Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun arifesindeyiz. DAÜ-SEN, seçim süreciyle ilgili görüşlerini kamuoyuyla paylaşmak istemektedir. Seçimlerde giderek artan bir biçimde ötekileştirme dili kullanıldığını gözlemlemekteyiz. Bu toplumsal barış ve huzur için sürdürülebilir bir durum değildir. Seçimlerin ertesi günü vardır. O günde herkesin birlikte çalışması, birlikte sorun çözmesi, birbirinin yüzüne bakması gerekmektedir. Bu nedenle bu zararlı dili reddetmemiz gerekmektedir. Seçim sürecinde toplumun bir kısmına “Türkiye düşmanı ve Rumcu” olarak yafta takılmaktadır. Bu yersiz, yakışıksız tanımlama olabilecek en ağır ötekileştirme, hedef gösterme ve ayrımcılıktır. Bu sadece söylenene değil, aynı zamanda ifade sahibine de zarar verir. Kıbrıslı Türkler arasında, Türkiye düşmanı, vatanını sevmeyen, iradesini satmaya hazır, bir ülkeye veya bir topluma yama olmak isteyen yoktur. Seçim kazanma uğruna toplumun bir kesimini “Hain” ilan etmek kabul edilir bir şey değildir. Kıbrıslı Türkler kendi kendilerini yönetecek ve kendi liderini seçecek olgunluktadır. Hatasıyla ve doğrusuyla karar ve sonuçları Kıbrıslı Türklerindir. Kaderini tayin için kimsenin baskısına, manipülasyonuna, yönlendirmesine ihtiyaç duymayan toplumumuz, sandığa gidip cumhurbaşkanını seçecektir ve seçilen cumhurbaşkanına da saygıda kusur etmeyecektir ve ona karşı saygısızlığa karşı mücadele edecektir. Seçilmeyen ise toplumun ikinci tercihi olarak aynı saygınlığa sahip olacaktır. Kıbrıslı Türkler yüzyıllar boyunca kimliğini koruyarak bugünlere gelmiştir. Çok özgün bir siyasi ve kültürel kimliğe sahiptir. Kendine has din, siyaset, yaşam ve dünya algısı vardır. Tüm bunlar zenginliktir. Bu zenginliği özgün haliyle korumak tarih önünde bir görevdir. Çeşitli ülkelerden, çeşitli siyasi eğilimlere sahip akademisyenlerin birliği olan Sendikamız taraftır. Toplum içinde, toplumlar arası ve dünyada barış istiyoruz. Barışa, uzlaşıya, iş birliğine, dayanışmaya, halkların kardeşliğine inanıyoruz. Akademik, vicdani, ifade özgürlüğüne inanıyoruz. Sömürüye, savaşa, faşizme, her türlü baskıya; akademik, siyasi, etnik, toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığa karşıyız. 36 yıldır bu ilkelerle süren mücadelemiz devam edecektir. Seçimlerin Kıbrıslı Türklerin özgür iradelerinin ortaya çıkmasıyla ve toplumsal barışın sağlanmasıyla sona ermesini diliyoruz.