Aylardır tartışmalara sebep olan Kıbrıs Türk Eleketrik Kurumu (KIB-TEK) ile AKSA arasında 15 yıllık alım garantisini öngören sözleşme geçen hafatan imzalandı. Sözleşmeye KIB-TEK Genel Müdürü Dalman Aydın, KIB-TEK Yönetim Kurlu üyeleri ve AKSA yetkilileri imza koydu.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Cumhuriyetçi Halk Partisi (CTP), “Ülkeyi yönettiğini iddia eden UBP-DP-YDP 'hükümeti' her alanda ülkeyi büyük bir kaosa sürüklemeye devam etmektedir” ifadelerine yer verdi.

CTP, AKSA ile imzalanan sözleşmenin bir bütün olarak hukukun ve ekonominin temel ilkelerine aykırı olduğunun altını çizdi.

“Kablo ile elektrik getirme projesinin, elektrik alışverişine imkân vermesi durumunda maliyetlerin nasıl hesaplanacağına ilişkin hükümler sözleşmede bulunmamaktadır” şeklinde açıklama yapan CTP, sözleşmenin ekonominin temel ilkelerini yok saydığını belirtti.

CTP’den yapılan tam açıklama şu şekilde:

“Ülkeyi yönettiğini iddia eden UBP-DP-YDP 'hükümeti' her alanda ülkeyi büyük bir kaosa sürüklemeye devam etmektedir. Son olarak enerji alanında imzalanan yeni sözleşme, halkımızın kaliteli, çevreci ve ödenebilir enerji teminini açıkça risk altına sokmaktadır. İmzalanan sözleşme bir bütün olarak hukukun ve ekonominin temel ilkelerine aykırıdır.

Geçtiğimiz nisan ayında toplumun farklı kesimlerinin tüm karşı çıkışına rağmen alelacele Meclis’ten geçirilen ve partimizin geçtiğimiz hafta içerisinde iptal edilmesi talebiyle kararlılıkla Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığı Kamu İhale Değişiklik Yasası, bu sözleşmeye dayanak oluşturmaktadır.

Yasanın tartışıldığı dönemde dile getirmiş olduğumuz üzere bu yasa değişikliğinin tam da bu maksatla çıkarılmış olduğu 'hükümet' tarafından da tescil edilmiştir.

'YASA DEĞİŞİKLİĞİ KIBRIS TÜRK HALKININ ÖZ MALI OLAN KIB-TEK'İN TASFİYE EDİLMESİ AMACIYLA MECLİS'TEN GEÇİRİLDİ'

Bu yasa değişikliği tüm hukuki, demokratik ve ekonomik ilkeleri çiğneyerek sözleşme imzalanmasının önünü açmak ve Kıbrıs Türk halkının öz malı olan KIB-TEK’in tasfiye edilmesi amacıyla Meclis’ten geçirilmiştir.

Daha önce partimizin yetkili kurulları ve sözcüleri tarafından dile getirilmiş olduğu üzere enerji politikası oluşturulmadan ve enerji stratejik eylem planı hazırlanmadan, enerji alanında adım atılmaması noktası bir toplumsal uzlaşı noktasıdır.

Bu iki öncelik toplumun geniş kesimleri tarafından sahiplenilmiş ve bu noktada bir uzlaşı yakalanmışken, bu yönde hiçbir çalışma yapılmaksızın, herhangi bir fizibilite ve maliyet çalışması da yapılmadan sözleşme imzalanması toplumun neredeyse tüm kesimlerini yok saymak demektir.

Kablo ile elektrik konusunun, alım garantili olarak ve ihalesiz bir biçimde, sözleşme ile özel bir firmaya verilmesi gibi adımlar yanında sözleşme imzalanan firmanın LNG’ye geçmesinin sözleşme süresinin uzatılmasına veya şartların değiştirilmesine bağlanmış olması hukuku tam anlamıyla ayaklar altına almak demektir.

'EKONOMİNİN TEMEL İLKELERİ YOK SAYILMAKTADIR'

Kablo ile elektrik getirme projesinin, elektrik alışverişine imkân vermesi durumunda maliyetlerin nasıl hesaplanacağına ilişkin hükümler sözleşmede bulunmamaktadır. Bu yönüyle de ekonominin temel ilkeleri yok sayılmaktadır.

'İMZALANAN SÖZLEŞMEYİ YIKICI BİR ADIM OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ'

CTP olarak imzalanan sözleşmeyi Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını korumayan, toplumun öz varlıklarını elden çıkarmaya yönelik yıkıcı bir adım ve açıkça hukuka aykırı bir girişim olarak değerlendiriyoruz. Parti olarak geçtiğimiz hafta Kamu İhale Değişiklik Yasası’na açmış olduğumuz dava gibi bu sözleşmeyle ilgili de hukuki süreçleri takip edeceğimizi ve sendikalar, sivil toplum örgütleri ve halkımızın bütünüyle mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtiriz.”