Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, New York’ta yapılacak BM Genel Kurulu toplantıları sonrasında Türkiye, İsrail ve Suriye liderlerinin ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da bir araya gelmesinin son derece önemli olduğunu söyledi. Özersay, bu görüşmelerin yakın gelecekte Orta Doğu ve ardından Doğu Akdeniz bölgesine dair bir yol haritasının ortaya çıkmasında etkili olabileceğini belirtti.
Özersay, ikili görüşmelerin yanında duruma göre üç liderin Trump’ın ev sahipliğinde bir araya gelme olasılığının da konuşulduğunu, ancak bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin görüleceğini ifade etti.
Suriye’de rejimin sona ermesinde Türkiye’nin sahada oynadığı role dikkat çeken Özersay, bunun ardından İsrail ile Türkiye arasında bölgede yaşanan güç mücadelesinin geleceğinin ABD’nin Orta Doğu politikasını derinden etkileyeceğini vurguladı. Suriye’nin devre dışı kalmasının ardından Orta Doğu’da İsrail’in attığı adımlarla güç dengelerinin ve güvenlik algısının alt üst olduğunu kaydeden Özersay, özellikle Katar’da İsrail’in düzenlediği operasyonun ABD’nin Körfez ülkeleri nezdindeki algısını da etkilediğini söyledi.
Bu hafta ABD’de yapılacak çok sayıda diplomatik temasın Orta Doğu’nun geleceğini ve Türkiye’nin bu bölgede oynayacağı rolü etkileyeceğini belirten Özersay, aynı zamanda Türk-İsrail ilişkileri konusunda daha sağlıklı öngörüler yapılmasına yardımcı olacağını dile getirdi. Özersay, Türkiye-ABD ilişkilerinin nasıl bir eksene oturacağına dair bazı ipuçlarının da bu temaslar sonrasında ortaya çıkacağını ifade etti.
Uzun bir süredir Türkiye’nin bu konular netleşmeden Kıbrıs’la ilgili herhangi bir adım atılmasına sıcak bakmayacağını söylediğini hatırlatan Özersay, Ankara’nın önce ABD ile ilişkilerin özellikle de Orta Doğu’da hangi zemine oturacağını görmek istediğini kaydetti.
Yeni dönemde İbrahim Anlaşmaları ile başlayan ticari ilişkiler temelli normalleşmelerin güvenlik konularının gerisine düştüğünü ifade eden Özersay, ABD’nin öncelikle müttefiklerinin güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanacağını, ardından da kesintiye uğrayan normalleşme sürecini ileri götürmek isteyeceğini belirtti.