(31.05.2023….MHA…) Bir projenin gölgelerinde saklı, karmaşık ve karanlık bir gerçeklik beliriyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki bu olay, sözleşme ihlalleri, yanlış beyanlar ve sahte belgelerle örülü bir labirentin içinde yer alıyor. İddialar arasında gizli anlaşmalar, hileli işlemler ve şüpheli ilişkilerin izleri bulunuyor. Projeyi çevreleyen bu karmaşık ağ, gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemeye çalışırken, adil bir soruşturma ve adaletin sağlanması için ışığı bekliyor.

İddialara göre, İbrahim Halil Ölmez, sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirememesine rağmen asılsız beyanlarla projede hissedar olduğunu iddia ediyor. Bu iddialar, MŞ NO: 22129 hak yıl Steel Yapı Danışmanlık LTD adlı şirketin adını kullanarak, yaklaşık 1.189.900 £ ve 4.200.000 Türk Lirası değerindeki parayı bloke etmek amacıyla KKTC Gazimağusa kaza mahkemelerinden ara emir aldırmış.

Bahsi geçen para, projenin finansmanı için YYBY AŞ'nin yetkilisi Hakan Çiğdem tarafından çekilen banka kredisiyle elde edilmiştir. Ancak İbrahim Halil Ölmez'in asılsız beyanları sonucu alınan ara emir, YYBY AŞ'yi büyük bir zarara uğratmış ve tüm ipoteklerin satışa çıkarılmasına yol açmıştır. Bu durumda YYBY AŞ, üç ay boyunca kredi ödemelerini gerçekleştirememiş ve bankadan ihtarlar almıştır.

İbrahim Halil Ölmez, sözleşmenin fesih edilmesine rağmen hukuki yollarla hak arama yerine eylemlerine devam etmiş ve YYBY AŞ'nin alacaklı gösterildiği Hakan Çiğdem'in şahsi ve şirket borçlarını sahte imzalar, sahte kaşeler ve borç senedi düzenleyerek artırmıştır. Dahası, İbrahim Halil Ölmez, YYBY AŞ'nin yetkilisi Hakan Çiğdem'in imzasını taklit ederek kendi adına ciro yapmış ve kendisini alacaklı konumuna getirmiştir. Bu sahte senet, İzmir Ticaret Mahkemesi'nden alınan ihtiyati haciz kararıyla İzmir icra mahkemelerinde bir işlem başlatmıştır.

İbrahim Halil Ölmez'in suç işleme potansiyeli oldukça yüksek ve bu durum, uzlaşma girişimlerine rağmen KKTC sınırlarında gerçekleştirilecek bir projeye ilişkin sözleşmenin iptal edilmesine sebep olmuştur. İbrahim Halil Ölmez'in projede yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin hükümsüz kaldığı açıktır. İddialar arasında sahte belgeler, sahte imzalar ve tehditlerin yer aldığı da belirtilmektedir.

Bu karmaşık süreç, kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve projenin geleceği belirsizliğe sürüklenmiştir. Yetkililerin konuya hızla müdahale etmesi ve adil bir şekilde soruşturma yapılması beklenmektedir. Yaşanan bu skandal, iş dünyasında güvenin sarsılmasına ve haksız yere mağdur olan şirketin önemli maddi kayıplar yaşamasına sebep olmuştur. (MHA)