Başbakan Tufan Erhürman bu sabah saat 10:30’da Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu ile Başbakanlık’ta bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede son günlerde yapılan eylemlerde yaşananlar ele alındı.<br /> Erhürman, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, sıkıntılı bir dönemden geçildiğini, bu dönemde herkesin sağduyu ve sorumluluk duygusu ile hareket etmesi gerektiğini söyledi. Anayasa’nın 32’nci maddesine göre, saldırısız olmak kaydıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmanın bir hak olduğunu belirten Erhürman, buna mukabil, bu hakkın, yasaların ihlal edilmesi ve örneğin özel kişilerin veya kamunun mallarına zarar verilmesi, yani suç işlenmesi “hak”kı vermediğinin unutulmamasının önemli olduğunu kaydetti.<br /> <br /> <strong>Erhürman: “Hepimiz Sağduyu ve Sorumluluk Duygusu ile Hareket Etmeliyiz”</strong><br /> Dün gerçekleşen eylemlerde güvenlik güçlerinin biber gazı kullanmasının da görüşmede ele alındığını belirten Erhürman, Polis Genel Müdürü’nün kendisine, daha fazla cop kullanmamak amacıyla biber gazı kullanılması yönünde inisiyatif alındığını aktardığını, bu tip eylemler karşısında polisin kamu düzeninin korunması amacıyla, ölçülülük ilkesi çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini belirtti. Yapılan görüşmenin ardından, bundan sonrasında biber gazı kullanılmayacağını açıklayan<br /> <br /> <strong>Erhürman, sözlerini şöyle tamamladı:</strong><br /> <br /> “Eylemlerin devam etmesi halinde biber gazı kullanılmayacak. Ancak herkesin de sorumluluk duygusu ile hareket etmek zorunluluğumuzu, toplantı ve gösteri yürüyüşünün saldırısız olmak kaydıyla bir hak olduğunu ve suç işleme hakkı tanımadığını unutmaması gerekiyor. Kimileri bilmezden gelmekte ısrar etse de, hepimiz bir ekonomik dar boğazdan geçildiğinin ve bunun nedenlerinin bilincindeyiz. Böyle bir dönemde hepimizin toplumsal sorumluluk ve seferberlik duygusuyla hareket etmemizin gerekli olduğunu her defasında vurguluyoruz. Elbette saldırısız olmak kaydıyla eylem yapmak demokratik bir haktır ama bu hak suç işleme hakkı vermez. Birkaç gündür devam eden eylemlerde sürekli olarak diyalog ve istişare kapılarının açık olduğunu belirttik, bir kez daha belirtiyorum. Ancak bu diyalog ve istişare, hükümetin mali olanakları çerçevesinde yapamayacağı ve yapıldığı takdirde toplumun diğer kesimlerine ciddi olumsuzluklar biçiminde yansıyacağı bilinen talepler doğrultusunda şekillenemez. Yaşanan olaylar hepimizi derinden üzmüştür. Yaralanan ve zarar gören vatandaşlarımız vardır ve bu durum üzüntümüzü daha da artırmaktadır. Bu vatandaşlarımıza geçmiş olsun der, bir kez daha içinden geçtiğimiz dar boğazdan halkımızı en az zararla geçirmek konusunda hepimize görev düştüğünü hatırlatır, herkesi sağduyu ve sorumluluk duygusu ile hareket etmeye davet ederim.”