifade eden Zaroğlu, YDP’nin 90’lı yıllarda ilk kurulduğu zamandan sonra kapanması hakkında yanlış bilgiler ile kamuoyuna örnekler verildiğini kaydetti. “KURULTAYA GİDERKEN HEDEF VE PROJELER ORTAYA KONULMALI” Zaroğlu, kurultaya giderken hedef ve projelerin ortaya konması gerektiğine işaret ederken ortaya konulan ve doğru olmayan bilgilere yanıt vermek durumunda kaldığını söyledi. Kendisinin aslen bugün sorgulanması gerekenin 6 yıl içerisinde YDP’nin neden hala bir bilgi işlem merkezi olmadığı, neden bir medya organı olmadığı gibi konuların olması gerektiğini kaydeden Zaroğlu, yaptırdığı ankette bir çok üyenin sıkıntıları olmasına rağmen kendilerine ulaşılmadığının görüldüğünü belirtti. İnsanlara korku vererek değil umut vererek kurultaya doğru çalışmalar yaptığını ifade eden Zaroğlu, kurultaya akın akın insanların coşkuyla gelip oy kullanacağını, tek adaylı bir seçimde bunların hiç birinin olamayacağını, bunun partinin büyüklüğünün de bir göstergesi olduğunu, dolayısıyla birden fazla adaylı seçimler için kimsenin kuşku ve endişe duymaması gerektiğin ifade etti.