Veremle Savaş Haftası kapsamında Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Güven, veremle ilgili açıklamalarda bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Güven, “Bilinen en eski hastalıklardan biri olan verem, eski dönemlerde Covid-19’un günümüzde oluşturduğu pandemiye benzer salgına yol açtı. Günümüzde hala en önemli bulaşıcı hastalıklardan olan verem 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa kıtasında salgınlara ve ölümlere yol açmış, 19. yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğu’nu etkilemişti. Verem diğer adıyla tüberküloz hastalığı önemli bir halk sağlığı sorunudur ve dünyada yaklaşık 9 milyon tüberküloz hastası olduğu tahmin edilmektedir. Salgınlarla mücadele, sıkı tedbirle gerçekleşir” dedi.

Verem ile mücadelenin sıkı önlemlerle gerçekleşebileceğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Güven, “Verem hastası bir birey 5-15 kişiyi enfekte etmektedir. Verem hastalığı 1950 öncesinde en ölümcül hastalıkların başında gelmekteydi. Veremle sıkı mücadele ile 1950-1970 yılları arasında verem hastalığının görülmesinde belirgin bir düşüş yaşandı. Yaşanan düşüş sonucunda 1975-1980 yıllarında verem hastalığının kontrol alındığı düşünüldü ve alınan tedbirler hafifletildi.

Tedbirlerin hafifletilmesi nedeniyle de verem hastalığında ciddi artış gözlendi. Bu gelişme bize bulaşıcı hastalıklarda küçük hataların, aksamaların ve tedbirleri gevşetmenin ne kadar önemli sonuçlar doğurduğunu göstermiştir. Verem gibi bulaşıcı hastalıklar ihmale gelmez hastalıklardır. Bu nedenle 1993 yılında Dünya Sağlık Örgütü ilk kez bir hastalık için Acil Durum ilan etti.

Halk arasında “İnce Hastalık” olarak bilinmesi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Güven, “Verem hastalığı Moiler, Bronte Kardeşler (Anne, Emily, Charlotte), Frederic Chopin, Fyodor Dostoyevski, Anton Çehov, Franz Kafka gibi hassas, romantik ve sanatçı kişiliğe sahip kişilerde daha sık görülmesi nedeniyle ülkemizde İnce Hastalık olarak da tanımlanmaktadır” şeklinde konuştu. Verem hastalığının sıkı bir takip ve tedavi süreci gerektirdiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Güven, "Tedavi ortalama 6 ay sürer ve ağızdan alınan ilaç ile yapılır. Tedavi başladıktan 2-3 hafta sonra bulaşıcılığını kaybetmektedir. Bu nedenle tedaviye başlanması ve takip edilmesi çok önemlidir” dedi.