Hollanda polisi Cemil Önal suikastının zanlısının fotoğrafını yayınladı, kimliği hala belirsiz
Şimdi gözler Hollanda polisinin yayımladığı görüntüye çevrildi. Önal’ın susturulmasıyla, hem yasa dışı bahis ağının hem de kaset şantaj sisteminin üzerine gölge düşerken, cinayet faillerinin bulunup bulunamayacağı ise belirsizliğini koruyor.
1 Mayıs’ta Hollanda’nın Rijswijk kentinde suikasta kurban giden Türk vatandaşı Cemil Önal cinayetiyle ilgili soruşturma yeni bir aşamaya girdi. Lahey polisi, saldırıyı gerçekleştirdiği düşünülen zanlının güvenlik kamerasına yansıyan fotoğrafını ilk kez kamuoyuyla paylaştı.

Telegraaf‘ın haberine göre 41 yaşındaki Cemil Önal, öğle saatlerinde Hoevevoorde otelinin terasında, eski Türk savcı Bayram Bozkurt’la birlikte oturuyordu. Birlikte sohbet edip içki içtikleri sırada, kimliği henüz belirlenemeyen bir saldırgan masaya yaklaşarak Önal’ın başına ateş etti ve olay yerinden kaçtı.
KAMERALAR ZANLIYI GÖRÜNTÜLEDİ
Görgü tanığı Bayram Bozkurt, saldırganın kızıl saçlı ve sakallı olduğunu söylemişti. Polis tarafından yayımlanan görüntülere göre, zanlı siyah giysiler giymiş, yaklaşık 1.80 boylarında, normal veya sağlam yapılı bir erkek. Üzerinde Adidas logolu siyah pantolon ve beyaz tabanlı siyah ayakkabılar bulunuyordu.

CİNAYET SİLAHI SUDA ARANDI
Olayın ardından polis, Lahey’de Verheeskade bölgesindeki sularda ve otelin yakınındaki hendeklerde cinayet silahını aradı. Arama çalışmalarına dalgıçlar da katıldı. Polis, silahın suya atıldığına dair bulgular olduğunu doğruladı ancak henüz bir bulguya ulaşılıp ulaşılmadığını açıklamadı.

SUSTURULAN BİR TANIK: CEMİL ÖNAL
Cemil Önal, Kuzey Kıbrıs’taki yasa dışı bahis ve kara para aklama ağının beyni olan Halil Falyalı’nın finansçısıydı. Falyalı, 2022’de öldürülmüş; Türkiye, Önal’ı bu suikastların arkasındaki isim olarak görmüştü. Hollanda’da bir buçuk yıl gözaltında tutulan Önal, Türkiye’nin iade talebine rağmen serbest bırakılmıştı.

Serbest kaldıktan kısa bir süre sonra, Önal’ın “beni öldürecekler” dediği ve hayatından endişe duyduğu öğrenildi. Kendisini “kara kutu” olarak tanımlayan Önal’ın, aralarında üst düzey Türk ve Kuzey Kıbrıslı siyasetçiler ile iş insanlarının da bulunduğu kişilere ait uygunsuz görüntüler içeren onlarca kaseti elinde tuttuğu iddia ediliyordu. Eski savcı Bozkurt, bu kasetlerin Önal’ı koruyacağını düşündüğünü söylemişti.