Asım akansoy; Murat Metin Hakkı ile ilgili açıklamalarda bulundu .

Akansıy şu ifadeleri kullandı: "Beş Kıbrıslı Rum’un mülkiyet meselesi nedeniyle uzun süre tutuklu kalmaları ve polisin tatmin edici bir tahkikat yürütmeden tutuklama talep etmesi, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılanmıştır. Bir buçuk aydır tutuklu bulunan yaşlı ve hasta insanların, hukuk adına değil, adeta siyasi hesaplar uğruna zorluklarla karşı karşıya bırakıldığı açıktır. Kamuoyundaki algı nettir: Bu dava, güneydeki tutuklamalara bir misilleme olarak yürütülmekte ve beş Kıbrıslı Rum, siyasi oyunun kurbanı olarak seçilmektedir.

Tüm bunlar tartışılırken, bu kez Kıbrıslı Rumların avukatına yönelik adım atılmıştır. Genç ve saygın bir hukukçu olan Murat Metin Hakkı’nın, ailesiyle birlikte yurt dışından ülkeye döner dönmez havaalanında tutuklanması, ofisine baskın düzenlenmesi ve mahkemeye elleri kelepçeli çıkarılması hem utanç vericidir, hem de hukuktan çok siyasetin gölgesini göstermektedir. Sormak gerekir: Burası hukuk devleti mi, yoksa kabile devleti mi?

Mahkeme kararlarının elbette önemi vardır; ancak bu önem, gerekçelerin şeffaf biçimde kamuoyuna açıklanmasıyla değer kazanır. Gerekçeler gizlenirse, bu adalet değil, toplumu susturma veya öç alma operasyonudur.

Hepimiz hatırlıyoruz: Bir dönem bakanların, başbakanların kelepçelerle teşhir edildiği utanç verici sahneler yaşandı. O gün bu hukuksuzluğu nasıl teşhir ettiysek, bugün de aynı keyfi, aynı itibarsızlaştırıcı yöntemi Murat Metin Hakkı üzerinden görüyoruz. Dün yanlıştı, bugün de yanlıştır. Bu kabul edilemez. Devletin gücü, iktidarların sopası değil, halkın adalet güvencesi olmalıdır.

Avukatlık mesleğinin icrası engellenemez. Hiç kimse etnik kökeni, kimliği veya düşünceleri yüzünden hedef alınamaz. Evrensel insan haklarından ve hukuk devleti ilkelerinden sapmak; adaleti çökertir, toplumu böler, devleti kabile düzenine indirger".