Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) Başkanlığı, bir öğrencinin şikâyeti üzerine bir akademik personele ilişkin disiplin süreci başlatıldığını ve kurumun, “taciz ile güvenlik konusunda sıfır tolerans politikası”nı sürdüreceğini açıkladı.
Akademi, disiplin süreci sonucunda Disiplin Kurulu tarafından ilgili akademik personele 60/2000 sayılı yasa uyarınca kınama cezası verildiğini, konunun halen Yönetim Kurulu tarafından değerlendirildiğini kaydetti.
Disiplin kurullarının resen ve ispatlanmamış bir meselede makul şüpheden ari bir sonuç yaratacak kararlar almasının hukuken mümkün olmadığını belirten Akademi, tarafların bu noktada Polis Genel Müdürlüğü’ne şikayette bulunması gerektiğini, bu yöndeki haklarının kendilerine defaatle bildirildiğini vurguladı.
Öğrencinin güvenliğinin ilk andan itibaren garanti altına alındığını ifade eden Akademi, talep edilen her türlü evrak ve kaydın da Polis Genel Müdürlüğü ile paylaşılacağını kaydetti.
Atatürk Öğretmen Akademisi, bir akademik personele ilişkin kamuoyuna yansıyan iddialara ilişkin açıklamada bulundu.
- “Taraflar defaatle aranmış ve defaatle yasal hakları hatırlatılmıştır”
AÖA Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “88 yıllık gurur dolu tarihimizde böyle bir olayın yaşanması bizleri derinden üzmüştür.” ifadeleri kullanılarak, tutumlarının her zaman “başta öğretmen adayları olmak üzere tüm öğrencilerin ve personelin okulda geçirdiği her anın güvenliğini sağlamak” olduğu vurgulandı.
“Öğrencilerimizin beyanı, başlı başına ciddiyet arz eder ve korunmaları için derhâl harekete geçilmesini gerektirir.” denilen açıklamada, bunun yanında, herhangi bir kişinin masumiyet karinesine zarar verici eylemler içinde olunmamasının ve kişilik haklarına özen gösterilmesinin tartışılmaz bir ilke olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Disiplin kurullarının resen ve ispatlanmamış bir meselede makul şüpheden ari bir sonuç yaratacak kararlar alması hukuken mümkün değildir. Bu nedenle süreç, ilgili yasalar çerçevesinde yürütülmüş, gerekli disiplin işlemleri mevzuata uygun şekilde işletilmiştir. İnancımıza göre, bundan sonra yapılması gereken, tarafların Akademik Disiplin Kuruluna göre katbekat daha geniş soruşturma imkânları olan Polis Genel Müdürlüğü önünde şikâyette bulunmalıdır. Bu yönde taraflar defaatle aranmış ve defaatle yasal hakları hatırlatılmıştır.”
- “İlgili akademik personelin akitsel durumu, kendisine verilen ceza, akademik değerlendirmesi ve idari performansı ile beraber topluca değerlendirmeye alınmıştır”
Açıklamada, 2 Temmuz tarihinde öğrencinin önce sözlü, ardından yazılı olarak akademik personel hakkında şikâyette bulunduğu, Yönetim Kurulu’nun 10 Temmuz’da olağanüstü toplanarak şikâyeti değerlendirdiği bildirildi.
22 Temmuz’da disiplin süreci başlatıldığı, soruşturma memuru görevlendirildiği ve aynı gün ilgili akademik personele durumun bildirildiği kaydedilen açıklamada, 23 Temmuz’da öğrencinin ifadesini verdiği, 24 Temmuz’da ise ilgili personelin savunmasını sunduğu, belgelerin incelenmesinin ardından soruşturma raporunun 25 Temmuz’da tamamlandığı aktarıldı.
Akademik Disiplin Kurulu’nun 7 Ağustos’ta personele 60/2000 sayılı yasa uyarınca kınama cezası verdiği, Yönetim Kurulu’nun ise 2 Eylül’de konuyu tatil sonrası ilk kez değerlendirmeye aldığı belirtildi.
“İlgili akademik personelin akitsel durumu, kendisine verilen ceza, akademik değerlendirmesi ve idari performansı ile beraber topluca değerlendirmeye alınmıştır ve süreç halen devam etmektedir.” denilen açıklamada, öğrencinin güvenliğinin ilk andan itibaren garanti altına alındığı, polise şikayetçi olma gibi yasal haklarını kullanabileceğinin kendisine açıkça ifade edildiği vurgulandı.
Açıklamada, “2 Eylül tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısının akabinde yine taraflara hukuki hakları hatırlatılmış ve olayın daha derin soruşturulabilmesi için gerekli adımların atılması yönünde ricacı olunmuştur.” denildi.
- “Bu olayda olduğu gibi benzer şüphelerin doğması hâlinde de gerekli adımların tereddütsüz atılacaktır”
Açıklamada, “Yürütülecek bu süreçte tarafımızdan talep edilen her türlü evrak ve kaydın Polis Genel Müdürlüğü ile paylaşılacağını da ayrıca taahhüt ederiz. Bu bağlamda Akademimiz, taciz ve güvenlik konusunda sıfır tolerans politikasını kararlılıkla sürdürmektedir.” ifadeleri yer aldı.
Basın kuruluşlarının olayları aktarırken tek taraflı yaklaşımlardan kaçınması gerektiğine işaret edilen açıklamada, masumiyet karinesine riayet edilmesi ve kişilik haklarına saygı gösterilmesinin büyük önem taşıdığı da vurgulandı.
Açıklamada, “Bununla beraber, bu olayda olduğu gibi benzer şüphelerin doğması hâlinde de gerekli adımların tereddütsüz atılacağını ve sıfır tolerans politikamızın devam edeceğini kamuoyuna bir kez daha beyan ederiz.” denildi.